‘Bu teklif geçerse hepimiz kaybedeceğiz’

İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen maden kanunu ile ilgili yasa teklifine sert tepki gösterdi. Söz konusu teklifin yalnızca bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını değil, Türkiye’nin çevresel koruma anlayışında ciddi bir gerilemeyi beraberinde getirdiğini belirten Akalın, “Bu yasa doğayı korumayı değil, doğayı hızla ve denetimsizce tahrip etmeyi kolaylaştırmayı amaçlıyor” dedi.

Teklifin ormanlar, milli parklar, zeytinlikler, sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgeleri dahil birçok doğal alanı madencilik faaliyetlerine açacak düzenlemeler içerdiğini belirten Akalın, Avrupa Birliği örneğini hatırlatarak, “Avrupa’da çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sadece bir formalite değil; bizde ise ÇED kararı alınmadan da teşvik ve izin süreçlerine başlanabileceği ifade ediliyor. Bu, çevreyi korumak değil, çevreyi baypas etmektir” ifadelerini kullandı.

“REHABİLİTASYON BEDELİ” UYGULAMASINA ELEŞTİRİ

Teklifte “çevreyle uyum teminatı” ifadesinin çıkarılıp yerine “rehabilitasyon bedeli” gibi muğlak bir tanım getirildiğine dikkat çeken Akalın, “Şimdi sormak istiyorum: Türkiye'de bugüne kadar gerçekten rehabilite edilmiş kaç maden sahası var? Zehirli atıklarla terk edilmiş alanları hepimiz biliyoruz. Bu bedeller ne kadar tahsil edilebilecek? Denetim kimde olacak ve ne kadar güvenilir olacak?” diye sordu.

 “BU, KAMU GÖREVLİSİNİ GÖREVİNİ YAPMAMAYA TEŞVİKTİR”

Teklifin en tehlikeli yönlerinden birinin ise “sessizlik onayı” sistemi olduğunu ifade eden Akalın, “İlgili kurum üç ay içinde görüş bildirmezse, bir ay sonra izin otomatik kabul edilmiş sayılacak. Bu düzenleme, kamu görevlisini görevini yapmamaya teşvik etmez mi?” dedi.

“GERÇEK KALKINMA DOĞAYLA UYUMU GÖZETİR”

Türkiye'nin büyük ekonomiler arasında yer alma hedefinin ancak doğayla uyumlu kalkınmayla mümkün olabileceğini vurgulayan Akalın, gelişmiş ülkelerin doğa tahribatını en aza indiren çevre politikalarını örnek göstererek, “Biz ise yalnızca kısa vadeli rant için insandan hayvana, çiçekten böceğe her varlığın geleceğini riske atıyoruz” şeklinde konuştu.

“BU TEKLİF GEÇERSE DOĞA DEĞİL, HEPİMİZ KAYBEDECEĞİZ”

Doğal kaynakların milletin ortak mirası olduğunu vurgulayan Akalın, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

“Bu teklif geçerse yalnızca doğa değil, hepimiz kaybedeceğiz. Bir ülkenin gerçek gelişmişliği, yalnızca büyüme rakamlarıyla değil, ormanlarının, ırmaklarının, canlılarının ne kadar korunduğuyla ölçülür. Bu teklife karşı durmak sadece bir muhalefet tavrı değil, vatan borcudur. Hani diyoruz ya türküde ‘Irmağının akışına ölürüm Türkiye'm’ diye, bu teklif o ırmağın suyunu kurutur, o türkünün de içini boşaltır. Türkümüzü doymak bilmez iştaha, yeşilimizi ranta kurban etmeyin.” Haber Merkezi

https://youtu.be/KK9H8PFg0Mc