Köylerde kahvehane ve bakkal açmak zorlaşıyor

CHP Edirne İl Genel Meclis Üyesi Ahmet Sarıgül, köylerde yapı kayıt belgesi zorunluluğunun kırsal yaşamı tehdit ettiğini belirtti. Sarıgül, “Köyde yaşamak isteyen vatandaşlarımızın önüne engel değil, kolaylık koyun. Köyün ışığını, kahvesini, bakkalını söndürmeyin” dedi. “Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var” projesine atıfta bulunan Sarıgül, “Köyümde yaşamak için artık bir sebebim yok. Bu bir serzeniş değil, bir çöküşün ifadesi” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uzunköprü İl Genel Meclis Üyesi Ahmet Sarıgül, köylerde kahvehane, bakkal gibi küçük işletmelerin açılması veya ruhsat yenileme süreçlerinde yapı kayıt belgesi istenmesinin köylüleri zor durumda bıraktığını belirtti. Sarıgül, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

“Köylerde kahvehane ve bakkal açmak zorlaşıyor. Yapı kayıt belgesi engeli kırsal yaşamı tehdit ediyor. Evet, bu durum son dönemde birçok köyde ciddi bir sorun hâline geldi. Özellikle köy kahveleri, bakkallar gibi küçük işletmelerin yeniden açılması ya da ruhsat yenileme süreçlerinde yapı kayıt belgesi (İmar Barışı kapsamındaki belge) istenmesi, köylüyü zor durumda bırakıyor.

Bir zamanlar köy kahvesinin önünde sabah erken saatte dumanı tüten çayla başlayan sohbetler, akşam güneşiyle birlikte ayçiçek tarlalarından, buğdaydan, yağmurdan bahseden muhabbetlerle biterdi.

Köyde yaşamak demek, yalnızca toprağa dokunmak değil; insana dokunmak demekti.

Bugün ise birçok köylü ve Muhtarımız, bana aynı cümleyi söylüyor: “Köyümde yaşamak için artık bir sebebim yok.” Bu söz, sadece bir serzeniş değil, bir çöküşün ifadesi. Çünkü artık köyde yaşamak bile bürokratik bir mücadeleye dönüştü. Bir köyde kahve açmak istiyorsun; o kahve ki köyün kalbidir.

Bir bakkal açmak istiyorsun; o bakkal ki yaşlıların nefesidir. Ama karşına hemen bir belge çıkıyor: Yapı Kayıt Belgesi. Oysa köydeki binaların çoğu yıllar önce yapılmış, ruhsatsız ama yerli yerinde duran yapılar. İmar Barışı süresi bittiği için yeni belge de alınamıyor. Yani köyde bir kahve açmak, bir soba yakmak, bir tabure koymak bile artık “yasal değil.”

Sonuç ne?

Kahveler kapanıyor, bakkallar kepenk indiriyor. Köy meydanında sessizlik hâkim. Köydeki birkaç yaşlı, bir sandalye bulup evinin önünde oturuyor; çünkü artık kahve yok.

Bu Sorunu Çözmeliyiz? Köy yerleşik alanlarındaki küçük işletmeler için yapı kayıt belgesi zorunluluğu kaldırılmalı veya esnetilmelidir.

İl Özel İdarelerimiz bu konuda yönetmeliklerde tanımlı olan “kırsal yapı muafiyetlerini” dikkate alarak kolaylaştırıcı kararlar almalıdır.

Köy sosyal işletmeleri (kahve, bakkal, fırın, lokanta vb.) için özel bir izin mekanizması oluşturmalıyız.

Bu işletmeler kâr amacıyla değil, köy yaşamını sürdürmek için vardır.

Bu nedenle “kırsal sosyal işletme” statüsü verilerek ruhsat süreçleri sadeleştirilmelidir.

Muhtarlıklar veya kooperatifler üzerinden işletme açma modelleri desteklenmeli; böylece hem yasal çerçeve sağlanır hem de köy ortakları işletmeden faydalanır.

Ayrıca yeni bir “Köy İmar Barışı” süreci, sadece sosyal yapılarla sınırlı olarak yeniden gündeme alınabilir.

Bu sayede geçmişte ruhsatsız ama köy hayatına hizmet eden yapılar resmiyet kazanır.

Bugün köyde kahve açmak isteyen bir gence “önce belge getir” demek, aslında ona “şehirde yaşa” demektir.

Köylerdeki bu sosyal damar kurursa, üretim de dayanışma da kurur.

Biz İl Genel Meclislerinde bu konuyu sadece bir ruhsat meselesi değil, bir kırsal yaşam meselesi olarak ele almak zorundayız.

Köyde kalmak isteyenleri cezalandırmak değil, teşvik etmek gerekir.

Çünkü bir ülkenin köyleri sessizleşirse, şehirleri de bir gün yalnızlaşır.

O yüzden sesleniyorum:

Köyde yaşamak isteyen vatandaşlarımızın önüne engel değil, kolaylık koyun. Köyün ışığını, kahvesini, bakkalını söndürmeyin. Köyümde yaşamak için artık sebebimiz olmalı.” Haber Seyide Esen