DOLAR 32,2796 0.04%
EURO 34,7159 -0.08%
ALTIN 2.402,000,08
BITCOIN 2023472-1,56%
Edirne
20°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Ender Bilar

Ender Bilar

02 Mayıs 2024 Perşembe

KÜLTÜR YOKSUNLUĞU MU, DENETİMSİZLİK Mİ?:EDİRNE TRAFİĞİNDE YAŞANANLAR

KÜLTÜR YOKSUNLUĞU MU, DENETİMSİZLİK Mİ?:EDİRNE TRAFİĞİNDE YAŞANANLAR
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Ender Bilar

Edirne’de Kültür ve Sanat/

Uygarlık tarihinin en temel ihtiyaçlarından biri olan ulaşım, günümüzde de toplumların gelişmişlik düzeyinin belirleyicisi olmaktadır.

Toplumdaki ekonomik, kültürel ve sosyal gelişmeler sonucunda refah seviyesinin yükselmesi, halkın daha konforlu yaşam hakkı, Türkiye’de olduğu gibi kentimizde de ulaşım sorununu beraberinde getirmiştir.

Aslında dünyada olduğu gibi   Türkiye’de de kent içi ulaşım oldukça karmaşık bir hale gelmiştir. İleri ülkeler ortaya çıkan sorunları gidermek amacıyla ürettikleri projeleri sürdürebilir hale getirerek kent içi ulaşım sorunlarını da en aza indirebilme başarısını göstermiştir.

Sürdürülebilir bir kent içi ulaşım politikasın da kentin öncelikleri ve tercihleri belirlenmeli, ekonomik ve kültürel önceliklerle birlikte bunları etkileyen bir takım özellikler de mutlaka göz ardı edilmemelidir.

Kentimizdeki motorlu taşıt sayılarını yıllara göre TÜİK verileriyle incelediğimizde; Motorlu taşıt sayısının 1994’de 53.459 iken 2000 yılında 68.048’e, 2010 yılında da 107.288’e yükselmiştir. Mart 2024 itibariyle de bu sayı 185.920’ye ulaşmıştır. Bu araçların 78.646’sı otomobil, 39.118’i motosiklet, 24.770’i kamyonet, 4.853’ü kamyon, 2.034’ü minibüs, 1.709’u otobüs, 34.330 traktör ve 466’sı da özel amaçlı araçlardır.

Kentimizde motorlu taşıtların % 42.30’unu otomobil oluştururken %21.04’de motosiklet oluşturmaktadır. Toplu ulaşım aracı olan minibüsün oranı ise %0,1’dir.

Bu verilerden de anlaşılacağı gibi kent yaşayanları şehir içi ulaşım aracı olarak otomobilini kullanmakta ve otomobil sayısındaki artışlarda kent ulaşımında sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Motosiklet sayısının da giderek artması kentte ayrı bir trafik sorunu olmaya adaydır.

Bu bağlam da, Edirne’de hafta sonları ile özel günlerde yaşanılan şehir içi trafik sorunu felç olmuş bir şekilde devam etmektedir. Edirne’yi kültür ve turizm kenti olarak taçlandırırız ama bir turizm otopark alanını sürdürebilir ve kullanılabilir hale getirmeyi başaramayız…

Kent içi ulaşım sorununun bir başka parçası da kentleşmenin planlı ve sürdürülebilir olmayışıdır. İmara açılan yerlerde sokak ve caddelerin darlığı, ileriye dönük planlanmaması, yapılan binalarının çoğunda otopark alanının olmayışı, otopark alanı olan binalarda kat maliklerinin otopark alanlarını tercih etmemesi, halkımızın otopark kullanma kültüründen uzak olması, gerekli denetimlerin yeterince yapılmayışı kent ulaşımında sorunların daha da büyümesine katkı sağlamaktadır.

Kent kültürü ve bilincinin en önemli unsurlarından birisi de trafik kültürü’dür. Ülkemizin değerli bir bilim insanıyla yapmış olduğumuz bir söyleşi de; “Sen kentinde bir kavşakta lüks marka aracın sürücüsü sağa yanaşarak dışarda gördüğü bir arkadaşıyla aracının camından sohbet ettiğini görmüyor musun? Veya trafiğin akışını engellemesine rağmen aracının dörtlü ışıklarını yakıp aracını park ettiğini sık sık görmüşsündür.” diye konuyla ilgili birçok örnek vererek toplumumuzda Kent Kültürü ve Bilincinin gelişmediğinin göstergesi olduğu belirtmişti.

Edirne Belediye Başkanlığı da son 10 yıldır yürüttüğü çalışmalarla kent içi trafiğinde yaşanılan sorunları gidermek amacıyla Sağlık Yolu, Çevre Yolu ile Güney ve Kuzey Çevre yollarının çalışmalarını tamamlayıp hizmete sokarak şehir içi trafiğin bir ölçüde rahatlamasına katkı sağlamıştır.

Kent halkının yaşadığı ulaşım sorunlarını çözmek ve yeni önerileri değerlendirmek amacıyla her İl’de Valilik bünyesinde kurulmuş “İl Trafik Komisyonu” bulunmaktadır. Trafik komisyonları yapmış oldukları toplantılarda kentin ulaşım sorunlarını çözüme ulaştırmak amacıyla çeşitli kararlar almakta ve bu kararların uygulanması için gerekli çalışmaları yürütmektedir. Edirne Valiliği İl Trafik Komisyonu da bu çalışmaları Vali veya Vali Yardımcısı’nın başkanlığında yürütmektedir.

Son olarak Edirne Valiliği İl Trafik Komisyonu Başkanlığının 04.10.2023 tarih ve 2023/06-(01-22) sayılı kararları gereği kabul edilen trafik düzenlemesiyle Koca Sinan ve Abdurrahman Mahallesi Uzunkaldırım Caddesinde yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. Yapılan düzenlemeyle Sadık Ahmet Caddesinin; Ahmet Çalışkan Caddesinden başlayarak Muammer Aksoy Caddesi istikametine tek yön olarak uygulanması ve cadde üzerinde gidiş yönlerine göre yolun sol tarafının yol üstü araç park yeri olarak düzenlenmesi için karar alınmıştır. Abdurrahman Mahallesinin Uzunkaldırım Caddesinde de Dikilitaş Sokak kesişiminden başlayarak, Tarlakapı Caddesine kadar TEK YÖN, Tarlakapı Caddesinden Eski İstanbul Caddesine kadar İKİ YÖNLÜ OLARAK düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Alınan bu kararların da uygulanması için gerekli uyarı levhalarının yerlerine takılması ve trafik işaretlenmelerinin yapılması için gereğini ilgililere iletmiş ve uygulamanın da 16 Ekim 2023 tarihinden itibaren başlayacağını basın ve diğer yollardan duyurulmasını sağlamıştır.

Bu kentte yaşayanların her gün yaşadığı ulaşım sorunlarını çözmek için alınan bu kararlara ne yazık ki, vatandaşların çoğu uymamaktadır. Tek yönlü ve girilmez trafik işaretine rağmen vatandaşların trafik kurallarını ihlal ederek yolu tehlikeli bir şekilde kullanmaya devam ettiği görülmektedir.

Edirne’de 2012 yılında 847 ölümlü yaralanmalı trafik kazası yaşanırken, 2022’de 964’e çıkmıştır. 2012 yılında gerçekleşen kazaların 444’ü şehir içinde gerçekleşirken 2022 de gerçekleşen şehir için kaza sayısı da 710 olmuştur. 2012 yılında yerleşim yerlerinde gerçekleşen kazalarda 3 kişi ölürken, bu sayı 2022 yılında 16’ya yükselmiştir. Bu veriler de göstermektedir ki; yerleşim yerlerinde trafik kurallarına yeterince uyulmadığıdır.

Vatandaşların alınan kararlara uyma zorunluluğu olduğu gibi bu kararlara itiraz hakkı da belirlenen yönetmelik ve kanunlar kapsamında bulunmaktadır. Ama kurallara uymama, yolu tehlikeli bir şekilde kullanma hakkı bulunmamaktadır.

Şehrimizde trafik denetimlerinin sıkı bir şekilde yapılması, uymayanların ilgili kanunlar çerçevesinde cezalandırılması gerekmektedir.

Alışkanlıklarımızı bırakmalıyız. Kendi çıkarlarımızı toplumun, halkın çıkarları önünde tutarak kurallara uymamayı yaşamımızın parçası haline getirmek, en önemlisi kent kültürü ve bilincinden yoksun olmak en üzücü tarafı olmaktadır.

Lütfen unutmayalım ki; “Her Trafik Kuralı, En Az Bir Hayat Kadar Değerlidir.”

Devamını Oku

EDİRNE’NİN RENKLİ MİRASI: KAKAVA-HIDIRELLEZ ŞENLİKLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

EDİRNE’NİN RENKLİ MİRASI: KAKAVA-HIDIRELLEZ ŞENLİKLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne’de Kültür ve Sanat

Ender Bilar

Kentler yaşam tarzları, üretim ve tüketimleri, geçmişten günümüze taşıdıkları kültür ve sanatsal mirasları, olumlu ve olumsuz özellikleriyle algılanmaktadır. Bu bağlam da genel algı gören imgeler de kentle özdeşleşmektedir.

Kentlerin bu algı ve imgelerini oluşturan tarihsel ve kültürel değerler turizm aracılığıyla evrensel boyuta taşınarak insanlığın hizmetine sunulmaktadır.

Kentlerin bu tarihsel ve kültürel kimlikleri, kent ve ülke ekonomilerinin bacasız fabrikası olmaktadır. Roma’nın Collesium’u, Atina’nın Akropolis’i, Paris’in Eyfel Kulesi, New York’un Özgürlük Heykeli bunlara en güzel örneklerdir.

Kadim kent Edirne de zengin tarih atölyesi özelliğiyle yerli ve yabancı birçok ziyaretçinin ilgisini çekmektedir. UNESCO kültür mirası listesinde yer alan “Selimiye Camii ve Külliyesi”, “Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali”, “Ebru: Kağıt Süsleme Sanatı” ve “Bahar Kutlaması: Hıdırellez” ile kentin algı ve imgelerini uluslararası boyuta taşımaktadır.

Açık hava müzesi konumundaki kentin bu özelliği doğal olarak kentin turizm potansiyelini artırmakta ve yoğun ilgiyle karşılaşılmaktadır. Özellikle, bayram, şenlik ve festival günlerinde yaşanılan bu yoğunluk doğru yönetilememekte kent içinde büyük kargaşaya sebebiyet vermektedir. Bu da misafirlerin kent ile ilgili yorum ve düşüncelerine olumsuz yönde etkilemektedir.

Kentimizin yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgiyle takip ettiği şenliklerinden birisi de her yıl 5-6 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Kakava ve Hıdırellez Şenlikleridir. “Bahar Kutlaması: Hıdırellez” adıyla 2017 yılında UNESCO’nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası listesine dahil edilen bu kültür mirası, kentimizde Edirne Belediye Başkanlığınca “Kakava ve Hıdırellez Şenlikleri” adıyla düzenlenmektedir. 

Aslında Hıdırellez ve Kakava Şenliklerinin ritüelleri bellidir. 5 Mayıs akşamı ateş yakılır ve üstünden atlanır, bahçelerimizdeki güller altına dilekler resm edilir, evlerde veya sokakta eğlenceler yapılır. 6 Mayıs sabahı da erken kalkılarak nehir kenarına gidilir, ağaçlara dilekler asılır, söğüt dalları koparılıp komşu kapılarına asılır, yumurta kırma yarışmaları vb. etkinlikler yapılarak şenlikler kutlanır.

Kakava ve Hıdırellez’in bu ritüellerini izlemek için de 5-6 Mayıs günleri yerli ve yabancı turistler günler öncesinden hotellerden yer ayırtır ve Edirne’ye gelmeyi heyecanla beklerler. İşte sorun bundan sonra başlamaktadır. Gerekli duyuru ve planların yeterince yapılamayışı, organizasyondaki yetersizlikler kente gelen konukları üzmektedir.

Geçen yıl kentimize gelen bir kafile ile arkadaşlarımı gezdirirken Sarayiçinde karşılaştım. İnsanlar Belediye’ye ve belediye başkanına isyan ediyor. Bizi buraya getirdiler hani eğlence, nerede Kakava ve Hıdırellez Şenlikleri diye söyleniyorlar. Tur şirketleri Hıdırellez’in ikinci günü saat 10.00’de insanları Edirne’ye getirmişler. Doğal olarak gelen insanlar da Hıdırellez ile ilgili bir etkinlik görmek istiyor. Bir aile de Kocaeli’nden kendi aracıyla Sarayiçine gelmiş ve o da bir etkinlik arıyor. Bende hemen konuya daha doğrusu tartışmalara müdahil oldum. Hıdırellez’in birinci günü saat: 18.00 gibi, ikinci günü programın sabah 05.30 başladığını izah ettim. Belediyenin WEB sayfasında da programı gösterdim. O an şunu anladım ki, biz etkinlik programını yeterince Türkiye’ye duyuramıyoruz. İkincisi de tur şirketleri program gözetmeksizin insanları buraya getiriyor. Özellikle ikinci gün Hıdırellez için Edirne’ye gelen insanlar büyük bir hayal kırıklığı ile buradan ayrılıyorlar. Bu süreci iyi yönetemediğimiz ortaya çıkıyor. Esnaf memnun, Hotel sahipleri memnun, Edirne’ye gelen turist sayısı arttığı için ilgililer memnun ama gelen turistler memnun mu? Bununla ilgili bir anket çalışması bugüne kadar yapıldı mı? Kentin otopark ve tuvalet sorunu, bazı esnafın fahiş fiyat uygulamaları ve trafik denetimlerindeki eksiklikler en büyük olumsuzluklar olarak karşımıza çıkıyor.

Aslına bakarsanız daha şimdiden davulu alan şehrin ana merkezinde başıboş dolaşıyor… Kimse de engel olmuyor. Bunun önüne geçilmez mi? Yoksa Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olucak!

Kakava ve Hıdırellez Şenlikleri kutlaması ile ilgili birkaç önerim olacak;

  1. Edirne Belediyesi’nin en az 15 gün öncesinden programı netleştirip görsel ve basılı yayın organları ile sosyal medya hesaplarından programın duyurulmasını sağlamalıdır.
  2. Programlar kentin kültürel kimliğiyle uyum sağlamalı, folklor ekipleri ve yerel sanatçılar programda yer almalıdır.
  3. 5 ve 6 Mayıs günü Edirne Belediyesinden görevli bir zabıta ve iki görevlinin gişelerde gelen tur otobüslerini kontrol noktalarında Belediye Başkanı adına karşılaması ve yolculara kentimize “HOŞ GELDİNİZ” mesajının iletilmesi, Edirne’yi tanıtan bir broşür ile takdim edilse güzel olmaz mı?
  4. Sarayiçi ve/veya Saraçlar Caddesinde sadece Edirne’ye özgü ürünlerin satış reyonları ile Edirneli yazarların Edirne konulu kitaplarını gelen misafirlere imzalamaları Edirne meraklılarını sevindirmez mi?
  5. Otobandan giriş yapan otobüslerin yol güzergâhının direk otobandan şehre girmeden Kıyık girişindeki döner kavşak üzerinden Sarayiçi bölgesinde belirlenecek otobüs park alanına veya başka bir park alanına giriş yapmalarını sağlamak kentin trafik düzenini rahatlatmaz mı?
  6. Edirne Belediyesi Meriç Sosyal Tesislerinde 5 Mayıs gecesi “Edirne Gecesi” düzenlenmesi, gecede Edirne kına gecesi, dans grupları ile Edirne Tava Ciğerinin hazırlanışı bir gösteriye dönüştürülemez mi?
  7. 5 Mayıs akşamı Meriç Köprüsü veya Selimiye Camii Meydanında ışıklı gösteri yapılamaz mı?..  Ve birçok organizasyon kafamda deli gibi dolaşıyor…

Dünya’nın hiçbir yerinde böylesi festivallerde tur otobüsleri şehrin içine alınmamaktadır. Geçen sene gördüğüm rezillikler ve yaşadığım olaylar böylesi bir duyarlılık göstermeme sebebiyet verdi. Yoksa kimseye akıl verme veya yöntem gösterme gibi bir niyetim yoktur. Sadece bugüne kadar görev aldığım ve gerçekleştirdiğim ulusal ve uluslararası etkinliklerdeki tecrübe ve deneyimlerimi kentim adına paylaşmaktır. “Edirne” adını kötüye kullanılmamasına katkı sağlamaktadır.

Şenliklerin Festivale dönüşmesi dileğiyle; Edirne İçin Üretmeye ve Çalışmaya devam…

Devamını Oku

EDİRNE’DE ÇOCUK NÜFUSU: ENDİŞELER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

EDİRNE’DE ÇOCUK NÜFUSU: ENDİŞELER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne’de Kültür ve Sanat/

Ender Bilar

Türkiye’de 2022 yılı verilerine göre canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 35 bin 795 olurken, doğurganlık hızı da 1.62 olarak gerçekleşmişti. Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2022 yılında 3,59 çocuk ile Şanlıurfa olurken bu illeri,  2,94 çocuk ile Şırnak, 2,62 çocuk ile Mardin izledi.

Edirne’nin 2022 yılı doğurganlık hızı ise 1.31 olarak gerçekleşmişti. Yine 2022 yılı verilerine göre Edirne’nin kaba doğum hızı da binde 8.6’dır.  Edirne her iki doğum hızı verisine göre Türkiye ortalamasının altında kalmaktadır. Bu bağlamda, Edirne’nin Güneydoğu ve Doğu bölgelerinden hızlı göç alan bir kent olduğu da unutulmamalıdır.

Bu bağlam da, 2023 yılı TÜİK istatistiklerine göre de Türkiye nüfusunu oluşturan çocuk sayısı 22.206.034’dır. Bu veriden anlaşılacağı gibi nüfusumuzun %26’sını çocuklar oluşturmaktadır.

Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1935 yılında toplam nüfusun %45’ini oluştururken, bu oran 1990 yılında %41,8 ve 2023 yılında %26,0 olarak gerçekleşmiştir. Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin toplam nüfusunun çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023 yılında çocuk nüfus oranının AB ortalaması %18,0 olduğu görülmektedir. AB ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülke %23,4 ile İrlanda olup en düşük olduğu ülke ise %15,1 ile Malta’dır.

Türkiye’de 15-17 yaş grubundaki erkek çocuk istihdam oranı 2004 yılında %20 iken 2023 yılında bu oran %28.8 olmuştur. Kadın çocuklarımızda ise 2004 yılında bu oran %11.6 iken 2023 yılında %9.9 olarak gerçekleşmiştir. Eğitim çağında olması gereken çocukların istihdamda olması da düşündürücü değil midir?

Ülkemizde çocuk yoksul oranı 2023 verilerine göre %31.35’dir. Eğitim ve istihdamda gözükmeyen 15-17 yaş grubundaki erkek çocuk oranı ise %7.7 olup kız çocuk oranı da 10.4’dür. Eğitim ve istihdamda gözükmeyen bu yaş grubu çocuklarımız nerededir? Bilinmiyor…

Edirne’yi 2023 yılı verileriyle incelediğimizde ise 419.913 olan kent nüfusumuzu oluşturan çocuk sayısı 73.596’dır. Bu veriler ile Edirne nüfusunun %17.5’ini çocuk nüfusu oluşturmaktadır.  Edirne, Türkiye geneli ortalamasına göre çocuk nüfusunun en düşük il sıralamasında %17,5 ile ikinci sırada yer almıştır.

Edirne 2022 yılında 2.803 çocuk (1-17 yaş)  göç alırken, 2.388 göç vermiştir. 2023 yılında ise göç alan çocuk sayısı 3.177’e yükselirken, göç veren çocuk sayısı 2.262 olmuştur. 

Edirnelilerin çocuk doğurma oranının düşük olması, Edirne’ye göçün hızlı bir şekilde ilerlemesi ilerideki nüfus yapısını değiştireceği, kentin sosyal ve kültür yapısında değişikliklere yer vereceği bilinmelidir. Kent kültürü ve kentlilik bilinci korunmalı ve geliştirilmelidir.

Yarınımızın teminatı dediğimiz çocuklarımıza iyi bir eğitim verebilmemiz için ülkemizin okullaşma oranı önemlidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2022-2023 öğretim dönemi örgün eğitim istatistiklerini incelediğimizde eğitim seviyesine göre 5 yaş net okullaşma oranı %85, İlkokul (1-4 sınıf) 93.8, Ortaokul (5-8 sınıf) 91.2, Ortaöğretim (9-12. Sınıf) 91.7 olduğu görülmektedir.[1]

Edirne ili 3. düzey ve eğitim seviyesine göre okullaşma oranını incelediğimizde ise 5 yaş net okullaşma oranının 95.13, İlkokul 94.57, Ortaokul 92.66, Ortaöğretim 89.10 olduğu görülmektedir. [2]

2023-2024 eğitim-öğretim dönemi itibariyle Edirne’de 276 okul ve kurumda 56.645 öğrenci eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunmaktadır.[3] Yine milli eğitim bakanlığının 3. düzeye göre taşımalı ortaöğretim yapılan öğrenci sayı verilerine göre Edirne’de taşınılan merkez okul sayısı 48, taşınan ortaöğretim öğrenci sayısı da 1.866’dır.[4] Edirne’de ilkokul ve ortaokul düzeyinde derslik başına 16 öğrenci düşerken, ortaöğretimde 15, genel ortaöğretimde 17, mesleki ve teknik ortaöğretimde de 13 öğrenci düşmektedir. Edirne merkez ilçedeki yeni yerleşim bölgelerinde yetersiz olan okul sayısının bir de deprem riski nedeniyle yıkılan okulların eklenmesi çocukların sağlıklı bir eğitim-öğretim dönemi geçirmelerini engellemektedir.

TÜİK’in 2022 yılı istatistiklerine göre Edirne merkez ve ilçelerinden toplam 10 Halk Kütüphanesi yer almaktadır. Edirne’de Halk Kütüphanelerini kullanan çocuk sayısı 2019 yılında 114.678 iken, 2021 yılında bu sayı 28.433’e düşmüştür.[5] Bu sayının düşmesinin nedenlerinden biri de Edirne Halk Kütüphanesinin yıkılması ve yerine hâlâ bir kütüphane yapılamamasıdır. 28 mahallenin 27’sinde kütüphane yoktur. Okul kütüphanelerinin de sayılarının parmakla gösterilir düzeyde oluşu çocukların kitapla buluşmaları ve okuma alışkanlığı kazanması, araştırma yöntemleriyle gelişmeleri mümkün olamamaktadır.

Kitap ve kütüphanelerle buluşamayan çocuklar, suça sürüklenmekte ve dolayısıyla suça sürüklenen çocukların sayıları artmaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye’de 2015 yılında suça sürüklenen çocukların toplam sayısı 133.662 iken bu sayı 2022 yılında 206.853’e yükselmiştir. Suç sayısının en yüksek olduğu suç türü 78.268 ile yaralamadır. İkinci sırayı 52.084 ile hırsızlık gelmektedir. Cinsel suçlar sayısı da 7.874’dir. Çocuklarımız ancak okuyarak, araştırarak, öğrenecek ve kendilerini geliştireceklerdir. Çocuklarımızın bilgi dünyası ile buluştuğu ve sosyalleştiği alanlar kütüphanelerdir.

Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşları 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisini düşman işgali altında olan topraklarımızı Misak-ı Milli sınırları çerçevesinde siyasi, mali ve ekonomik bağımsızlığa kavuşturmak amacıyla kurmuş, milli egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletinde olduğunu bildirmiştir.

M. Kemal Atatürk’e göre “Çocuklar” bir milletin geleceğini ifade etmektedir. İşte bu nedenle 23 Nisan’ın Çocuk Bayramı olarak kutlanışı 23 Nisan 1927’de Atatürk’ün himayesinde başlamış ve değişik adlarla kutlanarak bugünlere gelmiştir.

Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun…


—Dip Notlar—

[1] https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Istatistiklerle-Cocuk-2023-53679&dil=1

[2] Milli Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim -2022/2023.- Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, s.4

[3] Edirne Milli Eğitim Müdürlüğü https://edirne.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2024_01/17113453_20232024resmiokulkurumsayilari.pdf

[4] A.g.a.e. s.;220

[5] TÜİK- Halk Kütüphaneleri Çocuk kullanıcı sayıları verileri.

Devamını Oku

EDİRNE’DE RAMAZAN VE İNANÇ TURİZMİ

EDİRNE’DE RAMAZAN VE İNANÇ TURİZMİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne’de Kültür ve Sanat/

Müslümanlar tarafından on bir ayın sultanı olarak tanımlanan Ramazan ayı ile birlikte kentimiz her yıl ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Türk Ansiklopedisinin 27. cildinin 216. sayfasında yer alan “Ramazan ve Ramazan Bayramı” maddesinde Ramazan şöyle tanımlanmaktadır;

“Ramazan, Arapça kökünden mastar olup, “çok sıcak olmak” anlamına gelmektedir. Özel anlamı ile “Esmâ-ı Hüsnâ” “en güzel isimler” anlamında yüce Allah’ın isimleri olarak kullanılan terimdir. Yaygın anlamı ile mevcut ayların dokuzuncusunun adıdır. Allah’ın adı ile karıştırılmamak için, “Şehr-i Ramadân” biçiminde tamlamalı olarak kullanılması gerekir.”

Tarihi süreç içerisinde İslam tarihini incelediğimizde de Ramazan ayında birçok önemli olayların gerçekleştiğini bilmekteyiz. Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak; 10 Ramazan Hazreti Hatice’nin ölüm günü, 17 Ramazan’ın Bedir savaşı günü, 19 Ramazan’ın Mekke’nin fethi, 22 Ramazan Hazret-i Ali ile İmam Ali Rıza’nın ölüm günleri, 6 Ramazan’ın Karbela olayının gerçekleştiğini görmekteyiz.

Merhamet ve bağışlama ayı olan Ramazan’ın en kutsal gecesi de “Kadir Gecesi” dir.  Eski Ramazan gecelerinin nasıl gerçekleştirildiğini incelediğimizde, Ramazan ayı ile birlikte camilerin mahyalarla süslendiğini evlerde Kur’ânların (Hatimlerin) okunduğunu, teravih namazından sonra da insanların kahvehanelerde ve evlerde toplanarak sahura kadar süren çeşitli eğlencelerin gerçekleştirildiğini tespit ediyoruz.

Günümüzde ise hayatımıza televizyon, bilgisayar ve akıllı telefonların girmesiyle birlikte bu Ramazan gelenekleri unutulur hale gelmiştir. Edirne Belediyesi’nin kültürel faaliyetleri kapsamında bir dönem düzenlediği “Ramazan Eğlenceleri” geleneksel kültürümüzü yaşatılması anlamında çok değerliydi.

Tarihi süreç içerisinde var olan ve sürdürülmesi gereken kültürel geleneklerin korunması ve gelecek nesillerle buluşturulması kentimizin kültürel kimliğinin korunması, kent kültürü ve kentlilik bilincinin geliştirilmesi açısından da önemli ve değerlidir.  

Geçmiş dönemlerde mübarek Ramazan ayında tutulan oruçların sonunda gerçekleşen bayramlarda büyükler ziyaret edilir büyüklerimizin hazırladıkları bayram yemekleri lezzetle yenirdi. Günümüzde artık bayramlar, tatil günü olarak değerlendirilmektedir. Gelişen teknolojiler ile birlikte kutlamalar da telefonla veya akıllı telefonların Whatsapp, mesaj vb. uygulamalarıyla gerçekleştirilmektedir. Yüz yüze iletişimi ortadan kaldıran bu teknolojiler aynı zamanda bayram kutlamalarının da gelenekselliğini ortadan kaldırmaktadır.

Çocukluğumuzda bayram kıyafetlerimizi giymeyi heyecanla bekler ve evdeki bayramlaşmanın ardından mahalle büyüklerimiz ziyaret edilerek bayramlaşma geleneğimizi sürdürürdük. Komşularımız bütçelerine göre şeker, para veya mendil vererek bizlerin bu ziyaretini de ödüllendirirlerdi.  Topladığımız paralarla Selimiye Camii yanında kurulan bayram yerine gidip eğlenirdik. Tarihi süreç içinde bu bayram eğlenceleri ortadan kalktı. Bu geleneksel bayram eğlencelerinin yerini AVM’ler aldı. Bütçe durumu iyi olanlar da bayram günlerini tatil günlerine dönüştürerek deniz kenarlarına, yazlıklarına koşuşur oldular.

Selimiye Cami’nin restorasyon da oluşu nedeniyle de bayram ve özel günlerin bir geleneği olan mahya kurma gerçekleştirilemedi. Camilerimiz bu özel aylar ve günlerde karanlıkta kalmaktadır. Aslında kentimizin tarih yapraklarını karıştırdığımızda Edirne’de diğer camilerde de mahya kurulduğunu görmekteyiz. Selimiye Camii restorasyon da olması diğer camilerde gelişen teknolojilerle mahya kurulmasına engel olmaması gerekmez miydi?

Aslında Ramazan ayı kentimizin “İnanç Turizmi” için çok önemli bir aydır. Cami, Müze ve tarihi eser ziyaretlerinin yoğun gerçekleştiği bu ayda kentimizin kamu ve özel kuruluşlarının da her türlü hazırlığı yapmış olması gerekmektedir. Ne yazık ki, kentimiz bu tür özel günlerde gerekli düzenlemeleri yapabilme başarısını gösterememektedir. Başta otopark sorunu ve trafiğin düzenli bir hale getirilemeyişi nedeniyle Edirne bu günlerde gezilmez hale gelmektedir. Dünya’nın hiçbir kültür ve turizm kentinde tur otobüsleri şehrin içine kadar alınmamaktadır. Şehir girişinde belirlenen alana kadar gelen otobüsler burada park edilmekte ve oradan yolcular taşınmaktadır.

Kentimizi ziyaret amacıyla gelen misafirlerin karşılaştığı en büyük sorunlarından birisi de ziyaret için geldikleri mekânlarda doğru dürüst bir fotoğraf çekme imkânına sahip olamamalarıdır. Tarihi mekânlar önüne park edilen araçlar kentimizin simgesi olan bu kültür miraslarının fotoğraflanmalarına engel olmaktadır. Kültür miraslarımızın tabela ve yönlendirme levhalarının da yeterli olduğu söylenemez. Bunların ivedilikle düzenlenmesi, bilgi ve yönlendirme levhalarının elden geçirilmesi, güncellenmesi gerekmektedir. Ziyaret ettiğim camilerde gördüğüm en büyük kargaşa, Vakıflar Bölge Müdürlüğünün koyduğu cami ile ilgili bilgi levhası ile Diyanet Başkanlığı’nın koyduğu bilgi levhasının birbirini tutmamasıdır. Bir cami de belgeler ışığında hazırlanmış kısa bir bilgi levhasının olması yeterlidir. Aslında Camii ve Müzeler ile Kültür Miraslarımızı tanıtan yabancı dilde  hazırlanmış broşürlerin de olması  gerekmektedir.

Bu bağlam da, kentimize kendi araçlarıyla gelen yerli ve yabancı turistlerin kent halkıyla ilk karşılaştığı yer otoparklardır. Otoparklarda çalışan görevlilerin misafirleri güler yüzle karşılamaları çok önemlidir. Kent ile ilgili ilk iletişim buralarda kurulmaktadır. Umarım bu bayram nedeniyle kentimize gelecek olan misafirlerimiz kentimizden olumlu izlenimlerle ayrılırlar.

Tüm İslam dünyası ile birlikte kent halkımızın “Ramazan Bayramı”nı kutlarım. Sağlıklı, mutlu ve sevgi dolu bir bayram dileğiyle…

Devamını Oku

EDİRNE’NİN SİYASİ TARİHİNDE KADINLARIN ZAFERİ

EDİRNE’NİN SİYASİ TARİHİNDE KADINLARIN ZAFERİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne’de Kültür ve Sanat

31 Mart 2024 günü yapılan yerel seçimleri geride bırakırken 3 Nisan günü “Kadınların Belediye Seçimlerinde Seçme ve Seçilme Haklarına” sahip olmalarının 94. yılını kutladık.

Kadınlarımız kazandıkları haklarının 94. Yıldönümünü kutlarken, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde 11 il ve 61 ilçede kadın adayların belediye başkanı seçildiği haberi de gazetelerin haber bültenlerine düştü.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Edirne Belediye Başkan adayı Av. Filiz Gencan Akın’da Türkiye genelinde seçilen kadın belediye başkanlarından biri oldu. Böylelikle Av. Filiz Gencan Akın, Edirne’de belediyenin kuruluş tarihi olan 1876 yılından bugüne kadar seçilen ilk kadın Belediye Başkanı olarak kentin tarih yapraklarında yerini aldı.

Cumhuriyetin 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilmesiyle birlikte Türkiye 1946 yılına kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarda olduğu tek parti rejimiyle yönetilmişti.

Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk çok partili yerel seçim 1930 yılında yapılmıştı. Ancak çok partili sisteme geçişin başarılı olamayışı nedeniyle 1934, 1938 ve 1942 yıllarında yapılan yerel seçimler yine tek partili olarak gerçekleştirilmişti.

Ülkemizde ilk kez 1926 yılında Medenî Kanunun kabul edilmesiyle birlikte 3 Nisan 1930 tarihinde kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı verilmişti. Mustafa Kemal Atatürk tarafından kadınlarımıza tanınan bu hakla birlikte Edirne’de 1930 mahalli seçimlerinde Cumhuriyet Halk Fıkrasından iki kadın belediye meclis üyeliğine aday olmuştur. Bunlar Ticaret Odasından Bekir Bey’in kayınvalidesi ve Hakkı Bey’in hanımı Süreyya ve Huriye hanımdır. Süreyya Hanım meclise girerek Edirne merkez ilçe belediyesinin ilk kadın belediye meclis üyesidir.

Bu defa 5 Aralık 1934’te kabul edilen yasa ile de kadınlara milletvekili seçme ve seçilebilme hakkı verilmiş seçmen yaşı 18’den 22’ye çıkartılmıştır. Anayasa’da yapılan düzenlemeyle 1934 yılında seçme ve seçilebilme hakkına sahip olan kadınlar ilk kez 1935 seçimlerine katılmıştır. TBMM’nin 5. döneminde 18 kadın parlamenter meclise girmiştir. Temsil edilen kadın milletvekilleri içinde Fatma Memik ilk kadın Edirne Milletvekili olarak Meclise girmiştir

Edirne’nin seçim tarihinde ilkleri bu şekilde yaşarken 2019 yılına kadar Edirne merkez ve ilçelerinde bir kadın belediye başkanı çıkartamamıştır. 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadın adayı Özlem Becan yapılan seçimlerde Edirne’nin Uzunköprü İlçesinden seçilen ilk kadın belediye başkanı olmuştur. Ancak 2024 yılı mahalli seçimlerinde yeniden seçilememiş ve belediye başkanlığı sona ermiştir.

Edirne merkez ilçesi 1930 yılında ilk kadın meclis üyesini seçerken ilk kadın belediye başkanını ise 2024 yılı mahalli seçimlerinde seçmiştir.

Aslında bu seçimlerde Belediye Başkanı için Edirne merkez ilçede Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti, DEM Partisi eş başkanı, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi, Memleket Partisi, Vatan Partisi ile 1 bağımsız adayın da kadın olması çok değerliydi. Yapılan seçimler sonucunda Av. Filiz Gencan Akın, Edirne merkez ilçe Belediye Başkanlığını kazanırken Cumhuriyet Halk Partisinden 20 Belediye Meclis Üyesi de meclise girmeye hak kazanmıştır. Yapılan seçim sonuçlarına göre de AK Partisi de (Cumhur İttifakı)11 meclis üyeliği kazanmıştır. Bu tablo incelendiğinde de CHP’sinden 4 kadın üye mecliste kendisine yer bulurken AK Parti’den de 3 kadın üye meclise girmiştir. Böylelikle 2024 yılı mahalli seçimleri sonucunda Edirne Belediye Başkanı Sayın Av. Filiz Gencan Akın ile birlikte mecliste CHP’den Harika Taybıllı, Nurcan Pektaş, İlknur Özcan, Duygu Şener, AK Parti’den Ezgi Yetkiner, M. Sibel Yıldırım ve MHP’den de Oya Akgül görev yapacaktır. Yapılan seçim sonuçlarına göre de İl Genel Meclisinde 2 kadın üye yer alacaktır.

Bu bağlam da Edirne merkez ilçesinin ilk kadın muhtarı da 2019 yılında yapılan mahalli seçimlerinde seçilen Medrese Ali Bey Mahallesi Muhtarı Nesrin Çağlar olmuştu. 

2024 yılı mahalli seçimleri sonucunda da Edirne merkez ilçesinin 28 mahallesi için yapılan muhtar seçimlerinde 7 kadın muhtar adayı seçimleri kazanarak mahallelerinden muhtar seçilmişlerdir. Yapılan seçim sonucunda; Atatürk Mahallesi’nde Gülden Akman Yılmaz, Cumhuriyet Mahallesi’nde Selma Er Oluçay, Kocasinan Mahallesi’nde Canan Koca Nuray, Kurtuluş Mahallesi’nde Nurcan Satış Uzel, Medrese Alibey Mahallesi’nde Nesrin Günay, Şükrü Paşa Mahallesi’nde Esra Akgün Yılmaz ve Yeni İmaret Mahallesi’nde de Neslihan Dönmez Dürüktaş muhtar seçilmiştir.

Edirne bu seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi, merkez ilçe ile birlikte Havsa, Keşan, Enez, Lalapaşa ve Süloğlu belediyelerinde belediye başkanlığını kazanırken, AK Parti İpsala, İyi Parti’de Uzunköprü ilçe belediye başkanlıklarını kazanmışlardır.

Çağdaşlığın, Demokrasi ve Cumhuriyetin Kalesi olan Edirne bu seçimlerde de görevini yapmış kadınlarımızın zaferiyle sonuçlanmıştır.

Yapılan seçim sonrası seçilen Edirne Merkez ve İlçelerinde görev yapacak Belediye Başkanı, Belediye Meclis ve İl Genel Meclis Üyeleri ile Muhtarlarımızı kutluyor, başarılar diliyorum. 

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.