0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne CHP Taban Hareketi, CHP’nin 39. Olağan Kurultayı’nı değerlendirdi. Yapılan açıklamada, “Kılıçdaroğlu döneminin partimizde yaratmış olduğu tahribata rağmen bütün bu kurultaylarda yönetim kadrolarında beklenen ölçüde değişiklikler olmamıştır” denilerek, delegelere büyük sorumluluk düştüğü vurgulandı.

Edirne CHP Taban Hareketi’nden yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

“39. Olağan Kurultayımız ulusumuza kutlu olsun. Kurultayımız, Vatanımıza ve onun ön saftaki savunucusu olan Partimize, iç ve dış mihrakların taarruzu altında toplandı. 2023 Kasım’ında yaptığımız 38. Kurultay’dan bu yana 4. Kurultay’ımızı yapmaktayız. Kılıçdaroğlu döneminin Partimizde yaratmış olduğu tahribata rağmen, bütün bu kurultaylarda, yönetim kadrolarında beklenen ölçüde değişiklikler olmamıştır. Muhtemeldir ki, bu sebeple, yetkili bazı söylemlerde; tarihimiz, çizgimiz ve niteliğimizle örtüşmeyen ifade ve duruşlar söz konusu olabilmiştir.

Bu ve benzeri söylemler, esas olarak, gündemdeki temel varlık konularımız olan; 

– Esası Türkiye Cumhuriyeti’ni “çözmek” olan “yeni çözüm süreci”, bu sürece uyumlanmak istenen güdümlü “yeni Anayasa değişiklikleri” ve Kıbrıs’tan çekilmemiz konularıdır.

Bu konulara ilaveten, söylemlerimizde gereken güçte bir “bağımsızlık” vurgusu eksik kalmaktadır.

Meydanlardaki kalabalıklara “altı ok” anlayışı da güncel yorumlarıyla tekrar tekrar anlatılmalıdır.

Bazı noktalarda ise halka, millî ve hayatî konuların, oy kaygısı gölgesinde kalabildiği algısı verilmemelidir.

‘BÜYÜK SORUMLULUK DELEGELERİMİZİN OMUZLARINDA’

Kurultay, Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığının açıktan kudurmuş olduğu bir dönemde, ve Partimizin iktidar (dahası millî çağdaşlık) yürüyüşüne rehberlik edecek olan yönetimini oluşturmak üzere toplanmaktadır.

Delegelerimizin bunda görev ve sorumlulukları büyüktür.

Bu görevin en önemli unsuru, delegelerimizin, yönetime tek tek Atatürk Cumhuriyetçisi oldukları kanıtlanmış olan kişileri seçmesidir.

Bu iş, -söylemeye gerek yoktur ki-, aynı zamanda tam demokratik seçim süreçlerinin işletilmesini de kapsamakta ve gerektirmektedir.

Bunun başarılamaması durumunda ilk ve büyük sorumluluk delegelerimizin omuzlarında olacaktır.

Yaşadığımız dönemde, tüm yurtseverlerin temel görevi, bulunduğu bütün ortamlarda Atatürkçü çizgiyi temsil etmek, onu savunmak ve yaşatmak olmalıdır. Bunun için ise Atatürk’ü gerçek anlamıyla “bilmek” gerekir. Türk Devrimi’nin ruhunu iyi anlamış olmak gerekir.” Haber Merkezi