“Hayattan kopuk bir teklif sunuldu”
Türkiye Kamu-Sen üyeleri, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’ndeki zam kararını protesto etti. Edirne İl Temsilcisi Alim Kanpolat, “2026 yılı için yüzde 88,6 2027 yılı için yüzde 45,2 oranında zam talebimizi masaya koyduk. Ama bize gelen, hayattan kopuk, enflasyon hedefine sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu” dedi.
Türkiye Kamu-Sen Edirne İl Temsilciliği, Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkiye Kamu-Sen Edirne İl Temsilcisi Alim Kanpolat ve üyeler, hükümetten Aile Yılı’nda aileyi destekleyecek bir teklif sunulması gerektiğini, geçmiş kayıpların telafi edilmesini, 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesini talep etti. Kamu-Sen olarak iş bırakma eyleminde olduklarını belirten Kanpolat, hizmet üretmeyip üretimden gelen gücü kullandıklarını ifade etti. Hükümetten gelen bu teklifi reddettiklerini belirten Kanpolat, memurların hak ettiği ücreti alamadığını kaydetti.
Basın açıklamasına katılanlar üyeler zam teklifini alkışlayarak protesto etti.
“Maaşlar insanca yaşamaya yetmiyor”
Kanpolat, şunları kaydetti:
“Bugün burada yalnızca kendi geleceğimiz için değil, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon insanımızın onurlu bir yaşam mücadelesi için toplandık. Bizler, emeğin, alın terinin ve kamu hizmetinin temsilcileriyiz. Hak aramak için buradayız, hakkımızı almak için buradayız, adalet için buradayız. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde kamu işveren tarafı bize ne teklif etti? 2026 yılı için taban aylığa bin lira; ek olarak yüzde 10+6, 2027 yılı için yüzde 4+4... Soruyorum sizlere: Bu oranlar, mutfakta kaynayan tencerenin derdine derman olur mu? Çarşıda, pazarda, markette hızla artan fiyatlara karşı bir anlam ifade eder mi? Kiraların maaşları aştığı bir ülkede memura, emekliye nefes aldırır mı? Ebetteki hayır. Bu nedenle biz de bu teklife hayır diyoruz. Daha dün öğrenci servislerine %30 zam yapıldı. Harcamalar katmer katmer artarken, maaşlar dirhem dirhem bile artmıyor. Bir gerçeğin altını özellikle çiziyoruz: Memur ve emekli maaşları bugün insanca yaşamaya yetmiyor. Maaşlar, her ay eriyor. Emeklilerimiz temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. İlave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmazsa, bu mağduriyet önümüzdeki iki yılda daha da derinleşecek. Yoksulluk hem çalışanın hem de emeklinin kaçınılmaz kaderi haline gelecek. Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyine sahip ama farklı statüdeki çalışanlar arasında uçurumlar var. Getirilen bu teklif, bu adaletsizliği gidermiyor.”
“Masa başında hesaplanmış bir teklif”
“Biz, Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonuna yakışan bir kamu düzeni istiyoruz. Bu yüzden 2026 yılı için %88,6, 2027 yılı için %45,2 oranında zam talebimizi masaya koyduk. Ama bize gelen, hayattan kopuk, enflasyon hedefine sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu. Aile Yılı'ndayız... Peki aileyi destekleyecek tek bir düzenleme var mı? Reel artış istedik... Refah payı var mı? Geçmiş kayıplarımızın telafisini talep ettik... Telafi var mı? 3600 ek gösterge sözü verildi... Çözüm var mı? Vergide adalet dedik... Yük hafifledi mi? Emekliye iyileştirme istedik... Karşılık var mı? Bayram ikramiyesi dedik... Duyan var mı? Yardımcı hizmetlilerin sorunları çözülsün dedik... Gören var mı? Bugün ülke genelinde iş bırakma eylemindeyiz! Hizmet üretmiyor, üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bizler; her gün canla başla, fedakârca görevini eksiksiz yerine getiren, memleketin dört bir yanında devletini onurla temsil eden kamu çalışanlarıyız. Ancak bu ülkenin yükünü sırtlayan memurlar, hak ettiği ücreti alamıyor! Emeğimizin karşılığını alamadığımız için buradayız, hakkımızı almak için buradayız! O halde buradan açık ve net söylüyoruz: Kamu işvereni, gerçekleşen enflasyonu, büyüme oranlarını, refah payını, artan yaşam maliyetlerini ve geçmiş kayıplarımızı dikkate alarak yeni, gerçekçi ve kabul edilebilir bir teklif getirmelidir. Bunu yapmazsanız, önümüzdeki iki yılda memur ve emekliler geçinme aczi yetine düşecek, ülkemizin en nitelikli insan gücü çaresizlik içinde bırakılacaktır. Kira yardımı, eş-çocuk yardımı, ısınma, ulaşım ve yemek ücreti gibi sosyal haklarda somut adımlar atılmalıdır. Maaşlar, hayali tahminlere göre değil; markette, pazarda, kirada yaşadığımız gerçeğe göre belirlenmelidir! Bize masa başı rakam değil, alin terimizin karşılığı olan rakam gerekiyor! Bu sadece memurun değil, tüm milletin mücadelesidir! Biz buradayız, hakkımızı almakta kararlıyız.” Haber Büşra Akıllı