“15 Temmuz’dan sonra bu güven sorgulanmaya başlanmıştır”

İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e yönelik  eleştirilerde bulundu. Akalın, “Türk milleti, 15 Temmuz’dan önce her zaman ordusuna büyük bir güven duymuştur, ancak o günden sonra bu güven sorgulanmaya başlanmıştır” dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve savunma sanayi ile ilgili kapsamlı değerlendirmeler yapan Akalın, özellikle son yıllarda yaşanan askerî hastanelerin kapanması, askeri liselerin kapatılması ve savunma sanayinde yaşanan yönetimsel sorunlara dikkat çekti.

Akalın, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası Türk halkının orduya olan güveninin sarsıldığını ve askeriyenin yapısındaki bozulmalar, bazı cemaatler ve tarikatlarla kurulan ilişkiler nedeniyle daha da derinleştiğini vurguladı. Akalın, “Türk milleti, 15 Temmuz’dan önce her zaman ordusuna büyük bir güven duymuştur, ancak o günden sonra bu güven sorgulanmaya başlanmıştır” dedi.

Genç teğmenlerin "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyerek yaptıkları yemini takdirle karşıladığını ifade eden Akalın, bu yeminin bir askeri bağlılık yemini olmanın ötesinde, Cumhuriyetin değerlerine olan bağlılık ve Türk milletine derin sadakatlerinin bir simgesi olduğunu söyledi. Akalın, "Bu hareket, ordumuzun güvenilirliğini pekiştiren bir adımdır. Genç subaylarımız, Türk milletinin güvenini tekrar kazanma çabasıyla bu yemini içtenlikle yapmışlardır. Bu da gösteriyor ki, ordumuzun içinde sadece disiplin değil, aynı zamanda vatan sevgisi ve Cumhuriyet değerlerine olan bağlılık da pekişmiştir" şeklinde konuştu.

Akalın, Millî Savunma Bakanı’na seslenerek, teğmenlerin bu tutumlarının ordumuzu zayıflatmak bir yana, güçlendirecek bir adım olduğunu vurguladı ve bu durumu doğru değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti.

Akalın, savunma sanayine yönelik eleştirilerini de dile getirdi. Savunma sanayii projelerinin yönetimi ve kaynak tahsisi konusunda yaşanan sorunların altını çizen Akalın, özel sektöre yönelik öncelikli proje atamalarının devletin kaynaklarını israf ettiğini ve devletin kendi kurumsal kapasitesini zayıflattığını belirtti. Akalın, “Savunma sanayinde doğru bir kaynak yönetimi gereklidir. Özel kuruluşların projelerine öncelik verilmesi, hem devletin kaynaklarını heba etmekte hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kurumsal bilgi birikiminin atıl kalmasına yol açmaktadır” dedi.

Akalın, Türkiye’nin savunma sanayisinde millî çıkarları ve halkın güvenliğini ön planda tutarak şahısların değil, halkın çıkarlarının önceliklendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Devletin şehit ailelerine olan sorumluluğunun altını çizerek, “Şehitlerimiz bizim onurumuzdur, şehit aileleri ise bizlere bırakılan kutsal emanetlerdir. Onların acılarını hafifletmek ve karşılaştıkları her türlü sorunu çözmek için devletin tüm imkânlarını seferber etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Akalın, özellikle askerî hastanelerin kapanmasının askerlerin ve ailelerinin moral ve sağlık hizmetleri açısından büyük bir eksiklik yarattığını belirtti. “Askerî hastaneler, sadece askerlerin değil, onların ailelerinin de sağlık ihtiyaçlarını karşılıyordu. Askerlerimizin morallerini yüksek tutabilmek için bu hastanelerin yeniden açılması gerekmektedir” diyen Akalın,  “Neden Millî Savunma Üniversitesi bünyesinde askeri tıp akademisi kurmuyorsunuz?” sorusunu da Bakan’a yöneltti.

Askerî Liselerin kapatılmasının da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geleceği için büyük bir kayıp olduğuna dikkat çeken Akalın, bu okulların yeniden açılmasının önemini vurguladı ve Millî Savunma Bakanlığı'na şu soruyu sordu: "Askerî okulların yeniden açılması gündeminizde var mı? Bu konuda herhangi bir çalışma yürütülüyor mu?"

Akalın, askeri okulların, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yetişmiş kadrolarının en önemli kaynağını oluşturduğunu belirtti.

Akalın, konuşmasında Türkiye’nin savunma projelerinde şeffaflık, hesap verebilirlik ve Cumhuriyet değerlerine sadakatin en temel öncelik olması gerektiğini yineledi. Savunma sanayiindeki projelerin halkın güvenliğini ve çıkarlarını gözeterek yapılması gerektiğini belirten Akalın, “Savunma projelerinde doğru ve şeffaf bir yönetim, yalnızca ordumuzun gücünü artırmaz, aynı zamanda halkın güvenini de pekiştirir” ifadelerini kullandı.

Akalın, Millî Savunma Bakanı’ndan bu önemli konularla ilgili net ve tatmin edici yanıtlar beklediklerini tekrarlayarak konuşmasını sonlandırdı. Akalın, “Bu sorular sadece ordumuzun geleceği değil, aynı zamanda savunma politikalarımızın ne yönde ilerleyeceği konusunda büyük önem taşımaktadır. Bakanlığınızın, bu konularda halkın ve ordunun güvenini pekiştirecek adımlar atması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum” şeklinde konuştu. Haber Merkezi