0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Recep Çınar

Dostluk. çok yüce ve geniş bir kavram. Zor ve kötü anlarında sana elini uzatan, sana yardım eden ve seni içerisinde bulunduğun güç durumdan çıkarmak için elinden gelen her şeyi yapabilen, yine en iyi anlarında hep senin yanında olan kişiler dost kişilerdir.

Dostluk, iki kişi arasında güçlü ilişki bağı, karşılıklı sevgi, menfaatsiz ve çıkarsız iyi niyet anlamına tanımlanır. Dostluk,  kolay şekilde elde edilmez ve hayatımıza kolayca yerleşmez! Her arkadaş olarak gördüğünüz kişiyi dost olarak asla göremezsiniz, dostluğu elde etmek zaman ister. Örneğin kötü bir olay yaşadığınız o an size ulaşacak ilk kişi dost olarak belirlediğiniz kişidir. Sizi hiçbir zaman arkanızdan vurmayacak, sizi asla üzmeyecek, ilelebet yanınızda olacak kişiye dost denir. Günümüzde dost bulmak her ne kadar zor olsa da hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamamız gerekir. Elbet bir gün sizin de dostunuz olacaktır. 

Dostluk hiçbir zaman basit bir arkadaşlık değildir. Arkadaşlık ötesi bir duyguyu simgeler. Dost, çıkarsız arkadaşlık olarak tabir edilir. Sözlükte “seven, sevgili, yâr” anlamına gelen dostluk kavramı, İslâmî literatürde “sadâkat, meveddet, uhuvvet, sohbet, veli, refik” gibi kelimelerle ifade olunmuştur.

Dostluğun Önemi! 

Dostluğun ve dost insanların önemi o kadar çoktur ki, saymakla bitmez. Çevrende iyi niyetli ve zor durumlarında sana yardım elini uzatabilecek dostların bulunması, hayatın sana sunmuş olduğu en büyük sürprizlerin başında gelir. Kendini çaresiz hissettiğinde ya da her şeyin bittiğini düşündüğünde onun elini görür ve yeniden ayağa kalkarsın. İşte dostluğun önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır. Dost size güven veren kişi olduğundan onunla konuştuğunuz zaman bile ferahlık hissedersiniz.

Kur’ân-ı Kerim’de şöyle tanımlanmıştır: “Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi: 71. Ayet).

(Mâide Sûresi, 5:51). Ayette; “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah zalimleri hidayete, doğru yola iletmez.“

(Ankebut Suresi, 46. Ayet)te ise; “Kitap ehliyle (Yahudi ve Hıristiyanlarla) ancak en güzel bir yoldan mücadele edin; güzellikle, yumuşaklıkla, delil ve ispat yoluyla onlara hakkı anlatın; ancak onlardan zulme sapanlar müstesnadır. Onlara deyin ki: ‘Bize indirilene de size indirilene de iman ettik. Bizim İlâhımız da sizin İlâhınız da birdir. Biz ancak ona boyun eğeriz.'”

Peygamberimiz (s.a.v) bir hadislerinde; “Mümin cana yakındır. (İnsanlarla) yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur” der. (İbn Hanbel, II, 400)

Bir diğer hadiste ise; “Kişi dostunun dini üzeredir. Bu yüzden her biriniz, kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin”uyarısında bulunur!(Tirmizî, Zühd, 45; Ebû Dâvûd, Edeb, 16).

Dostluk konusunda pek çok ayet ve hadisler var. Kiminle nasıl ve ne şekilde dost olabileceğimiz için her biri bize yol gösterir. Müslüman’ın her şeyde kaynağı ve ölçüsü Kur’an ve Sünnettir. Yeter ki ölçümüzü kaçırmayalım!

14 Eylül Cumartesi günü Peygamberimiz (s.a.v)’ın doğum yıldönümü idi. 

Bu mübarek akşam her yıl olduğu gibi bu yıl da İslam âleminde “Mevlid Kandili” olarak kutlandı.

Mevlid Kandili, İslam dininde her yıl Hz. Muhammed’in doğumunu anmak için kutlanan mübarek bir gecedir. 

“Mevlid,” Arapçada “doğum” anlamına gelir ve bu gece, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) dünyaya gelişi vesilesiyle Müminler tarafından büyük bir coşku ve manevi atmosfer içinde idrak edilir. Mevlid Kandili kutlaması inşallah dostluğumuzu güçlendirmeye vesile olmuştur.

Dostça kalın…