İLİŞKİLERDE ZİHİN OKUMA

Uzm. Psikolog Nergis ÖZDİNÇ

İlişkilerde partnerinin ne düşündüğünü veya hissettiğini sormadan, kendi varsayımlarımıza dayanarak tahmin etmek, zihin okuma veya niyet okuma olarak karşımıza çıkar. Burada kişi, karşı tarafın duygu ve düşüncelerini “ben zaten biliyorum” diyerek yorumlar. Oysa çoğu zaman bu tahminler gerçeklerle örtüşmez.

İlişkilerde iletişim kurulamaması sonucu olarak zihin okuma görülebilir. Örneğin, “Bugün sessiz belli ki bana kızgın.”, “Bana böyle davrandığına göre artık beni sevmiyor” gibi cümleler sıklıkla kurulabilir. Onun öyle düşündüğünü sanıyoruz. Belki de hiç öyle düşünmedi!

Zihin okuma bir güç değildir. Hisler veya varsayımlar yanıltıcı olabilir. Bu hislerin nedeni bazen karşı taraf değil kendi geçmiş deneyimlerimizin sonucu olabilir. Geçmiş ilişkilerde aldığımız yaralarımız, çocukluk deneyimlerimiz, kendi benlik algımız bizi hatalı düşüncelere ve filtreli yorumlamaya neden olabilir.

İlişkilerdeki zihin okuma, bilişsel çarpıtma olarak ele alınır yani düşünce hatalarıdır. Dolayısı ile önce kendimize sonra ilişkimize zarar verir.

Zihin okuma eylemlerinde ilişkilerde yanlış anlamalar artar. Gerçek konuşmalar yerine varsayımlar ilişkiyi yönetmeye başlayabilir. İlişkide kişiler birbirleri ile konuşmak yerine zihin okumaya devam ettiklerinde iletişim zayıflar. İlişkide sürekli yanlış anlaşılmalar, duygusal mesafeyi artırır. İfade edilemeyen duygular ise zamanla öfke veya içe kapanmaya yol açabilir. Zihin okuma devamlı olduğunda, ilişkideki en önemli unsur olan empati kaybolur. Karşımızdaki kişinin gerçekten ne hissettiğini öğrenme isteği yerini yargılara bırakabilir.

Sağlıklı bir ilişki için düşünce hatalarının farkına vararak yerine, sağlıklı düşünce ve eylemleri keşfetmek önerilir. Hatalı düşünmek yerine sormayı alışkanlık haline getirmeye çalışmak önemli bir adım olacaktır. “Böyle hissettiğini düşünüyorum, doğru mu?” gibi açık uçlu ve yargılamadan uzak sorular sorulabilir. Böylece açık iletişim becerileri ile sağlıklı iletişim mümkün olabilir.

Sağlıklı ilişkiler sağlıklı iletişimden geçer. Çünkü iletişim, bir ilişkinin bağ kurma, anlama ve anlaşılma temelidir. Zihin okuma, iletişimi susturur. Hatta ona ilişkilerin sessiz sabotajcısı da diyebiliriz.

Özetle, sağlıklı bir iletişim için sağlıklı düşünmeye ihtiyaç vardır. Eylemlerimiz düşüncelerimizden doğar. Herkese sağlıklı düşünceler ve sağlıklı ilişkiler dilerim.