Utanç Treni’nin isim babası: Bülent Ayan
Soydaşların Bulgaristan’dan zorunlu göçle 36 yıl önce Türkiye’ye gelişlerini TRT’de dünya kamuoyuna duyuran gazeteci Bülent Ayan’ın ‘’Utanç Treni’’ anonsunun da isim babası olarak hafızalarda o günlerdeki gibi tazeliğini koruyor.
Bulgaristan'da iktidarda bulunan Todor Jivkov, 1985’li yıllardan itibaren burada yaşayan Türkler üzerindeki baskıyı arttırdı.
Bulgaristan’da baskı ve işkencelerin zirve yapmasıyla binlerce soydaş, zorunlu göçle 1989 yılının Mayıs ayında karayolu ve demir yoluyla Edirne’den ülkeye giriş yapmaya başladı.
Kapıkule Gar’ından demiryoluyla gelen göçmenleri günlerce taşıyan tren, insanların kötü şartlarda, sefalet içinde yolculuk ettikleri bu dramın simgesi haline geldi.
KAPIKULE VE “UTANÇ TRENİ”
TRT’nin o dönemdeki Edirne Temsilcisi Bülent Ayan, yaşanan dram karşısında her gün düzenli olarak Kapıkule Garı’na onlarca insanı getiren treni “Utanç Treni” olarak niteleyerek, her akşam haber bültenlerinde gerçekleştirilen canlı bağlantılarda bu isimle andı ve giderek halk arasında da “Utanç Treni” olarak anılmaya başlandı.
Soydaşlara reva görülen insanlık dışı muameleyi ve uluslararası toplumun sessizliğini simgeleyen gazeteci Bülent Ayan’ın “Utanç Treni” hafızalara böyle kazındı.
BULGARİSTAN’IN ASİMİLASYON TAKVİMİ
Bulgaristan'da iktidarda bulunan Todor Jivkov yönetimi, ülkedeki Türk azınlığa yönelik sistematik asimilasyon politikalarını 1985’ten itibaren yoğunlaştırdı.
Bu politikalar çerçevesinde Türklerin isimlerinin Bulgar isimleriyle değiştirilmesi, Türkçe konuşmanın yasaklanması, dini ve kültürel faaliyetlerin kısıtlanması gibi uygulamalar yürürlüğe kondu.
Bu baskılar sonucunda Bulgaristan’daki Türk nüfusu büyük bir mağduriyet yaşadı. 1989 yılında rejim, Türk azınlığı ‘’gönüllü göçe’’ zorlayarak, aslında onları Bulgaristan’dan kovmaya başladı.
Bu durum kitlesel 29 Mayıs 1989 tarihinden itibaren bir zorunlu göç dalgasına yol açtı. Yaklaşık 350 bin kişi birkaç ay içinde Türkiye’ye sığındı. Bu, Avrupa’nın yakın dönem tarihindeki en büyük zorunlu göç hareketlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Tarihte Bulgaristan’dan 1950-51 yıllarında ve 1969’da başlayarak 1978 yılına kadar süren bir insan trajedisi daha yaşanmıştı. Bu iki göç dalgasında da yaklaşık 465 bin insan evlerinden yurtlarından sürgün edilmiş, işkenceye tabi tutulmuştu. Haber Merkezi