FATİHA SURESİ VE FAZİLETİ
Kıymetli okurlarım; En kalbi duygularımla saygı ile sevgiyle muhabbetle özlemle sizleri selamlıyorum. Cumanız Mübarek Olsun.
Kur’an-ı Kerim; Yüce Allah’ın son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) aracılığıyla gönderdiği ilahi kitaptır. O, insanlık için bir hidayet rehberi, dünyada ve ahirette huzur ve mutluluğun anahtarı, kurtuluşumuzun yol haritasıdır. Bu ilahi mesaj, Allah’ın insana lütfettiği hayat nimetinin O’nun rızası doğrultusunda nasıl yaşanacağını gösteren ulvi bir kılavuzdur. Kur’an, öncelikli olarak müminler ve muttakiler; daha geniş çerçevede ise tüm insanlık için bir rahmet ve hidayet vesilesidir. Yaklaşık 23 yılda peyderpey nazil olan Kur’an, 114 sureden oluşmaktadır. Bunların ilki “Fatiha”, sonuncusu ise “Nas” suresidir. Bir seri hâlinde kaleme alınacak bu yazı dizisinde Fatiha’dan başlayarak Nas suresine kadar bütün surelerin nüzul, içerik ve fazileti açısından tanıtımı yapılacaktır.
Kur’an’ın tertibi bakımından ilk suresi olan Fatiha, 7 ayet olup Hz. Peygamber’in risaletinin ilk yıllarında Mekke’de indirilmiştir. Ayrıca bu sure Kur’an’ın, bir bütün olarak tamamı bir defada indirilen ilk suresidir. Mushaf’ta birinci, nüzul sırasında beşinci sure olan Fatiha’nın indiriliş sebebiyle ilgili tefsir kaynaklarımızda özel bir olay zikredilmemiştir. Fatiha suresi Kur’an’ın hem bir mukaddimesi/girişi hem de özeti mahiyetindedir. Zira Kur’an’ın tamamı özlü olarak Fatiha suresinde yer almaktadır. Söz konusu sure ilahi Kitabın tüm amaçlarını; içerdiği mana, bilgi ve hükümleri bir özet hâlinde kapsamaktadır. Dolayısıyla Fatiha suresini okumak, özet olarak Kur’an’ın tamamını okumak gibidir. Fatiha suresi aynı zamanda namaz suresidir. Fatiha suresi farz kılındığı günden beri namazlarda okunmaya başlanmıştır. Her mümin, farz ve nafile olarak kıldığı namazların tüm rekâtlarında bu sureyi okuyarak Rabbine yakınlaşmayı murat eder. Sünnetlerle birlikte her gün beş vakit namaz kılan kişi tam 40 kez bu sureyi tekrar etmekte, onu âdeta kalbine nakşeylemektedir.
Fatiha suresinin otuza yakın isminden söz edilir. Bu durum, onun değer ve öneminin de bir göstergesidir. Bu isimlerin en yaygın olanı ise “Fatiha” ismidir. “Fatiha” açmak, bir şeyi genişletmek, sıkıntıya düşene yardım etmek, yol göstermek, meşakkati gidermek, başlamak anlamındaki “fetih” kökünden türemiş bir isim olduğu manasında da kullanılır. Dolayısıyla Fâtihatü’l-kitap tamlamasının kısaltılmış şekli olan Fatiha, Kur’an’ın ilk suresi, onu açan ve bir bakıma onun önsözü olduğu için bu ismi almıştır. Ayrıca Kur’an’ın tertibinde, okunuşunda, yazılışında ve namazdaki kıraatinde ilk sure oluşu itibarıyla bu isim verilmiştir.
Fatiha suresi güzel bir dua örneği olarak Müslümanın günlük hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Söz konusu surenin önemi, hem Kur’an’da hem de hadislerde vurgulanmıştır. Nitekim bir ayette “Kuşkusuz sana tekrar tekrar okunandan (ayetlerden) yedisini ve yüce Kur’an’ı verdik.” (Hicr, 15/87.) buyrulmaktadır.
Fatiha suresini bir bütün olarak değerlendirdiğimizde surede üç temel hususun ön plana çıktığını görürüz. Bunlar yaratan (Allah), yaratılan (insan) ve bu ikisi arasındaki ilişki yani hidayet ve sırat-ı müstakimdir. Bu sure, Allah ile kul arasında bir nevi sözleşme olarak da nitelendirilebilir. Müslüman, Fatiha’yı her okuyuşunda Allah’la manevi olarak irtibat kurmuş, O’na zikir, şükür ve hamd görevlerini yerine getirmiş, dua ve niyazda bulunmuş olur. Nitekim Hz. Peygamber’in bir kudsi hadiste haber verdiğine göre Allah Teâlâ, namazı (Fatiha’yı) kendisi ile kulu arasında ikiye bölmüş, ilk bölümü kendisine ait kılmış, kulun isteklerini beyan ettiği ikinci kısmı ise kuluna tahsis etmiş ve buradaki isteklerinin ona verileceğini müjdelemiştir. (Müslim, Salat, 38.) Dolayısıyla Fatiha suresi, namaz kılan mümin ile Allah arasında âdeta bir konuşma niteliğindedir.
Cenab-ı Hakk’ın engin rahmet ve merhametini ve O’nun sonsuz kudretini belirten hamd ve sena ayetlerinden sonra “Biz ancak sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi dosdoğru yola ilet; Nimetine erdirdiklerinin yoluna; gazaba uğramışların yoluna da, dalâlete sapmışların yoluna da değil!” ayetleri gelir.
İnsan ömür yolculuğunda zaman zaman istikametini kaybedip ayağı sürçebilir, yapıp ettikleriyle Allah’ın rızasının dışına çıkan eylemlerde bulunabilir. Nedamet duyup geri dönmediğinde hak yoldan sapmış, bu nedenle Allah’ın gazabına maruz kalmış kişilerin yoluna kayabilir. İşte “Bizi doğru yola ilet!” ifadeleriyle başlayan dua cümleleri tam da burada kişinin imdadına yetişir. Bu büyük tehlike karşısında aczinin ve kendi kendine yeterli olmadığının bilinciyle âlemlerin Rabbi olan Allah’a sığınır ve hidayetiyle kendisini desteklemesi için O’na dua ve niyazda bulunur.
Özetle ifade edecek olursak Fatiha suresi, bize Allah’ı en belirgin özellikleriyle tanıtmakta, sağlam bir imanla ona yönelmemizin, yaratıcıya ve yaratılmışlara karşı sorumluluk duygusuyla hareket etmemizin dinin ve dindarlığın temeli olduğunu vurgulamaktadır. Kur’an’ın özü olan bu surenin, insanoğlunun yaratıcısıyla ve diğer insanlarla uyum içinde yaşamasını temin şeklindeki evrensel hedefi gerçekleştirme gayesi dikkate alındığında, onun bir mümin için ne kadar büyük bir kıymet taşıdığı çok daha iyi anlaşılır.