Engelliler “Erişilebilirlik” mağduru
Edirne Kent Konseyi’nin “Erişilebilirlik” konulu genel kurulunda engelli bireylerin sorunları gündeme geldi. Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Sivil Toplu Kuruluşları ve engelli birey ile ailelerinin de katıldığı toplantıda, sorunların çözüm önerileri de konuşuldu. Toplantıda konuşan engelli birey Mübessel Yolalmaz, “Giremediğimiz binalardan, binemediğimiz ETUS araçlarından 2024 yılında şikâyetimiz olmamalıydı. Apartmanda ikinci kattayım. Bir şekilde dışarıdan bir asansör yapabildik. Her yapı ve donatı da mevzuatta olmasına rağmen erişilebilirlik yok. Elektrikli arabam var ama kentte birçok şey bana yasaklanmış oluyor, ulaşamıyorum” dedi.
Edirne Kent Konseyi (EKK) 2024 yılı ikinci olağan genel kurulunu geçtiğimiz Cumartesi günü saat 13:00’da Edirne Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü Kel Aliço Konferans Salonu’nda yaptı.
Açılışını Mübessel Yolalmaz’ın yaptığı genel kurulda, EKK Başkanı toplantının hukuki ve kentsel önemini vurguladı. Kentteki engellilerin kent idarelerinden taleplerini ortaya koyacağı bu toplantı sonuçlarının da kendilerince izleneceğini belirtti.
Toplantıya katılan Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, kentteki tüm sorunları yaşayanları tarafından dinlemek ve çözme konusunda karar almak üzere kentteki sivil kurumlarının toplantılarına katıldığını belirtti. Çözüm önerilerinin de bu toplantılardan, sorunu yaşayanlardan bulunacağını söyledi. Edirne Kent Konseyine daha kullanışlı ve engellilere de uygun olabilecek bir yer bulacağını söyledi.
Birinci bölümde, engelli kurumların temsilcileri, yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini paylaştı.
İkinci bölümde ise Av. Cansu Korkmaz “Erişilebilirlik ve Hukuk” başlıklı sunumunu yaptı.
Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmenin 9. Maddesini anımsatan İl Engelli Meclis Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Nilüfer Sivrikaya Tokgöz, “Taraf Devletler engellilerin bağımsız yaşayabilmelerini ve yaşamın tüm alanlarına etkin katılımını sağlamak ve engellilerin diğer bireylerle eşit koşullarda fiziki çevreye, ulaşıma, bilgi ve iletişim teknolojileri ve sistemleri dahil olacak şekilde bilgi ve iletişim olanaklarına hem kırsal hem de kentsel alanlarda halka açık diğer tesislere ve hizmetlere erişimini sağlamak için uygun tedbirleri alacaklardır.” dedi.
Tokgöz, TÜİK verilerine bakıldığında erişilebilirlik oranında engelli oranlarının genele göre çok geride kaldığını söyledi. Engellilerin verilerinin eksik ve karmaşık olduğunu belirten Tokgöz, engellilere ayrımcılık yapıldığını vurguladı.
Ortopedik engelliler adına konuşan Mübessel Yolalmaz, “Giremediğimiz binalardan, binemediğimiz ETUS araçlarından 2024 yılında şikâyetimiz olmamalıydı. Apartmanda ikinci kattayım. Bir şekilde dışarıdan bir asansör yapabildik. Her yapı ve donatı da mevzuatta olmasına rağmen erişilebilirlik yok. Elektrikli arabam var ama kentte birçok şey bana yasaklanmış oluyor, ulaşamıyorum” dedi.
Akülü aracının şarjının yetmediğinden hastaneye gidemediklerini, engelli tuvaleti bulamadıklarından çarşıya çıkamadıklarını belirten Yolalmaz ulaşımı uygun diye tüm yolların AVM’lere götürdüğünü belirtti. İbadet yerleri dahil kentteki tüm bina ve donatıların her engelli tarafından erişilebilir olmasını isteyen Yolalmaz, belediyede bir engelli birimi olmasını ve engelsiz araç temin edilmesini istedi.
Görme engelli bir üniversite öğrencisi olan Can Ertek, sıkıntılarını belirttiği konuşmasında okuyunca işsiz olmaktan heyecanını yitirdiğini söyledi. Derneklerin daha fazla ses çıkarmasını ve taleplerini yükseltmesini istedi.
37 yaşında engelli bir evladı olduğunu belirten Nigar Aral, geçen yıla kadar bakanlığın ‘Özel Yürekler’ diye bire kursu olduğunu ve çocuklarının burada her türlü ilgi alanında çocukları sosyalleştirdiğini belirten Aral, bu okulun kapandığını ifade etti. Yaptıkları başvurularda bütçe olmadığı söylendiğini belirten Aral bu kursun ve benzeri kursların genel ve yerel idareler tarafından açılmasını istedi.
Eğitim almanın her kişinin yasal hakkı olduğunu belirten Nigar Aral, devletin her kişiye erişilebilir hizmetler yapmasının kamusal görevi olduğunu söyledi.
Dünyam Zihin Engellileri Yetiştirme ce Koruma Derneği adına açıklama yapan Sedef Durna,
zihinsel yetersizliğe sahip bireylerin en önemli sorununun kendi başlarını hayatlarını devam ettirebilme becerisinden kısmen veya tamamen yoksun olmaları olduğunu söyledi.
Durna, aileleri tarafından himaye edilen ve ihtiyaçları karşılanan bu bireylerin aileleri vefat ettiğinde veya çeşitli nedenlerle aile bakamayacak duruma geldiğinde mağdur olduklarını dile getirdi.
İl merkezinde tam zamanlı bir bakım merkezinin acil ihtiyaç olduğunu belirten Durna, bunun engellinin ailesinin de sosyalleşmesine katkı sunacağını kaydetti. Durna, çocuğunu bırakacak yer bulamayan aile bireylerinin kendilerinde de sorunlar başladığını paylaştı.
Bir kamu kurumunda çalıştığını ve okula giden 13 yaşındaki oğlunun hayatının her anında birlikte olduklarını belirten Levent Yağar, oğluna daha çabuk ulaşabilmek için işyerini ve evini değiştirmek zorunda olduğunu söyledi. “Otizmli çocuğum ile okul dışında hep birlikte olmak zorundayım” dedi. Yağar okul dışında kentte kendi gibi çocukların da olduğu bir mekânın olmasını istedi.
“Ülkemizde yılda ortalama bir milyon bebek dünyaya gelmekte ve bu bebeklerden 10 binine otizm teşhisi konulmaktadır” diyen Edirne Otizm Derneği adına konuşan Emine Aydın Özgür, tüm evrensel hukuk belgelerinde haklar yazılmış olsa da uygulamada eksiklikler olduğunu söyledi.
Özgür sorunlarını dokuz başlıkta aktardı; “1.Toplumsal Kabul ve eksikliği, 2.Veri eksikliği, 3.Erken Tanı, Takip, Tedavi ve Müdahale Programlarının zayıf olması, 4.Bireyi ve Aileyi Güçlendirmek için Etkili Sosyal Hizmet Modellerinin olmaması, 5.Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Çalışmalarının azlığı, 6. Özel Eğitim ve Destek Eğitim Hizmetlerinin zayıflığı, 7. Çalışma hakkına erişim, 8. Sportif, Sanatsal ve Kültürel Etkinliklere erişim, 9. İş Birliği ve Koordinasyona Dayalı İzleme Sisteminin etkinliğinin arttırılması”
Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği İl Temsilcisi Açelya Sivrikaya Giray, “Tanı aldıktan sonra kaynaştırma-bütünleştirme kapsamında eğitim alan öğrencinin akranlarınca etiketlenmemesinin ve ayrımcılığa uğramamasının en büyük destekçilerinden biri de okullarda okutulan ders kitaplarının içerisinde engellerin ve farklılıkların acındırılma duygusundan uzak ve işbirlikli desteklemeye olanak tanıyacak şekilde anlatılması olacaktır” dedi.
Ulusal Eylem Planlarının yapıldığı ve kararların yasal çerçeve dahilinde alındığı toplantılara sivil toplum örgütlerinin ve alanda çalışan uzmanların dahil edilmesini isteyen Giray, “Alınacak kararların, uygulanacak programların netliği ve faydası gibi konularda oldukça destekleyici olacaktır” dedi.
Çocuk Hakları Derneği adına konuşan Gülsüm Erkıran, yerel yönetimlerin bu özel kişilere uygun yaşam alanları yapmasını istedi. Edirne Engelsiz Yaşam Merkezi’nin buna uygun faal hale getirilmesini belirten Erkıran, bu merkezde yetkin çalıştırıcıların olması gerektiğini vurguladı.
Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklarımızın her yıl arttığını belirten Gülsüm Erkıran, kurumlarda bilgi ve çözüm ortaklığı olmasını ve bunların bir merkezde toplanmasını isteyerek demokratik kitle örgütleri ile birlikte bir eylem planına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Genel Kurulun 2. oturumunda “Erişilebilirlik ve Hukuk” başlığı ile Av. Cansu Korkmaz sunum yaptı.
Konuya dair mevzuatları anlatan Korkmaz; engellilerin insan hakları ve temel özgürlüklerden eşit bir şekilde yararlanmasını engelleyen her türlü farklı muamelenin ayrımcılık olduğunu belirtti.
Ayrımcılık, Makul Düzenlemeler, Özsavunuculuk, İnsan Onuru, Erişilebilirlik, Kişisel Hareketlilik gibi evrensel mevzuatlarda yer alan terimleri açıklayan Korkmaz, yazılı hukuk belgelerinin hayata geçirilmesi için sorun yaşayan herkesin bu belgelere dayanarak haklarını talep etmesini önerdi. Dilekçelerin mevzuat kapsamına dayanarak Valilik, Kaymakamlık, Belediye gibi kamu kurumlarına yapılabileceğini söyledi. Dilekçelerin kayıt numaralarının alınmasını ve 60 gün içinde gereken yapılmadıysa idari dava açılabileceğini, Kamu Denetçiliği Kurumuna veya Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna başvuru yapılabileceğini söyledi.
Bu gibi konularda kazanılmış çok dava olduğunu belirten Korkmaz, “Bu kazanımlar idareleri veya özel sektörü sorunu çözmeye zorlamaktadır” dedi.
Toplantı soru yanıtlarla devam etti ve EKK Başkanı Özer Demir’in katılımcılara, İstanbul Barosu Avukatı Cansu Korkmaz ve Edirne Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Türk İşaret Dili Tercümanı Petek Kızılcan Topaloğlu’na teşekkürü ile sona erdi. Haber Merkezi