AŞKIN SEMBOLÜ GÜL VE BULGARİSTAN KAZANLIK 118 NCİ GÜL FESTİVALİ
Dr. Ülkü Varlık
Siyaset Bilmi ve Kamu Yönetimi
Öğretim Üyesi
‘’Güle sormuşlar neden dikenlisin diye,
beni gerçekten seven tutabilsin diye demiş.’’
Ü.V.
Edirne Kapıkule sınır kapısında, sonrasında da Bulgaristan Kapitan Andre evo sınır kapısında yurt dışı çıkış ve pasaport işlemlerini tamamladıktan sonra Kazanlık’a gitmek üzere Bulgaristan topraklarına giriş yaptık. Ve 1903 yılından günümüze kadar sürdürülen ‘’Kazanlık Gül Festivali’ne’’ katılmak üzere yola koyulduk.
Svilengrad’dan, Kazanlık’a uzanan yol.
Bulgaristan’ın birbirinden güzel kentlerinden Svilengrad, Harmanlı ve Dimitrovgrad’ı panoromik olarak gördük. Sonra, ülkenin ortalarında Osmanlı’nın Zağra-i Atik diye isimlendirdiği Eski Zağra’dan geçiyoruz. (Eski Zağra çok önemli bir kent. Yıllar önce okuduğum Hüseyin Raci Efendi’nin’’Eski Zağra Müftüsünün Anıları’’ kitabını gezi öncesi kitaplığımdan çıkardım ve baştan sona gözden geçirdim. İleride bir yazımın nesnesi olarak bu kitabı siz okuyucularım için analiz etmeyi düşünüyorum. Çünkü 93 Harbi de denilen bu savaşın (1877-1878 ) bir takım önemli sırları bu kitabın yaprakları arasında yer alıyor.) Geniş çayırları, ovaları, lavanta ekili tarlaları ve dereleri birer birer geçip sedir, servi, incir, badem, nar, şeftali, elma, erik, ahlat ve ıhlamur ağaçları ile kaplı derin vadiler, suni göller ve yeşilin tüm renk ve ışıltılarını yansıtan ormanlar arasında ilerliyoruz. Adeta bu güzelim yolun ve yolculuğun sonsuza dek bitmemesini istiyoruz.
Kazanlık adı nerden geliyor.
İki saatlik bu rüya gibi yolculuğun sonunda, gül üretimi için gerekli iklim şartlarına sahip, dünyaca ünlü Gül Vadisi’nin kalbindeki 60 bin nüfuslu güller kenti Kazanlık’a ulaşıyoruz. Efsaneye göre, Kızanlık adı, saltanatı sırasında kenti ziyarete gelen üçüncü Osmanlı Sultanı Murad-ı Hüdavendigar’ın, kentin girişinde üzerlerine bembeyaz kıyafetler giyinmiş çocuklar tarafından karşılanır. Bu durumdan çok etkilenen Padişah; “Maşallah, akça kazanluk! Allah nazardan saklasın! Mükemmel beyaz güzel çocuklar!” diye bağırır. Kent, O günden sonra “Kızanlık” diye anılmaya başlanır.
Koruma altındaki doğal alanlarıyla meşhur ‘’Gül Kenti Damark ve Castilla gülü olarak bilinen Rosa Damascena, bölgenin en büyük geçim kaynağı ve hazinesidir. Güllerin yanı sıra Osmanlı’nında tarihi izlerini taşıyan Kazanlık Şehrini rehberimiz Hikmet Çavuşoğlu beyin o güzel Balkan lehçesi anlatımlarıyla, engin tarihi kültürüyle, gezmeye başlıyoruz.
Gül Vadisi, Şarap Fuarı ve diğer etkinlikler.
Kazanlık’ın içinden geçen nehrin sağ yakasında etrafı yüksek binalarla çevrili, Sultan Yıldırım Bayazıd döneminde inşa edilen Kazanlık Camisi bulunuyor. Bunun yanında Kazanlık çevresinde on yediye yakın Türk köyü bulunuyor.
Gül Vadisi’nde kırmızı, beyaz, sarı, turuncu, mercan, pembe, mavi, lila ve mor renkli milyonlarca gül, tarifi imkânsız güzellikte bir görüntü sergiliyor. Ciğerlerimize çektiğimiz hava adeta parfümlü, bütün bir yöre misler gibi kokuyor. Kızanlık sadece Avrupa’nın değil, dünyanın da sayılı gül sanayi merkezlerinden biri. “Bulgar altını” ya da “altın sıvı” diye de adlandırılan gül yağının dünya üretiminin yüzde 85’i Kazanlik’da yapılıyor. Bu zarif çiçekten çıkarılan yeryüzünün en kaliteli gül yağı, uluslararası parfüm ve kozmetik markalarının da vazgeçilmez kaynağı. Burada yetiştirilen güller ayrıca sabun, lokum, likör, reçel, gül suyu ve hatta rakı yapımında da kullanılıyor. Tarih boyunca vazgeçilmez muhteşem bir çiçek olarak gül, bütün toplumların ortak sevgisini kazanmış. Dünyada ilk gül bayramını Fenikeliler düzenlemiş. Kraliçe Kleopatra kullandığı kozmetik ürünlerinde ve banyosunda mutlaka gülü tercih etmiş. Eski Yunan tapınakları gülle dekore edilmiş. Homer eserlerinde gül yağından bahsetmiş. Romalıların tablolarını da yine gül bayramları süslemiş. Bütün bunların ötesinde tüm insanlar aşkın sembolünü de gül ile tanımlamışlar.
Gül vadisinden sonra, Halk Eğitim Merkezinde yer alan Rose ‘’Wine EXPO Kazanlık’’ Şarap Fuarını geziyoruz. Fuarın başlıca özelliği sergilenen ürünlerin Gül Vadisinde yetişen güllerden yapılmış olması. Şişedeki şarapların renklerinin gülün değişik renklerini ve ışıltılarını yansıtması fuarı gezenlerin dikkatini çekiyor.
Fuar binasından ayrıldıktan sonra, uyumlu grubumuzla birlikte fuar etkinliklerinin yapılacağı kent merkezine bizleri ulaştıracak, ana caddeden ilerlemeye başlıyoruz. Caddenin sağında ve solunda yöre halkının açtığı tezgahlarda güllerden üretilen mis gibi sabun, lokum, likör, reçel, gül suyu ve unlu mamüller adeta bize ‘’tezgahımıza uğramazmısınız ? diye davet ediyor. Tabii bu özel günün anısına dost ve sevdiklerimize karınca kararınca çağrıya cevap vererek anı torbamızı ufak-tefek hediyelik eşyalarla dolduruyoruz. Ve yolun sonunda etkinliklerin yapıldığı resmi geçit ve gül kraliçesi seçiminini yapılacağı alana ulaşıyoruz.
Gül Kraliçesi Seçimi.
Kazanlık Gül Festivali etkinlikleri, muhteşem bir dans gösterisiyle ve güzel Bulgar kızlarının arasında yapılan “gül kraliçesi” seçimiyle başlıyor. Gül kraliçesi seçilen Kazanlık’ın en güzel kızıyla ikinci ve üçüncü seçilen kızlar çıplak ayakla sahnede yerlerini alıyor, nedimeleri özel bir kaba konulmuş gül suyuyla önce ayaklarını ve sonra da ellerini sembolik olarak yıkıyor. Daha sonra kraliçe tahtına oturuyor, güllerden yapılan bir buketle birlikte tacı takılıyor ve gül kraliçesi ilan ediliyor.
Kazanlık’ı terk etmeden önce rehberimiz Hikmet bey yine yapacağını yapıyor ve bizi ünlü Lala Şahin Paşa’nın makam türbesi ile yan yana bulunan 1944 yılında keşfedilen ve M.Ö.4.yüzyılın sonlarına doğru Helenistik döneme ait Trakya Kralı Seutes III’ün Anıtsal Mezarının bulunduğu tepeye çıkarıyor. Mezar UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır.
Böylece bir gül Festivalinin daha sonuna gelmiş oluyoruz. Bu yılla beraber Bulgaristan Kazanlık Gül festivaline üçüncü defa katılmış oluyorum. Ancak, her yıl bir sene öncekinden daha da güzel ve anlamlı bir biçimde gerçekleşen bu festivalin gelecek yılki kontenjanında yer almak üzere, daha dönüş yolunda gezimizin koordinatörü kıymetli Ersin Demir hocama yerimi ayırması için şimdiden ricada bulunuyorum.
Kaynaklar:
Hüseyin Raci Efendi, Zağra Müftüsünün Hatıraları., 1001 Temel Eser. İstanbul.
BG.Tanıtıcı Bilgiler Broşürü
Balkanlardan Haberler
Dr. Ülkü Varlık Arşivi
Fotoğraflar:
Dr. Ülkü Varlık
Sn. Hikmet Çavuşoğlu
Teşekkür.
İçinde bulunduğumuz Haziran Ay’ının ilk hafta sonu Bulgaristan Kazanlık’da yapılan Gül Festivaline ‘’Edirne Derin Turizm’le’’ katıldım. Her açıdan mükemmel ve kusursuz bir geziye tanıklık etmiş oldum. Bu gezinin başta deneyimli koordinatörü Öğrt. Sayın Ersin Demir olmak üzere, şirketin sahiplerinden Sayın Bahadır ve Alper beye, geziye ayrı bir canlılık ve renk katan Bulgaristan’ı avucunun içi gibi bilen rehber sayın Hikmet Çavuşoğlu’na teşekkürlerimi sunuyorum. Bir teşekkürümde gezi boyunca birlikte olduğum ve adeta bir aile bütünlüğü içinde hareket eden Derin Turizmin gezi dostlarıma.