SUÇ VE PSİKOPATOLOJİ 

Uzm. Psk. Nergis ÖZDİNÇ

Suç, insanlık tarihi kadar eski bir kavram olmasının yanı sıra, insanoğlunun yüzyıllardır çözmeye çalıştığı sosyal bir problemdir. Son dönemde artan şiddet ve cinayet haberlerinde sorduğumuz; Cani mi? Hasta mı? Sorularının yanıtlarını, anormal psikoloji yelpazesinde arar olduk. Çünkü duyduklarımız, okuduklarımız ve gördüklerimiz “Normal” olarak algılanamayacak düzeyde.

Anormal Psikoloji, uyumsuz davranışların incelendiği, değerlendirildiği, tedavi ve önleme ile ilgilenen bir alan. Psikopatoloji de bu alanın içinde yer alan psikolojik bozukları kapsar.

Toplum olarak normal olmayan pek çok davranış ve eylemi maalesef normalleştirme sürecindeyiz. “Bu normal değil.” dediğimiz şeylerin psikolojik bozukluklarla bir ilişkisi var mı diye sorgulamaya başladık.

Suç işleyenlere ve özellikle canice suç eyleminde bulanan kişilere yönelik, “Cani değil, hasta!!” dediğimizde büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalıyoruz. Öncelikle bunu diyerek durumu normalize etme ve konulara duyarsızlaştırmaya neden olurken, aynı zamanda tanı almış psikiyatri hastalarına yönelik toplumsal düzeyde olumsuz bir algı oluşturmuş oluyoruz.

Toplum olarak zaten halihazırda var olan, ruh sağlığına yönelik bu olumsuz algı yüzünden insanlar destek almaktan korkuyorlar. Maalesef bu sebeple tanı alması gereken pek çok kişi tanı almaktan, tedavi görmekten kaçmaktalar. Bu süreç uzun vadede yine topluma zarar veriyor.

Psikolojik bozukluklar ve suç davranışı arasında doğrudan bir ilişki olduğu düşünülse de yapılan araştırmalar, doğrudan bir ilişki kurulamayacağı yönündedir. Sadece suç işleyen kişilerin bir kısmının hastalık nedeniyle bazı suçları işlemede daha fazla riske sahip olduğu araştırmalarda belirtilmektedir. Kısacası suç davranışı tüm psikolojik bozuklukları kapsamamaktadır. Risk grubunda olanlar için ise önleyici bir tedavi programı hazırlanmalıdır.

Özellikle şiddet davranışı, kişinin kendisini korumak için gerçekleşmiyorsa, öncesinde psikiyatrik bir tanı almamış olsa bile “psikopatolojik” olarak değerlendirilmelidir. Bahsedilen psikopatolojik süreçlerin yaratabileceği risklere ilişkin bilgiler herkes için dikkate alınmalı ve önleyici politikalar oluşturulmalı. Bu önleyici politikaların içinde risk oluşturabilecek kişilerin en yakınlarının süreci kabul edici, farkında ve yardıma açık olması toplumsal açıdan suçların önlenmesinde destek yaratacaktır.

Toplumsal düzeyde suç davranışlarını azaltmakta hepimizin görevi var. Önce ailemizde suç davranışlarını fark edeceğiz ve anormal görünen davranışlarla ilgili gerektiğinde ruh sağlığı uzmanlarından destek isteyeceğiz. Anormal davranışları kabul etmeye, görmezden gelmeye devam edersek biz de bu suça ortak oluruz. Unutmayın bugün size şiddet uygulayan oğlunuz yarın kız arkadaşına da zarar verebilir. Bu bir risktir ve bu riski görmezden gelmemeliyiz. Anormal davranışlar önlenmeli, gerekirse tedavi edilmelidir. Bunun için yetkili birimlerle iş birliği kurmak çok önemli.