ZENGEZUR KORİDORU’NUN STRATEJİK ÖNEMİ ve TEDARİK ZİNCİRİNE ETKİSİ

Zengezur adı, Azerbaycan’ın batısındaki Syunik bölgesinden gelmektedir. Güney Ermenistan’da yer alan Zengezur bölgesi, kuzeyde Ermenistan’ın diğer vilâyetleri, batıda Azerbaycan’ın Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, güneyde ise İran’la komşu, 32 kilometre uzunluğunda Ermenistan toprağıdır. İran ile Ermenistan arasında fizikî ilişkiyi kumaktadır. Azerbaycan’ı Nahçıvan’a, geniş anlamda Çin’den başlayarak Orta Asya ve Kafkasya’yı Türkiye’ye bağlayan Zengezur Koridoru, jeopolitik olarak önemli bir coğrafyadır.

Zengezur bölgesi, tarihsel olarak Türk ve Ermeni nüfusunun bir arada yaşadığı stratejik bir coğrafyadır. 1921'de Sovyetler Birliği'nin idari düzenlemeleriyle bölgenin Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bırakılması, Azerbaycan ile Nahçıvan arasındaki doğrudan kara bağlantısını ortadan kaldırmıştır. Bu durum, Türkiye ile diğer Türk devletleri arasındaki coğrafi bütünlüğü de kesintiye uğratmıştır. Yıllardır devam eden bu kopukluk, Azerbaycan'dan Nahçıvan'a ulaşımın İran veya Gürcistan üzerinden daha uzun ve maliyetli güzergahlarla sağlanmasına neden olmuştur.

​           

İkinci Karabağ Savaşı'nı sonlandıran 10 Kasım 2020 tarihli ateşkes antlaşmasının 9. maddesi, bölgedeki tüm ekonomik ve ulaşım bağlantılarının açılmasını ve Azerbaycan'ın batı bölgeleri ile Nahçıvan arasında bir ulaşım koridorunun tesis edilmesini öngörmektedir. Bu madde, Zengezur Koridoru'nun hukuki temelini oluşturmuş ve projeyi yeniden uluslararası gündeme taşımıştır.

Zengezur, haritada sadece dar bir toprak şeridi gibi görünebilir. Ama bu dar boğazdan geçecek olan:

• Petrol ve doğalgaz hatları

• Fiberoptik internet kabloları

• Demiryolu ve kara ulaşımı

• Orta Asya- Avrupa ticaret zincirinin ana damarıdır.

ABD bu koridoru kontrol ettiğinde, sadece lojistik avantaj değil, bölgedeki güç dengelerinin “anahtarı”nı eline geçmiş olacaktır.

Koridor açıldığında;

• Ticaret, enerji ve lojistikte büyük avantajı sağlayacak, ancak ABD’nin bu projede başrol oynaması, Türkiye’nin ikinci planda kalmasına yol açabilir. Rusya ve İran’ın tepkisi, Türkiye’yi zor diplomatik tercihlerle karşı karşıya bırakabilir.

Zengezur, barış ve re­fah için bir köprü olabileceği gibi, yeni bir jeo­politik gerilim merkezi de olabilir.