0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne SÜTÜB Başkanı Mustafa Suiçmez, Edirne’de süt üretiminin on yılda yarı yarıya azaldığını, bazı köylerde ise hayvancılığın tek edildiğini söyledi. Suiçmez, “10 yıl önce Edirne Süt Üreticileri Birliği’nin piyasaya günlük arz etmiş olduğu süt miktarı 50-55 ton civarındaydı. Bugün 27-28 ton civarında. Geçen süre içerisinde Ekmekçi, Karabulut, Budakdoğanca köylerimizde ise hayvancılık tamamen terk edildi” dedi.

Edirne Süt Üreticileri Birliği’nin olağan genel kurulu bugün Tarım ve Orman İl Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirildi. Genel kurula Trakya Birlik Başkanı Şafak Kırbiç, Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı’nın yanı sıra birlik üyesi üreticiler katıldı. 410 üyesi bulunan birlik seçiminde mevcut Başkan Mustafa Suiçmez ile İzzet Baybura’nın listeleri yarıştı.

Genel kurulun açılış konuşmasını yapan mevcut Başkan Mustafa Suiçmez, hayvancılığın zor dönemden geçtiğini belirtti.

Suiçmez, açıklamasında şunları kaydetti:

“Bakın 10 yıl önce yaptığımız genel kurulda; biz buralarda bin 200-bin 300 kişiyle genel kurullar yaptık. Vereceğim örnekten, iyi anlaşılması için bu örneği veriyorum. Ve bu birlikten istifa eden, kendiliğinden çıkan çok fazla arkadaşımız, üreticimiz olmadı. Hatta ilave gelen köylerimiz oldu. Mesela Süloğlu bölgesinde o yıllarda bu kadar üyemiz yoktu diyebilirim. Ancak şu anda bizim süt döken üreticimiz, mevcut aktif üreticimiz maalesef bu rakama yüzülerek söylüyorum 410. Ve o yıllarda, 10 yıl önce bundan Edirne Süt Üreticileri Birliği’nin piyasaya günlük arz etmiş olduğu süt miktarı, tabi değişiyor bu rakamlar mevsimsel olarak, 50-55 ton civarındaydı. Bugüne baktığımızda 27-28 tonlarda günlük süt.

‘BAZI KÖYLERDE HAYVANCILIK TAMAMEN TERK EDİLDİ’

Köylerimizde zamanla o yıllarda 2 ton, 3 ton, 1,5 ton süt döken üreticilerimiz maalesef bu geçen süre içerisinde Ekmekçi, Karabulut, Budakdoğanca köylerimizde tamamen hayvancılık terk edildi. Hiç orada süt üreticisi yok. Şimdi bunun çok çeşitli nedenleri var. Ama birinci nedeni maalesef fiyat politikaları. İstenilen fiyatın verilmemesi. Özellikle kırsaldaki aile işletmelerine çok önem vermeleri lazım. Türkiye’deki hayvancılığın şu anda mevcut hayvancılığın, üretilen sütün daha doğrusu, üretilen sütün yüzde 67’si hala köylerdeki küçük aile işletmelerinden kaynaklı üretime arz ediliyor. Yani bizim Ahmet Aga’mın, Ayşe Abla’mın, Fatma Teyze’min zor zahmet bakabildiği 2 inekten, 3 inekten gelen sütle Türkiye’deki süt üretiminin yüzde 67’sine tekabül oluyor.

‘ELİMİZİ KOYACAK MASAMIZ YOKTU’

Yani yazıyı yazacak kağıdımız yoktu. Personelimiz yoktu. Oradan biz bunu aldık, yılmadık, mücadele ettik. O zamanki görev arkadaşlarımdan rahmetli olanlar ölenler oldu.  Ancak bugün geldiğimiz nokta Edirne Süt Üreticileri Birliği olarak Merkez binası bizim, kendi öz malımız. Ve sahalarda birçok yatırımımız oldu. Çok şükür, elhamdülillah, bir yere bir kuruş, tek kuruş, hiçbir banka, kurum, vergi, sigorta borcumuz yok. Hatta geçtiğimiz yılda bizim personelimizden beş kişi emekli oldu. Kıdem tazminatlarına varana kadar ödeyerek bunlarla helalleştik. Tabii ki haklarını alacaklar.  Bugüne kadar 2008-2024, bu birliği bir kalemi olmadan bu seviyelere getirdik. Nakit paramız da var.

‘SİZİ RİSKE EDECEK HİÇBİR ŞEYİN ALTINA İMZA ATMADIK’

Bu yetkiler verilmediği takdirde buraya kim seçilirse seçilsin, hiçbir şey yapamaz. Ve bize vermiş olduğunuz bu yetkileri, sizi riske edecek hiçbir şeyin altına imza atmadık. O imzayı yanlış bir yerde veyahut riskli yerde kullandığımız anda, bunun sorumluluğu bizim yönetim kurulu olduğu kadar, bu birliğin bütün kayıtlı üyeleri bundan mesuldür. Ama çok şükür, hamdolsun, hiçbir şeye, bize verdiğiniz yetkiyi asla kötüye kullanmadık. Yanlış yapmadık. Ve bugün buraya geldiğinizde, Edirne Süt Üreticileri Birliği, o kadar cenderelerden geçmiş ve küçülmesine rağmen diyorum, ama şu anda, yani mali ekonomi güç açısından en sağlam birliklerden, STK’lardan bir tanesi. Kendi iç bünyesinde. Bizim gücümüz bu kadar.”

Haber Seyide Esen