İslam’da Evlilik ve Nikâh

Recep Çınar

Evlilik, “kadın ve erkek arasındaki sevgi, şefkat, muhabbet, ilgi ve desteğin en ince detaylarına kadar tezahür ettiği mukaddes bir zemindir. Evlilik, erkek ve kadının fiziki, maddî ve ruhi yönden birbirinde sükûn ve huzur bulmasının adıdır” şeklinde tarif edilir.

Nikâh, aile yuvasının kurulmasını sağlayan önemli bir akid, yuvanın temel taşları olan, bir kadınla bir erkeği birbirine kenetleyen en samimi en sağlam bir bağdır. Karşılıklı sevgi ve saygının kaynağı, teminatıdır.

Nikâh ise, karı-koca arasındaki müşterek hayatın garantisidir. Nikâh, hem hukuki hem sosyal, hem ahlakî ve medenî anlamda ağırlığı olan bir sözleşmedir. Nikâh, her iki tarafa bir takım haklar kazandırdığı gibi sorumluluklar da yükler.

Evlenme, Evlilik: Bir erkekle bir kadın arasında Allah'ın koyduğu prensipler çerçevesinde akdedilen muamele. İslâm nazarında bir ibadet kabul edilen evlilik ile ilgili olarak, İslâm Hukuku'na dair yazılan kitaplardan bazısında; "Bizim için Hz. Adem'den bu güne kadar, meşrû (İslam Hukukuna uygun) olarak devam ede gelen ve Cennette de devam edecek olan iki şey vardır; bunlar, evlenme ve imandır, (İbn Âbidin, III, 3) şeklinde kaydedilmektedir.

Rabbimiz (cc), "Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı..." diyerek  (en-Nahl Suresi /72) Evliliğin önemini belirtir.

Bir diğer ayette ise;  “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda birsevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır” diyor. (Rum Suresi /21)

Peygamberimiz (sav)’ın bu konuda birçok hadisleri var; (birkaç örnek)

İslam hukukunda nikâh kıyma yetkisine sahip olanlar şunlardır:

Osmanlı Devleti'nde nikâhlar, kadılar ve onların yetkilendirdiği imamlar tarafından kıyılmıştır.

 Cumhuriyet döneminde resmi nikâh ile evlilikler yapılır, dini nikâh ise özelde din görevlilerine yaptırılırdı.

 28 Kasım 2017 tarihinde yürürlüğe giren Evlendirme Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik ile müftülüklere de resmi nikâh kıyma yetkisi verilmiştir.

Genelgeye göre müftüler, kendilerine verilen nikâh yetkilerini kendi il, ilçe, belediye sınırları içinde kullanabilecek. Yani artık Dini Nikâh ile Resmi nikâh birleştirilmiş ve bu görevi yerine getirme görevi Müftülüklere verilmiştir. Bu konuda herhalde haberi olmayanlar var ki, bazıları hala nikâh için Belediye’ye gidiyorlar! Aslında bu yeni uygulama dinimiz için de nikâh yapacaklar için de en uygun olanı.

Müftünün evlenme başvurularını kabul etme, evlenme dosyasını hazırlama, evlenmeyi gerçekleştirme, aile cüzdanını düzenleyip verme, evlenme bildirimi düzenleyerek bunu nüfus müdürlüğüne bildirme gibi görev, yetki ve sorumlulukları da var.

Düğünün yapılmasının en önemli nedenlerinden birisi tabii ki eğlence değil, yapılan nikâhın insanlara, daha fazla kişiye duyurulması amacıdır. Yani bu kişiler artık nikâh üzerinedir ve bunlardan olacak çocuklar, nikâhlı insanların çocuklarıdır şeklinde bir duyuru niteliğindedir. Özellikle bundan yüzyıllar önce iletişim araçlarının daha kısıtlı olması, bu duyurunun farklı şekillerde olmasına neden olmuştur. Lakin günümüzde bu merasimi abartarak, Yüce dinin emrettiklerinin dışına çıkan düğünler, böylesine hayırlı işe gölge düşürecek niteliktedir.

Dinimiz İslam, Hayatımızı he yönüyle tanzim eden bir düzen/sistem olarak bize yol göstermediği hiçbir konu yoktur. Dolayısıyla nikâhın da usul ve şartları vardır. Bunlar; İslamî nikâhınşahitlerin huzurunda olması, icap ve kabul, erkeğin gayrimüslim olmaması, mehir, sözleşmenin ilanı ve kutlanması gibi şartlarıdır.

İslam’a Göre Düğünde Dikkat Edilmesi Gerekenler;

* Kadın ve erkekler ayrı mekânlarda birbirlerini görmeden kutlama yapılmalıdır.                                                                                                                                                       * Kesinlikle alkol, dansöz vs. unsurlar bulunmamalı, haramlardan kesinlikle kaçınılmalıdır. 

* Gereksiz ve abartılı masraflardan uzak durulmalı, israfın dinimizce haram sayıldığı akıldan çıkarılmamalıdır. 

* Yemek vermek sünnet olsa da, kimse imkânını zorlayarak borç altına girmemeli ve imkânı çerçevesinde hareket etmelidir.

* Düğün davetleri maddi sınıf ayrımı yapılmadan, zengin fakir herkese yapılmalıdır. İslam’ın güzelliğinin, bu tarz şeylere yer vermemesi olduğu unutulmamalıdır.

* Kur’an-ı Kerim okunarak, bu hayırlı vakit dualanmalı, dualarla olmalıdır.

* Efendimiz (sav), düğün yapanların bir koyunla dahi olsa, imkânları varsa ziyafet vermelerini tavsiye etmiştir. 

* Peygamberimiz (sav), düğünün çeşitli şekillerde duyurulmasında sakınca görmemiş, ancak İslami usullere uygunluk aramıştır.

Düğünlerde aşırılığa kaçıp çevresinde hasta, yaşlı, dinlenen insanların olduğunu unutarak gereğinden fazla gürültü yapmak, bir insanında hakkına girmek olduğu düşünülmeli, günümüz şartları da değerlendirilerek eğlence yapılmalıdır. Birisinin mutluluğu için sınırsız ve aşırı davranış biçimleri, başkalarının uzun süreli rahatsızlığına yol açmamalıdır. Tesettür ve eğlencede dini kurallarımızı aşmamalıyız!

Müslüman, Allah’ın emirlerine teslim olan insandır! Emrettiklerini yapmaya çalışan, yasaklarından da uzaklaşan insan.                                                                                                                                                                        Garipler, yetimler bu merasimler esnasında onura edilerek, dinimizin güzellikleri bu kutlamalarda daha derinden yansıtılmalıdır. 

Huzurlu bir evlilik için 5 şart;

Dostça kalın…