300 ilaç piyasada yok!
Edirne’de Eczacı Doktor Serpil Tütüncü, eczanelerde yaşanan ilaç tedarik sıkıntısının yeniden baş gösterdiğini belirterek, şu anda yaklaşık 300 ilaca ulaşamadıklarını açıkladı. Tütüncü, “Kanser, epilepsi, diyabet, kalp ve tansiyon ilaçları gibi hayati öneme sahip ilaçlar birçok bölgede ya hiç bulunmamakta ya da sınırlı miktarda temin edilebilmektedir. Hastalar reçeteleri ellerinde eczane eczane dolaşmakta, tedavilerini yarıda bırakmak zorunda kalmaktadır. Bu durum toplum sağlığını tehdit eden ciddi bir krizdir” dedi.
Son günlerde kanser, kalp, tansiyon gibi bazı ilaçlar eczanelerde bulunmuyor. Yaşanan tedarik sıkıntısını gündeme getiren Eczacı Doktor Sepil Tütüncü, bu durumun halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti.
‘GRİP AŞILARINA DA ULAŞILAMIYOR’
Yaklaşık 300 ilaca ulaşamadıklarını belirten Tütüncü, şunları kaydetti:
“Son dönemde ülkemizin birçok ilinde yaşanan ilaç yokları, halk sağlığını doğrudan tehdit eder hale gelmiştir. Şu an yaklaşık 300 ilaca ulaşılamamaktadır. Eczanelerde temel ilaçlara ulaşılamaması, özellikle kronik hastalıklarla mücadele eden vatandaşları ciddi biçimde mağdur etmektedir.
Kanser, epilepsi, diyabet, kalp ve tansiyon ilaçları gibi hayati öneme sahip ilaçlar birçok bölgede ya hiç bulunmamakta ya da sınırlı miktarda temin edilebilmektedir. Hastalar reçeteleri ellerinde eczane eczane dolaşmakta, tedavilerini yarıda bırakmak zorunda kalmaktadır. Bu durum yalnızca bireysel bir sorun değil, toplum sağlığını tehdit eden ciddi bir krizdir.
İçinde bulunduğumuz aylar grip hastalığı için bağışıklama ayları ve grip aşılarına da ulaşılamıyor. Grip salgını tüm hızıyla devam ediyor.
‘İLACA ERİŞİMİ BİR LÜKS DEĞİL, ANAYASAL BİR HAKTIR’
Yetkililerin ‘’ geçici tedarik sıkıntısı ‘’ olarak nitelendirdiği bu tablo artık geçici olmaktan çıkmıştır. Hatta her yıl bu aylarda sorun tekrar tekrar yaşanır hale gelmiştir. Sorunun temelinde döviz kuru farkı, ilaç fiyatlandırmasındaki dengesizlikler, ithalat süreçlerindeki gecikmeler ve yerli üretimin yetersizliği yer almaktadır. Mevcut sistem, hem üreticileri, hem eczacıları hem de en çok hastaları zor durumda bırakmaktadır.
Bu nedenle, ilaç yokluklarının kalıcı bir şekilde önlenebilmesi için şu adımların ivedilikle atılması gerekmektedir.
İlaç fiyatlandırma politikası yeniden düzenlenmeli, gerçek maliyetleri ve sürdürülebilirliği esas almalıdır.
Yerli üretim desteklenmeli, kritik ilaçlarda dışa bağımlılık azaltılmalı. Özellikle aşılarda
En önemlisi, ilaç ticari bir meta değil, insan yaşamının ayrılmaz bir parçası olarak görülmelidir.
Vatandaşın ilaca erişimi bir lüks değil, anayasal bir haktır.
Sağlık hakkının temel taşı olan ilaca erişim sorunu, ekonomik hesaplarla ötelenmemeli; insan yaşamı merkeze alınarak çözülmelidir.” Haber Merkezi