Mustafa Çetin
Hz. İmam Hüseyin, Hicretin 3’üncü, başka bir rivayete göre ise 4’üncü yılı Şaban Ayı’nın 3. günü Medine’de doğmuştur. Yine rivayete göre altı aylık doğmasına karşın yaşamıştır. İslam inancına göre Hz. Hüseyin dışında 6 aylık olup da yaşayan tek kişi Hz. İsa’dır. Bilindiği gibi muaviye’nin ölümünün ardından onun isteği üzerine yerine yezit geçmek istedi, fakat Hz. Hüseyin buna karşı ve şöyle der;
Şu dünyanın gidişatına bak Ey Velit haksızlık da ağaçlar gibi büyüyüp dal budak salar oldu, muaviye zaten halifeliği bin bir hile ile ele geçirmişti, bu da yetmezmiş gibi şimdi de oğlu halifeyim diye ortaya çıkıp hak idda ediyor.
Hz. imam Hüseyin beraberindeki 70-80 kişilik seveni ile Küfe’ye doğru yola çıkar. Küfe halkı halife olarak ona biat etmiştir. Ne var ki yezit ondan önce davranıp şehre kendine yandaş bir vali atamış ve bu vali bir ordu hazırlayarak Hz. İmam Hüseyin’in şehre girişini engellemiştir.
Küfe valisi ibni ziyat Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının teslim olmasını ve yezite biat etmesini istemiştir. Hz. Hüseyin bunu reddetmiş ve beraberindekilerle Kerbela denilen yerde günlerce susuz bırakılmış, ardından da Dedesi Muhammed Mustafa’nın öpüp kokladığı O Mübarek Baş kesilerek Şehit edilmiştir.
Hz. Hüseyin ve yanındakiler bu davranışlarıyla canları pahasına zulme ve haksızlığa boyun eğmediklerini göstermişler ve tarihin en şerefli, en asil ve en kahramanca duruşlarından birini sergilemişlerdir.
Hz. İmam Hüseyin ve yanındakiler zulme ve haksızlığa karşı çağlar boyu direnen mazlumların ölümsüz simgelerinin yüce kahramanları olmuşlardır.
Onların direnişi değişik ad ve şekillerde halen sürmektedir.
Hz. İmam Hüseyin adaletsizliğe, haksızlığa ve zulme karşı yükselen bir direniş bayrağıdır.
O bütün mazlumların güç ve inanç kaynağıdır.
Hz. İmam Hüseyin Şehit edildiğinde tarih hicretin 61 yılı Muharrem Ayı’nın 10. Günü ilkindi vaktini gösteriyordu.
Şehit olduğunda 56 yaşındaydı, bu olaydan sonra melun yezit iki yıl saltanat sürdü.
Ölümünün ardından yerine oğlu ikinci muaviye geçti, ancak o hilafetin 40. Günü şöyle bir konuşma yaparak hilafetten çekildi.
Ey insanlar, biliniz ki ben bu zulmün devamına tahammül edemem, hilafet makamı Ali’ye ve evladına ait bir makamdır.
Ben bu hakkı ele geçirmekten Allah’a sığınırım, kendimi bu makamdan geri alıyorum. Bunun üzerine 2. Muaviyenin annesi ile birleşen mervan o gece 2. Muaviyeyi zehirleterek öldürtür yerine de kendisini halife ilan eder.
Hz. İmam Hüseyin denilince akla hiç kuşkusuz ilk önce Kerbela kıyamı gelir.
Kerbela şerefli bir destanın adıdır, bu destanın kahramanı da İmam Hüseyin’dir. Hz. İmam Hüseyin öyle bir destan yazmıştır ki o destanın sözleri kılıçtan keskindir. O destanın yiğitleri şehitliğin ölümsüzlük okulunda yetişen ve sonsuzluğu fetheden emsalsiz kahramanlardır.
Hiç kuşku yoktur ki İmam Hüseyin sevgisinden yoksun olanlar zahirde yani görünüşte Müslüman olsalar da batında yani gerçekte münafıktırlar.
Çünkü İmam Hüseyin Pakistanlı şair Muhammed İkbal-in de dediği gibi hak ile batılın arasını kanıyla ayırmıştır. Hüseyin’in kanından sulanmayan harap tarladan hiçbir ürün alınamaz.
Hz. İmam Hüseyin 10 Ekim 680 tarihinde 56 yaşında bilerek ve isteyerek Kerbela’da insanlık tarihinin Yüce Şehidi olmuştur. İşte bu Yüce Şehit için dünya edebiyatının büyük şairleri birbirinden muhteşem sözler söylemişlerdir.
Bunlardan biri de 7 ulu ozanlarımızdan biri olan Fuzuli’dir.
Fuzuli İmam Hüseyin için şöyle diyor; “Her gün doğan güneş sanma ki dünyayı aydınlatmaya geliyor, güneş her doğuşta Hz. Hüseyin için kan ağlıyor”. Yine o büyük ozanımız Fuzuli, ölüm döşeğinde iken vasiyetini soranlara şunu söylüyor; “Benim naciz bedenimi Hz. İmam Hüseyin’in türbesinin giriş kapısına gömün, her gelen geçen beni çiğnesin ki Hüseyin’e toprak olayım” diyor.
Yüzlerce yıl önce yaşanan Kerbela kıyamı bugün dahi tüm tazeliğini korumaktadır.
Gerçek müminler bu olayın verdiği acıyı hala tüm canlılığıyla ruhlarında hissetmektedirler.
Hz. İmam Hüseyin’in bıraktığı değerleri yaşamamıza egemen kılmak için ne denli çaba harcıyorsak, biliniz ki İmam Hüseyin’i o kadar seviyoruz demektir. İmam Hüseyin’i sevmek onun bıraktığı değerleri yaşatmakta olur.
O tüm müminlere zulme karşı direnişi, emanetin ehline verilmesi gerektiğini adaleti yükseltmeyi, haksızlığa boyun eğmemeyi mukaddes değerler olarak miras bırakmıştır.
Ne mutlu İmam Hüseyin’i seven canlara,
Ne mutlu İmam Hüseyin gibi yaşayanlara
Sözlerimizi büyük Şah Hatayı’nın bir deyişiyle bağlayalım.
Türbesinin üstünü nakış eylemişler
Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Seni dört köşeye baş eylemişler
Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Çağlar sular gibi akasım gelmez
Şehrine girince çıkasım gelmez
Yezitin yüzüne bakasım gelmez
Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Senin aşıkların yanar yakılır
On iki İmam katarına katılır
Burada yezitlere nalet okunur
Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Senin dervişlerin semalar döner
Kadir geceleri semalar yanar
Katarımız İmam Cafer’e uyar
Gel dinim imanım İmam Hüseyin
İmamı Hüseyin’in kolları bağlı
Muhup aşıkların ciğeri dağlı
Hz. Ali’nin en küçük oğlu
Gel dinim imanım İmam Hüseyin
Şah Hatayım eder Erenler nerde
Çalısız kayasız bir sahra yerde
Kerbela çölünde kandilde nurda
Gel dinim imanım İmam Hüseyin
İmam Hüseyin’in sevgisi yol göstericimiz olsun, ona dökülen yaş ruhumuzun cevheri olsun, ibadetlerimiz ulu dergahta hak defterine yazılsın.
İmam Hüseyin ve tüm Kerbela Şehitlerinin şefaati üzerinize olsun. ALLAH ALLAH…
GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024EKONOMİ
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024