Zararlı Alışkanlıklar
Kıymetli Okurlarım! En Kalbi duygularımla sizleri saygı ile muhabbetle özlemle selamlıyorum.
Bu haftaki köşe yazımda 1-7 Mart 2024 Yeşilay haftası dolayısıyla bugün sizlerle beraber günümüzde çok yaygınlaşan zararlı alışkanlıklar üzerinde duracağım,dini hükümleri ve sağlığımıza zararlarını tıbbi veriler ışığında değerlendirmeye çalışacağız.
Yüce Allah insanoğlunu en mükemmel şekilde yaratmış ve hayatını devam ettirmesi için sağlıklı bir vücut vermiştir. İnsanoğluna verilen bu beden kendisine emanet bırakılmış yanlış ve zararlı yollarda kullanılmaması tavsiye edilmiştir. Hem yaratan tarafından, hem O’nun gönderdiği elçiler tarafından, hem de konunun uzmanları tarafından bedenimize karşı duyarlı davranmamız istense de, insanoğlu kendisine zarar verecek birçok alışkanlığın peşine düşmüş dünyasını ve ahiretini perişan etmiştir.
Alkol Kullanımı
Günümüzde yaygın olarak kullanılan zararlı alışkanlıkların başında alkollü içecekler gelmektedir. İnsanlar eğlencelerine üzüntülerine alkollü içecekleri ortak etmişler, sevinçlerini onunla üzüntülerini ise efkar dağıtmak amacıyla onunla gidermeye başlamışlardır. Oysaki hem içine hem de yaşanılan topluma sayısız zararları olan alkollü içecekler Yüce Rabbimiz tarafından haram kılınmıştır. Cenab-ı Allah bir ayette şöyle buyurmaktadır.
"Ey iman edenler! İçki, kumar, (tapınmaya mahsus) dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki muradınıza eresiniz.” (1) Aynı sürenin bir sonraki ayetinde alkollü içeceklerin insanlara vermiş olduğu zarar ve alkollü içeceklerin haram oluşunun hikmet yönü şöyle ifade edilmektedir.
“Şeytan içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık siz (hepiniz) vazgeçtiniz değil mi?” (2)
Bugün alkol oranı az olması sebebiyle bazı içeceklerin kullanımı sanki mümkünmüş gibi telakki edilmektedir ki, ister az olsun ister çok olsun içinde alkol bulunan içecekler dinimizde haram kılınmıştır. Bir hadisinde Sevgili Peygamberimiz bu hususu şöyle ifade etmektedir.
"Sarhoşluk veren her içki haramdır. (3) Bir başka hadiste Peygamber Efendimiz "Her sarhoş edici şey haramdır. ) içildiği takdirde sarhoşluk veren bir şeyin zerresi de çoğu da haramdır." (4) buyurarak, alkollü içeceklerin –ister alkol oranı az olsun ister çok olsun- tamamından uzak durulması gerektiğini ve bu içeceklerin bizlere haram olduğunu bildirmektedir.
Alkollü içeceklerin bedenimize birçok zararları tespit edilmiştir. Bu hususları ana başlıklar altında şöyle zikredebiliriz.
İçkinin kalbe zararları: Alkol, kalp ve cilt damarlarını genişletir. Kalbin çalışma hızını artırır, kan dolaşım düzenini bozar, damarların sertleşmesine,tansiyonun artmasına,felç ve ânî ölümlere sebep olur.
İçkinin karaciğere zararları: Karaciğer hücrelerinde yağlanma meydana gelmesine, siroz hastalığına sebep olur, karaciğer büyür. Karaciğerin vazifesi dışarıdan gelecek zararlı maddeleri zararsız hale getirmektir.Karaciğer,içkiyi zararsız hale getirmek için çalışırken fazla yorulur,vazifesini tam yapamaz olur, bir çok zararlı maddenin vücuda girmesine ve çeşitli hastalıklara sebep olur.
İçkinin böbreklere zararları: Alkollü içkinin hangi çeşidi olursa olsun böbrekleri bozar, zamanla iş göremez hale getirir. İdrar bolluğu veren bira, böbrekleri temizlemez,bilâkis yorar.İçki,böbrek iltihaplarına, idrarda şeker ve cerahat gibi anormal cisimlerin meydana gelmesine yol açar.
İçkinin akla zararları: İçki akıl ve hafızayı zaafa uğratır.Kıskançlıklar ve unutkanlık meydana getirir. İrade kuvvetini azaltır, ne yaptığını - ne söylediğini bilmez bir hale getirir.İçki beyni uyuşturur, yürümekte zorluk çekilir, kol ve bacak çekilmelerine, yüz ifadesinde bozukluklara sebebiyet verir.İnsan,irade ve dengesini kaybeder.
Dinimizin yasak kıldığı, günümüzde de tıbbin ilerlemesi neticesinde zararının daha iyi anlaşıldığı alkollü içecekler, sadece içene değil etrafında bulunan insanlara da zarar vermektedir. Alkollü araç kullanımından dolayı gerçekleştirilen kazalar ve bunların sonucunda ölüm ve yaralanmalar meydana gelmekte, alkol alımından sonra akli melekenin kaybolmasından dolayı cinayetler işlenmekte, ayrıca alkollü içecekleri tüketenlerin aile hayatlarının bozulduğu görülmekte ve bunun sonucunda da aileler dağılmakta sosyal hayat altüst olmaktadır. Bu sebeple kişiler ayrıca alkol sebebiyle kul hakkına girmekte, kul hakkının ise kullar tarafından affedileceği unutulmamalıdır.
Bu sebeple sağlıklı bir dünya hayatı arzu ediyorsak, kendi hayatımızı sıkıntıya sokmak istemiyorsak ve ahirette de kendisinden razı olacağımız cenneti murat ediyorsak alkollü içecekleri kullanmamalıyız.
Sigara Kullanımı
Sigara ve sigara ürünlerinin hepsinin kişiye maddi ve bedeni zarar getirdiği, malını israf boyutunda harcamaya götürdüğü ve bazı insanlar için maddi külfet getirmese bile özellikle orta kesim ve dar gelirli aileler için maddi anlamda külfet getirdiği, kişiye eşinin ve çocuklarının hakkına girmesine sebep olduğu aşikardır. Kur’an-ı Kerim’de ise Yüce Rabbimiz şöyle bildirmektedir
“Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz, Çünkü O, israf edenleri sevmez." (9)
Sigaranın tıbbi boyutu ise, incelenmesi gereken en önemli hususlardadır. Özellikle tıbbın gelişmesi sigara ve sigara ürünlerinin insanlar üzerinde bir çok zararları olduğunu ortaya çıkarmıştır.
1.Ülkemizde yılda yaklaşık 100 bin kişi sigara ve bağlı hastalıklardan hayatını kaybetmektedir.
2.Sigara dumanının içerdiği karbon monoksit kan dolaşımına girerek pıhtılaşmaya yol açmakta ve atardamarların iç duvarlarına zarar vererek kalp krizlerine neden olmaktadır.
3.Koroner kalp hastalıklarından ve bu hastalıkların yol açtığı ölümlerden korunmak için atılacak ilk adım, sigara ve dumanından uzak durmaktır.
4.Sigara dumanı; katran, karbon monoksit ve nikotine ek olarak, amonyak, arsenik, hidrojen siyanür ve metan gibi son derece zehirli olan 4 binden fazla kimyasal madde içermektedir.
5.Sigara kullanımı, insan vücudunun savunma sistemini çökertmekte ve sayısız hastalık ve ölümlere zemin hazırlamaktadır.
6.Sigara; akciğer, ağız boşluğu, yemek borusu, boyun, pankreas, mesane, böbrek, mide ve kan kanserine yol açmaktadır.
Bugün sigaranın zararları daha iyi anlaşıldıkça ve sigara içme yaşının gençlerinde altında ilkokul çağındaki çocuklara ulaşması sonucunda devletler, bireylerin sigaraya başlamamaları ve sigara bağımlısı olanları bunlardan uzaklaştırmak için kampanyalar yapmakta, Hem dünyamızı hem ahiretimizi huzura erdirmek istiyorsak, hem maddiyatımızı hem de bedenimizi sıkıntılardan kurtarmak istiyorsak, sigara içmeyi bırakmalı, sigara içenlerin sigarayı bırakmaları için teşvikte bulunmalı, sigara içmemekle bizden sonra gelecek nesillere yaşantımızla örnek olmaya çabalamalıyız. Unutmayalım ki, bu bedenimiz bizlere Yaratanımız tarafından emanet olarak verilmiştir. Bize verilen bu emanet hakkında ahiretde sorguya çekileceğimizi de hatırımızdan çıkarmamalıyız.
Uyuşturucu Maddeler
Günümüzde özelikle gençler arasında en yaygın kullanılan zararlı alışkanlıkların başında ise esrar, afyon, eroin, kokain, morfin gibi uyuşturucu maddeler gelmektedir. Ayrıca alkol oranının düşük tutulup sanki zararı yokmuş gibi sunulması gibi, uyuşturucu maddelerden olan haplarda gençlere zararları yokmuş ve bağımlılık yapmıyormuş gibi sunulmaktadır. Oysaki insan vücuduna özelliklede akla zarar veren bu maddelerin hepsi insanlık için birer tehlikedir. Bir başka madde bağımlılığı ise özellikle sokak çocuklarının kullandığı, bazı zamk, boya maddeleri gibi ürünlerde bulunan eter, aseton, benzin, tiner vs. gibi uçucu maddelerin solunum yoluyla alınmasıdır ki, buda alkolün yaptığı etkiye benzer bir etki yapmaktadır.
İslâm’ın emir ve yasaklarındaki genel amaçlar dikkate alındığında İslâm’ın bu konudaki yasağının sadece şaraba veya belirli alkollü içkilere mahsus olmadığı, aklî ve ruhî dengeyi bozan, sinir sistemini uyuşturup beynin işlevlerini etkileyen, kişinin irade ve düşünme gücünü tamamen veya kısmen yok eden her türlü keyif verici uyuşturucunun da aynı yasak kapsamına girdiği görülür. Hatta bugün modern tıp, psikoloji ve toplum bilimleri esrar, afyon, eroin, kokain gibi uyuşturucu maddelerin insan sağlığı ve toplum düzeni için içkiden de zararlı ve tehlikeli olduğunda birleşmektedir. Şu halde haram hükmünün illeti olan sarhoş etme, uyuşturma özelliğini taşıyan maddeleri vücuda almak haram hükmünü alır. (12)
Uyuşturucu maddelerin insanlar üzerinde birçok olumsuz tesirleri vardır.
Bu maddelerin müşterek özelliği kullananları bağımlı yapmasıdır. Hatta eroinin bir defa damardan verilmesi dahi, kullanan şahsı bu zararlı maddenin müptelası haline getirebilmektedir.
Bu maddeleri kullanan şahısta aynı tesirin meydana gelebilmesi için, zamanla kullanılan maddenin devamlı artırılması gerekir ki, buda o maddeye karşı talebin artması anlamına gelir.
Bu tip maddeler hep kanunsuz satıldığı için fahiş fiyatlarla satılırlar. Şahsın maddeye karşı bağımlılığı artıkça ve alma gücü azaldıkça elde bulunan her şey harcanmaya başlar, hatta para bulunmazsa hırsızlık yoluna gidilir. Buda suçun ve suçluların toplum içinde artışına sebep olur.
Özellikle eroinman olan insanların sosyal ve ailevi hayatları bozulmaktadır. Bu maddeleri kullananların ailesine ve çocuklarına karşı ilgisi azalır ki, bu durumda kişinin istikbalini mahvettiği gibi toplumların da geleceğine zarar vermektedir. Çünkü toplumların temel taşı ailedir.
Kumar
Kumar, nasıl sonuçlanacağı önceden belli olmayan ihtimalli bir şeye bağlı kalarak mal vermek veya almak anlamına gelir. Adı ne olursa olsun bu özelliği taşıyan para veya mal karşılığı oynanan her oyun ve ortak bahis kumardır. Kolaylıkla mal çarpmak veya çarptırmak olduğu için Kur'an'da "meysir" denilen kumar, kolaylık anlamındaki "yûsr" kökünden gelmektedir.
Kumar İslam Dininde haram kılınmıştır. Alkollü içecekler bahsinde dile getirdiğimiz ayette Yüce Rabbimiz bu hususu şöyle ifade etmektedir. "Ey iman edenler! İçki, kumar, (tapınmaya mahsus) dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki muradınıza eresiniz. Şeytan içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık siz (hepiniz) vazgeçtiniz değil mi?” (14) Ayette de ifade edildiği üzere yasak bakımından alkollü içecekler ve kumar arasında hiçbir fark yoktur.
Kumar insanlar arasında haksız kazancı ortaya çıkaran bur husustur. Oysaki Yüce Rabbimiz bir ayette bu fiilin yasaklandığını şöyle bildirmektedir.
"Aranızda mallarınızı haksız sebeplerle ve batıl yollarla yemeyin" (15) Fert ve toplum açısından kumarın birçok zararları vardır. Bu zararları şöyle sıralayabiliriz.
1.Kumarda kaybedilen parada ailenin, çoluk-çocuğun, hakkı vardır.
2.Kumarda kazanılan para da meşrû değildir. Kişinin hakkı olmadan haksız bir kazanç olarak elde edilmiştir.
3. Kumar masası etrafında birleşen insanlar hırslarına yenilirler ve orada, sağlıklarını, servetlerini, ahlâklarını ve vakitlerini kaybederler. Kişi ne kadar para kazansa da durum böyledir.
4.Kumar toplumsal zararlarda meydana getirir. Kumar çalışma hayatının yerine tembelliğe sevk eder.
Sonuç itibariyle zararlı alışkanlıkların hepsi kişinin bedenine zarar vermekte, maddi hayatını bitirmekte ve manevi hayatını mahvetmekte, sosyal hayattan kopmalar yaşanmakta, bireylerin birbirleriyle olan diyalogları bitmekte, hem ferdi hem de sosyal problemler ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple toplumun bütün kesimleri bu zararlı alışkanlıklara karşı seferber olmalı, öncelikle kendimiz kullanmayarak örnek olmalı, kullananlara karşı ise itici değil, birleştirici ve bütünleştirici yaklaşımlarla onları topluma kazandırma yollarını aramalıyız.
Yüce Rabbim dünya ve ahiret hayatımızı sıkıntıya uğratacağımız zararlı şeylerle buluşturmasın. Bu maddeleri kullanan kardeşlerimizi bu alışkanlıklarını bırakmayı nasip etsin.
Cumanız mübarek olsun, Allah’a emanet olun.
1. Maide, 5/90
2. Maide, 5/91
3. Kütüb-i site, İbrahim Canan, Hadis No: 2262
4. Kütüb-i site, İbrahim Canan, Hadis No: 2264
5. Tirmizî, Büyû 59
6. Türkiye Yeşilay Cemiyeti Resmi İnternet Sitesi www.yesilay.org.tr den alınmıştır.
7. İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/159-161.
8. TDV, İslam İlmihali, c.II, s. 67
9. el-A‘râf 7/31
10. TDV, İslam İlmihali, c.II, s. 68
11. Türkiye Yeşilay Cemiyeti Resmi İnternet Sitesi www.yesilay.org.tr den alınmıştır.
12. TDV İslam İlmihali, c.II, s.69-70