Kıymetli Okurlarım! En kalbi duygularımla Muhabbetle saygı ile özlemle sizleri selamlıyorum, Cumanız Mübarek olsun. Cuma Günü Gazetemizin köşesinden sizlere seslenmek sizlerle beraber olmak güzel bir duygu güzel bir haslet.
23 NİSAN 2025 Çarşamba günü kutlanacak olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı şimdiden Milletimiz çocuklarımız için kutlu olsun. 23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir.
İslam dini belli bir devlet yönetimi şeklini emretmemiştir ama yönetimin temel prensiplerini ortaya koymuştur. İslam’a göre devlet yönetiminde vazgeçilemez üç temel prensip şunlardır:
Devletin adaletle yönetilmesi,
Kararların istişare ile alınması,
Emanetin ehline verilmesi
Enes b. Malik Hz. Peygamberin danışmayla iş yapma hususunda şöyle söylemektedir:
«Rasulullah’tan daha fazla arkadaşları ile istişârede bulunan bir başkasını görmedim”[3]
Peygamberimiz de savaş gibi önemli kararları almadan önce ashabı ile mescitte toplanır, ashabının tekliflerini dinler ve değerlendirirdi. Bedir savaşı öncesinde Peygamberimiz (s.a.s), askerini bir yere konuşlandırıyor, ashaptan biri,
“Ya Resulallah, burada durmamız Allah’ın emri mi? Yoksa sizin kararınız mı?” diye soruyor, Peygamberimiz, “Benim kararım” deyince, ashab, “Burası uygun değil Ya Rasullallah” diyor ve kuyuların başını tutmayı teklif ediyor. Hendek savaşında hendek kazma fikri de, Selam-ı Farisi’nin teklifi idi. Ashab-ı Kiram, Peygamberimizden öğrendiği istişare geleneğini hulefa-i raşidin döneminde de devam ettirdi.
Hz Ebu Bekir, ashabın önde gelenlerinin istişaresi ile seçildi. Hz Ömer, Hz Ebu Bekir’in tayini ile seçildi. Hz Osman, şura heyeti tarafından seçildi. Hz Ali de istişare ile seçildi. İslam tarihinde, Muaviye’nin, oğlu Yezid’i yerine halife tayin etmesi sonucu saltanat ve saltanata dayalı zulüm dönemi başladı.
Saltanat yönetiminde devletin ve milletin kaderi, kralın zeka ve yeteneği ile doğru orantılı oluyordu. Eğer kral becerikli ve dirayetli ise işler yolunda gidiyor, beceriksiz ise işler kötüye gidiyordu.
O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever[1]
Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namazı kılarlar. Onların işleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar.[2]
TBMM’nin açılışının milletimizin hayatında önemi büyüktür. Çünkü milletimiz bu açılışla birlikte demokrasiye ilk adımı atmıştır.
Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin olmuştur.
Millet, milletvekili olarak ve seçmen olarak kendisini yönetmek, kendisini yönetecek idarecileri seçme yetkisine sahip olmuştur.
Türk Milleti vermiş olduğu Kurtuluş Mücadelesi ile Millî Egemenliği kendisi kazanmıştır.
Böylece bağımsızlığa, bayram yapma ve sevinme hakkına sahip olmuştur.
Peki…! Atatürk niçin bu bayramı çocuklara armağan etti diye sorarsanız? Çocukların yalnızca sevinmeleri için değil, taşıdıkları kıymet ve sorumluluğun farkında olmaları içindir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış gününün anısına 23 Nisan 1929’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çocuklara duyduğu güven ve sevginin ifadesi olarak, bu günü çocuklara bayram olarak armağan etmiştir ve bu günden itibaren bu bayram Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. İlan edildiği günden bu güne kadar dünyada kutlanılan tek ve en büyük çocuk bayramı hep bu bayram olmuştur. Çünkü bu bayram sadece ülkemizin çocuklarına değil tüm dünya çocuklarına armağan edilen bir bayramdır.
Atatürk bu hususu vurgulamak için 1922 yılında Bursa’yı ziyaret edişinde kendisini karşılayan çocuklara hitaben şöyle diyor;
“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz vatanın bir gülü, yıldızı, nur-i istikbâlisiniz. Memleketi asıl nura gark edecek sizlersiniz. Kendiniz ne kadar mühim ve kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz.”
Temsilciler Kurulu adına Mustafa Kemal imzasıyla 21 Nisan’da asker sivil yöneticilerle bütün kuruluşlara çok ivedi bir genelge gönderildi. Nisan ayının 23. günü cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin açılacağının belirtildiği genelgede, cuma gününün özellikle seçildiği, o günün kutsallığından yararlanmak gerektiği, cuma gününün kutsallığını bir kere daha artırmak için vilayet merkezinde valinin düzenlemesiyle hatim ve Kur’an okunacağı, kutsal ve yaralı vatanın her köşesinde bugünden başlamak üzere Kur’an ve hatim okutulacağı belirtiliyordu.
Genelgede ayrıca ülkenin her tarafından hükûmet makamına gelinerek meclisin açılmasından dolayı kutlamaların yapılacağı ve her tarafta cuma namazından önce mevlidi şerif okutulacağı dile getiriliyordu.
Açılış törenine ilişkin bu genelgeden sonra 22 Nisan’da ikinci bir genelge ile de 23 Nisan’dan sonra sivil ve askeri makamlarla bütün milletin başvuracakları yerin İstanbul hükûmeti değil, Büyük Millet Meclisi olduğu vurgulanıyordu.
23 Nisan 1920’de Hacı Bayram Camii’nde kalabalık bir halk topluluğunun da katıldığı cuma namazı kılındıktan sonra milletvekilleri, sokakları dolduran Ankaralıların arasından yürüyerek meclis binasına geldiler. Milletvekilleri toplantı salonundaki yerlerini aldıktan sonra Millet Meclisi saat 13.45’te en yaşlı üye olan Sinop milletvekili Şerif Bey’in (Alkan) başkanlığında açıldı. Şerif Bey konuşmasında memleketin içinde bulunduğu durumu belirttikten sonra milletimizin dahili ve harici istiklali tam dahilinde mukadderatını bizzat deruhte ve idare etmeye başladığını bütün cihana ilan edip, “Büyük Millet Meclisini açıyorum.” diyerek toplantıyı başlattı.
Ogün hazır bulunan 120 milletvekiliyle Büyük Millet Meclisi açılıp tarihi görevine başladı.
İlk meclisin 337 üyesinden 53 tanesi din adamıydı.
Erinden Komutanına Polisinden Eğitimcisine Din Görevlisinden Elçisine kadar bu vatan için bu bayrak için bu Millet için hayatlarını seve seve veren şehitlik elbisesini giyen ahirete irtihal etmiş tüm Şehit ve Gazilerimizi ecdadımızı Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mutafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyoruz ruhları şad olsun .
[1] Al-i İmran, 3/159.
[2] Şura, 42/38.
[3] Tirmizi.
GÜNDEM
12 gün önceGÜNDEM
19 Nisan 2025GÜNDEM
19 Nisan 2025GÜNDEM
19 Nisan 2025GÜNDEM
19 Nisan 2025GÜNDEM
19 Nisan 2025GÜNDEM
19 Nisan 2025