“Çiftçi üretim yaptıkça daha fazla borçlanıyor”
İYİ Parti Edirne İl Başkanı H. Hakan Şahin, çiftçiliğin sürdürülebilir bir yanı kalmadığını söyledi. Şahin, “1 litre mazotun 60 lira olduğu bir sistemde 1 kilo buğday 13 lira , 1 simit 20 lira ise o sistemin sağlıklı olduğundan kimse söz edemez. Çiftçiyi üretim yaptıkça daha fazla borçlandıran bir kısır döngüye sokuyor” dedi.
Şahin, çiftçinin katlanılamaz hale gelen girdi maliyetleri ile ürün satış fiyatları arasındaki dengesizlik olduğunu ifade etti. Şahin, 1 litre mazotun 60 lira olduğu bir sistemde 1 kilo buğday 13 lira, 1 simit 20 lira ise o sistemin sağlıklı olduğundan kimsenin söz edemeyeceğini ifade etti.
“Tarım, miras olarak aktarılamıyor”
Şahin, şunları kaydetti:
“Tohum, gübre, ilaç, mazot ve elektrik fiyatlarındaki ciddi artışlar, çiftçiyi üretim yaptıkça daha fazla borçlandıran bir kısır döngüye sokuyor. Emek ile yoğun bir şekilde yetiştirilen ürün, pazarda ya maliyetini dahi karşılamıyor ya da enflasyon karşısında anlamlı bir kar bırakmıyor. Elde edilen ürünlerin para kazandırmaması, nesiller boyu süren bu mesleği geçim kaynağı olmaktan çıkarıp, bir fedakarlık alanına dönüştürüyor. Ekonomik baskıların doğal sonucu, genç neslin tarladan, bahçeden uzaklaşması oldu. Tarım, artık geleceği olmayan bir iş olarak görülüyor. Ülkedeki çiftçi yaş ortalamasının her geçen yıl artması, sahada tecrübenin yanı sıra derin bir gelecek endişesini de barındırıyor. Gençlerin köyü ve tarımı terk etmesi, yalnızca işgücü kaybı değil, aynı zamanda binlerce yıllık tarım kültürünün, yerel tohum bilgisinin ve toprakla bağın da kaybolması anlamına geliyor. Tarım, bir miras olarak aktarılamıyor. Bu baskılara dayanamayan birçok çiftçi, son çare olarak nesillerdir bağlı olduğu toprağından vazgeçmek zorunda kalıyor. Tarım arazilerinin satılması, kısa vadeli bir nakit ihtiyacını giderirken, uzun vadede geri dönüşü çok zor olan stratejik bir kayıptır. Her satılan tarla, ülkenin gıda güvenliği ve kendi kendine yeterlilik potansiyelinden bir parçanın eksilmesi demektir. Toprak, sadece metrekare ve tapu değil, milli bir servettir. Adil Fiyat ve Gelir Desteği, Çiftçiye Çekici Teşvikler, Arazi Koruma Kanunları, Sürdürülebilir ve Akıllı Tarım Uygulamaları gibi başlıklarda acil düzenlemeler şarttır. Unutmayalım ki, çiftçinin yüzünün güldüğü, gencin toprağa umutla baktığı, her karış verimli arazinin korunduğu bir tarım sistemi, bir lütuf değil, bir milli güvenlik ve istikrar meselesidir. Çiftçiliğin sürdürülemediği yerde, gıdanın sürdürülebilirliğinden bahsetmek mümkün değildir.” Haber Merkezi