evden eve nakliyat
DOLAR 34,2725 0.45%
EURO 37,1898 0.34%
ALTIN 2.981,380,93
BITCOIN 23310141,53%
Edirne
11°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

EDİRNE’NİN ÇIĞLIĞI: KÜLTÜR VE SANAT

EDİRNE’NİN ÇIĞLIĞI: KÜLTÜR VE SANAT

ABONE OL
17 Ekim 2024 17:06
EDİRNE’NİN ÇIĞLIĞI: KÜLTÜR VE SANAT
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kültür, toplumların tarih boyunca üretip biriktirdikleri ve gelecek kuşaklara aktardıkları sözlü, yazılı, maddi ve manevi değerler bütünü olarak tanımlanmaktadır.

Sanat ise bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün becerileriyle yaratıcı ve estetik bir ürün oluşturma sürecidir. Sanat kavramı her toplumda kendi dinamikleri yani gelenek, görenek, töre ve anane denilen normlar inanç sistemlerine dayanmaktadır. 1

Dolayısıyla kültür ve sanat, toplumların geçmişten günümüze gelen miraslarının atalarına, inanç, gelenek ve göreneklerine sahip çıkarak gelecek nesillere aktarılmasını, insanların yaratıcılıklarını, kişilerin ve toplumların kendilerine ait kimliklerinin oluşmasını, toplumsal değerlerini anlamasını sağlayarak kişilerin iletişim ve sosyalleşmelerini geliştirmektedir.

Kültür ve sanat kenti olarak tanımladığımız Edirne de; yaklaşık 8300 yıllık tarihi süreçte kent halkının ürettiği maddi ve manevi değerlerini biriktirerek kentin kültür ve sanat miraslarını günümüze taşımıştır. Günümüze taşınan bu kültür ve sanat mirasları, kentin kimliklerini oluşturmuş, kentin kültür turizminin gelişmesine öncülük etmiştir.  

Kentin kültür kimliklerini oluşturan her bir kültür mirasının öncelikli olarak yerel, daha sonraki süreçte ulusal ve uluslararası alanda tanınırlığının artırılması gereklidir. Dünya’daki somut ve somut olmayan kültürel miraslarını tanıtımında UNESCO’nun katkısı çok değerlidir. Bu anlamda Ord.Prof.Dr.A.Süheyl Ünver’in “Her Şey Biter, Edirne Bitmez” özdeyişi çok değerlidir. Kentimizi taçlandıran her bir kültür mirasımızın UNESCO’nun Kültür Mirası Listesinde yer alması kentimizin kültür turizminin gelişmesine yapacağı katkı tartışılmazdır. Bugün Edirne’nin 4 eserinin listede olması 2 eserinin de aday listede yer alması çok değerli olmakla birlikte tabi ki yeterli değildir. Yıllardır aday listede bekleyen iki eserimiz neden listeye girememektedir. Burada kentimizin siyasileri ile kent yöneticilerine çok iş düşmektedir. Üniversitemiz akademisyenlerinin öncülüğünde kentimizin kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle kentin kültür miraslarını UNESCO’nun Kültür Mirası Listesine taşıyacak yeni projeler hazırlanıp Kültür ve Turizm Bakanlığına sunulmalıdır.

Açık hava müzesi niteliğinde olan Edirne’nin kültür miraslarını tanıtmanın diğer bir yolu da festivallerdir. Festivaller ulusal ve uluslararası boyutta gerçekleştiğinde kentin kültür turizmine önemli katkı sağlamaktadır. Ne yazık ki, kentimizde geçmişten süregelen Kakava ve Hıdırellez Şenlikleri, Uluslararası Edirne Bando ve Ciğer Festivali ile Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali bulunmaktadır. Kentin kültür yaşamına en büyük katkıyı sağlayan diğer bir kültür etkinliği de geçen yıl 9’uncusu gerçekleştirilen Edirne Kitap Fuarı’dır.

Böylesi kültür ve sanat zengini bir kentte bu kadar az festivalin gerçekleştirilmesi çok üzücü değil midir? Kentimizin zengin kültür kimliklerini kentin turizm potansiyeline aktarmayı bir türlü başaramıyoruz. 9/8’lik festivaller yeterli olmuyor. Düzenlenecek olan festivallerle kentin kültürel değerlerinin tanınırlığının artırılması mümkün olacaktır. Daha önce yapıldığı gibi kent kimliğiyle bütünleşmeyen festivallerin sürdürülebilirliğinin gerçekleşmesi mümkün değildir.

Hükümetin uyguladığı tasarruf tedbirleri nedeniyle sanırsam bu yıl Uluslararası Edirne Bando ve Ciğer Festivali ile Edirne Kitap Fuarı yapılamayacak gibi duruyor. Rahmetli Bahri Dinar’ı çok çabuk unuttuk. Eğer kentimizin turizm elçisi Bahri Dinar yaşamış olsaydı muhakkak kurduğu dernek ile bu festivalin organizasyonunu gerçekleştirirdi. Kent sevdalısı bir kişinin nefesinin ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkıyor. Edirne’deki tava ciğeri esnafı toplanıp kentin turizm değerini bu yıl da yaşatmak, meslektaşlarının ruhunu yad etmek istemezler mi? Bu yıl da Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği, Trakya Birlik ve Olin sponsorluğunda “Edirne Tava Ciğeri Festivali” adıyla gerçekleştirilmelidir. Edirne Belediye Başkanı Sn. Av. Filiz Gencan Akın bu işin öncülüğünü yaparak bu yılda bu festivalin gerçekleştirilmesini sağlamalıdır.  Bu bağlamda Edirne Belediye Başkanımız Sayın Akın paylaştığı duyuruda 18-19 Ekim 2024 tarihleri arasında kentimizin tarihi mekânında “Karaağaçta Sanat Var.” başlığı ile bir kültür-sanat etkinliği düzenleyerek bu yolda çaba harcamaktadır.

Edirne Valiliği de yaptığı duyurularında 25-27 Ekim 2024 tarihleri arasında “Topraktan Sofraya Edirne” mottosuyla kentimizde bir “Gastronomi Festivali” gerçekleştirileceğini duyurdu. Bu düşünce çok değerli. Sayın Valimiz Yunus Sezer’in kentin kültür miraslarını yaşatmak ve geleceğe taşıma gayretini takdirle izliyoruz. Başta Edirne Sarayı olmak üzere Kaleiçi’ndeki Tarihi Evler, Saraçlar Caddesi Projesi, Gazi Mihal Hamamı, Kasım Paşa Camii ve Edirne Mevlevihanesi’nin restorasyon çalışmaları çok değerli projelerdir. Ancak kent merkezinde yer alan “Makedonya Kulesi” restorasyon  çalışmalarının ivedilikle tamamlanıp kentin yaşamına kazandırılmalıdır.

Bu bağlamda Edirne’nin Koca Sinan Mahallesinde kurmuş olduğumuz “Dr.Ratip Kazancıgil Kültür Evi” kentimizde kültürel bir farkındalık yaratma düşüncesiyle gerçekleştirilmiş bir projedir. Bu projedeki amaç kentimizin 28 mahallesinde yaşayan her yaştaki halkın bilgi yolunda yürümelerini sağlamaktır. Sayın Vali ve Belediye Başkanımız Kültür Evimizi ziyaret etme nezaketini gösterirken mahalle muhtarının daha kapıyı açmaması da bir o kadar üzücü olsa gerek.

En çok üzüldüğüm de Belediye Başkan Danışmanı olarak görev yaptığım 2015 ve 2017 yıllarında Edirneli film severler ile buluşturduğumuz İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın organizasyonu olan “Filmekimi”nin bundan sonraki yıllarda Edirne’de olmamasıdır. Yine 2015 yılında düzenlenen Edirne Film Festivali’nin ikincisinin bir türlü gerçekleştirilememesidir.

Gençlerimizi, halkımızı kentimizde kültür-sanat etkinlikleriyle buluşturma, kentimizin kültür kimlikleriyle tanıştırma, kültür miraslarını ulusal ve uluslararası alanda tanınırlığını artırma çabamız devam etmelidir.

“Edirne Kırmızısı”, “Edirne Sümbülü”, Edirne Mis Meyve Sabunu, Edirne Beyaz Peyniri’ni öne çıkaracak festivaller ile kentin coğrafi işaretli ürünlerine yönelik gastronomi rotaları düzenlenmelidir.

Yaşadığın kentin değerini farkettiğin kadar yaşayabilir ve yaşatabilirsin. Bilgi Uygarlığın, Kültür Kentlerin Aydınlığıdır.

Kaynakça:

1- Soysaldı, A. (2018). Kültür, Sanat ve Beşeriyet İlişkisi. Sanat ve Tasarım Dergisi(22), s. 306.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.