eşya depolama
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
bandstanddiaries.com
sakarya escort belek escort adana escort antalya escort ankara escort aydın escort bursa escort gaziantep escort istanbul escort samsun escort balıkesir escort mersin escort konya escort eskişehir escort izmir escort sınav analizi denizli vip transfer kocaeli escort malatya escortmaltepe escort muğla escort manisa escort sivas escort tekirdağ escort tokat escort uşak escort yalova escort yozgat escort trabzon escort afyon escort aksaray escort amasya escort ardahan escort artvin escort bartın escort bayburt escort bolu escort burdur escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort edirne escort elazığ escort erzurum escort erzincan escort kırşehir escort van escort zonguldak escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort ığdır escort ısparta escort kahramanmaraş escort karabük escort karaman escort kars escort kastamonu escort kırklareli escort kütahya escort nevşehir escort niğde escort ordu escort osmaniye escort rize escort şanlıurfa escort siirt escort sinop escort şırnak escort tunceli escort yozgat escort tokat escort tekirdağ escort kütahya escort balıkesir escort aydın escort edirne escort sivas escort uşak escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort vergi konseyi görüntülü sohbet urla siyaset haberleri ankara magazin istanbul magazin yalova magazin kütahya magazin elazığ magazin adıyaman magazin tokat magazin sivas magazin batman magazin erzurum magazin afyon magazin malatya magazin ordu magazin trabzon magazin mardin magazin eskişehir magazin denizli magazin muğla magazin van magazin aydın magazin tekirdağ escort balıkesir magazin samsun magazin kayseri magazin manisa magazin hatay magazin diyarbakır magazin mersin magazin kocaeli magazin gaziantep magazin konya magazin sakarya magazin antalya magazin bursa magazin izmir magazin istanbul otomobil fiyatları istanbul ekonomi istanbul eğitim istanbul seyahat istanbul gezi rehberi antalya alışveriş merkezleri antalya ticaret
CUMHURİYETİMİZİN 102. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

CUMHURİYETİMİZİN 102. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

ABONE OL
28 Ekim 2025 13:40
CUMHURİYETİMİZİN 102. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

‘’Eğemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Yasama ve yürütme gücü, milletin tek gerçek temsilcisi olan mecliste toplanmıştır. 

Bu iki kelimeyi özetlemek mümkündür; Cumhuriyet.’’

 Mustafa Kemal Atatürk

Dr. Ülkü VarlıkSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi

     29 Ekim1923 ülkemizde millet egemenliğine dayalı demokratik yönetiminin ilan edilişinin 102. yıl dönümüdür. Tüm ülkede Cumhuriyetin ilanı, ilk günkü gibi heyecan ve coşku içerisinde bayram olarak kutlanıyor.

Bugüne nasıl geldik, bu günün taşıdığı anlam ve önem nedir? Bunu görmemizde yarar vardır.

     9 Eylül 1922’de Ege’de elde edilen kesin zaferle, Kurtuluş Savaşı’nın silahlı mücadele kısmı sona ermişti. Bundan sonraki mücadele Türk milletini, her alanda gelişmiş milletlerin seviyesine ulaştırmaktı. İlk olarak Cumhuriyet’in ilan edilmesine karar verildi. Mustafa Kemal, ‘’Türk Ulusu’nun yaratılışına ve karakterine en uygun olan yönetim, Cumhuriyet yönetimidir’’ diyerek Cumhuriyetin ilanının Türk milleti için taşıdığı önemi belirlemiş oluyordu.

     23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla yeni bir Türk Devleti kurulmuştu. Millet egemenliğine dayanması ve demokratik bir yapıya sahip olması nedeniyle bu devletin isminin ‘’Cumhuriyet’’ olması gerekiyordu. Ancak o günkü siyasi ortamın uygun olmaması nedeniyle ismi açıklanmamıştı.

     Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının ardından, görevini tamamlamış olan Birinci TBMM, 1 Nisan 1923’te seçimlerin yenilenmesine karar vererek dağıldı. Bu arada, Mustafa Kemal yeni Meclis açılışına yetiştirmek üzere yeni bir anayasa tasarısı hazırlattı. Bu tasarı hazırlanırken Mustafa Kemal zaman zaman toplantılara başkanlık etmiş ve sık sık milli hükümetin cumhuriyet özellikleri taşıyor olmasına rağmen bu durumu açıkça ilan etmemenin devlet idaresinde eksiklik olduğu hissini vereceğini ve ilk fırsatta cumhuriyeti ilan edip bu düşüncenin ortadan kaldırılması gerektiğini anlatarak meclisi cumhuriyet fikrine alıştırdı.

     İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin oluşturulmasını hemen ardından artık, var olan rejimin de bütün açıklığı ile ortaya konulması ve yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu. O güne kadar bu görev Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı olarak Atatürk tarafından yürütülmüştü.

     Ayrıca, 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılınca devlet şeklinin ne olacağı üzerinde tartışmalar başlamıştı. Özellikle hanedan yandaşları, halifenin durumunun güçlendirilerek onun bir çeşit devlet başkanı olarak gösterilmesini istiyorlardı. Hatta, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasından hemen sonra Rauf Orbay, başbakanlıktan ayrılırken, Mustafa Kemal’e hilafet makamını kast ederek, ‘’Devlet Reisliği makamını takviye ediniz.’’ Diye rica etmişti. Bu gerçekleşirse, saltanat geri gelecek demekti. Bu olasılığın gerçekleşmesine engel olmak için devletin bir cumhuriyetin olması gerekiyordu. Nitekim,  Rauf Bey’in ne demek istediğini gayet iyi anlayan Atatürk ‘’Dediğinizi yapacağıma emin olunuz’’ cevabını verirken aklından geçirdiği cumhuriyetin ilanı ve devlet başkanlığının güçlendirilmiş cumhurbaşkanı makamıyla temsil edilmesiydi.

     Cumhuriyetin ilanı öncesinde TBMM de devletin geleceğiyle ilgili olarak esas itibariyle üç fikir çatışma halindeydi:

1. Meşrutiyet’e tekrar dönülmesini savunanlar ki, bunlar Halife Abdülmecit’in devletin başına geçirilmesini ve yetkilerinin genişletilmesini istiyorlardı.

2. Cumhuriyet’in bir oldu bitti şeklinde getirilmesine karşı olanlar, yeni anayasa taslağının enine boyuna görüşülmesini, halife ve hilafet makamına sadık kalınmasını onayladıkları gibi halifeye daha fazla yetki tanınmasını istiyorlardı.

3. Cumhuriyet’in en kısa zamanda ilan edilmesini isteyen inkilapçılara göre, anayasanın tümü üzerinde yapılacak görüşmeler zaman alacağından öncelikle Ankara’nın başkent olmasının ardından hızla Cumhuriyet’in ilan edilmesini gerektiğini düşünüyorlardı. Bu maksatla hazırlanan kanun teklifi TBMM’ye iletildi. TBMM’de yapılan görüşmelerin sonunda 13 Ekim 1923’te Ankara’nın yeni Türk Devleti’nin başkenti olmasına dair kanun kabul edildi. Mustafa Kemal ve arkadaşları bu üçüncü fikri savunuyordu.

     İkinci Meclis toplandıktan sonra Fethi Okyar başkanlığında oluşturulan İcra Vekilleri Heyeti (şimdiki Bakanlar Kurulu) bir türlü uyumlu bir çalışma içerisine giremedi ve önemli memleket meselelerini ele alamadı. Ayrıca Mecliste oluşan gizli bir ayrılıkçı grup hükümetin iş görmesine engel olmaya başlamıştı. Bu durumdan şikayetci olan Bakanlar Kurulu Başkanı Ali Fethi Okyar bey ve diğer vekillerin 25 Ekim’de Çankaya’da Mustafa Kemal Başkanlığında yaptıkları toplantıda aldıkları ortak kararla istifa etmeleri üzerine başlayan hükümet krizinin uzaması ve Meclisin güvenini kazanacak yeni bir kabine kurulamaması devletin yönetimi konusunun acilen çözülmesini gerekli hale getirdi. Bu gelişmeler üzerine, Mustafa Kemal 28 Ekim akşamı Çankaya Köşkü’nde verdiği yemek sırasında yakın çalışma arkadaşlarına ‘’Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.’’ Diyerek krizden çıkış yolunu gösterdi. Yemekte bulunanların da içtenlikle desteklemeleri üzerine, Mustafa Kemal ve İsmet İnönü yemekten sonra bir araya gelerek bir kanun tasarısı hazırladılar. 29 Ekim günü önce Halk Partisi Meclis Grubunda, ardından da TBMM’de kabul edilen tasarıya göre halen yürürlükte olan 1921 Anayasası’nın birinci maddesinin sonuna ‘’Türkiye Devleti’nin hükümet şekli cumhuriyettir.’’ İlavesi yapıldı. Akşam saat 20.30’da ilan edilen Cumhuriyet’in ardından derhal yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde, Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olarak seçildi.

     Cumhuriyetin ilanı, bir taraftan Milli Mücadele’nin askeri ve siyasi alanlardaki zaferi ve demokratik ilkelere göre kurulan yeni devletin bu yöne doğru gelişmesi diğer taraftan da Osmanlı Hanedanı’nın Milli Mücadele’ye karşı takındığı tavrın ve dünyada egemen olmaya başlayan yeni bir anlayışın yani demokratik yönetimin yerleşmesinin kaçınılmaz sonucuydu. Osmanlı Devleti yüzyıllarca süren bir yönetimden sonra çökmüştü. Bu çöküşün en büyük sebebi devletin ve toplumun her kademesine yayılan eski-yeni, geri-ileri, taassup-çağdaşlaşma çatışmasıydı.

     Ayrıca, XX. Yüzyılda bir milletin kaderinin bir hanedana bağlı olması, mantık, hak hukuk ve çağdaş devlet anlayışı bakımından anlamını yitirmişti. Diğer dünya devletleri de tek bir kişinin veya grubun yönetiminden kurtulma mücadelesi vermeye başlamışlardı. Mutlak ve genellikle ilahi kaynaklı oldukları için sorgulanamaz ve eleştirilemez diye nitelenen yönetimlerin, halk hareketleriyle yıkılması ve güçlerin kaynağını onları iktidar yapan halk desteğinden alan demokratik rejimlere yerlerini bırakmaları kaçınılmaz bir süreçti. Bu çerçevede, kurulan yeni Türk devleti de 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasıyla bu yolu seçmişti. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanıysa sadece gelinen son noktanın ilanından ibaretti.

     Sonuçta Cumhuriyet’in kurulmasıyla halk idaresi gerçekleşmiş, millet bir kişiye kul olmaktan kurtulmuş ve kendini idare edecekleri seçmeye hazırlanan vatandaş olmuştu.

     Cumhuriyet idaresi Türk toplumuna bir çok değer kazandırdı. Cumhuriyet Hükümetinin lider kadrosu, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi siyasi ve iktisadi alanda tam bağımsız devlet olma yolunda verdiği mücadeleyi de çok zor koşullarda gerçekleştirmiştir. Cumhuriyet Hükümeti bir yandan ülkeyi gelenekçi Osmanlı anlayışından kurtararak çağdaş, ulusal bir toplum yaratmaya çabalarken, bir yandan da ekonomik gelişmesine büyük önem vererek izlediği politikalarda genelde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullara uymuştur.

     Atatürk cumhuriyeti şu sözlerle tanımlar. ‘’Eğemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Yasama ve yürütme gücü, milletin tek gerçek temsilcisi olan mecliste toplanmıştır. Bu iki kelimeyi özetlemek mümkündür; Cumhuriyet.’’

     Mustafa Kemal’in gençliğinden beri benimsediği ilk ulusal ideal rejim sistemi de cumhuriyettir. 1908 Meşrutiyeti’nden önce Selanik’teki ordu karargahında kurmay subay olarak bulunurken yakın arkadaşlarıyla yaptığı tartışmaların birinde ‘’Türkiye için en iyi devlet şekli nedir? Diye sormuştu. ‘’Meşrutiyet’’ cevabını alınca, Mustafa Kemal, ‘’Meşrutiyette de başta bir hükümdar vardır. Onun istibdadını önlemek çok zordur. Bu ülkeyi yükseltecek idare cumhuriyettir.’’ Şeklinde kendi görüşünü belirtmiştir.

     Cumhuriyet’in ilanından sonra 20 Nisan 1924 tarihinde kabul edilen ve 1961 yılına kadar yürürlükte kalan anayasa ile devlet yönetiminde kuvvetler ayrılığı ilkesi de uygulamaya sokulmuştur. Demokratik yönetimin özünü oluşturan kuvvetler ayrılığı, kamu düzenini sağlayan yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız kılınmasıdır. Bu üç işlev ve onları yerine getiren organlar birbirlerinden ne kadar bağımsız iseler o oranda birbirlerini denetler ve yanlışlarını düzeltirler. Dolayısıyla toplum da, o oranda demokratik ve çağdaş olur. Atatürk’ün amaçladığı devlet ve toplum düzeni de budur.

Sonuç

     Sonuç olarak; Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş devletler düzeyine ulaştırmak için yaptığı Türk İnkılabı, büyük zorluklara rağmen gerçekleştirilmiş eşsiz bir inkılaptır. İnkılabın başarısını mucize olarak niteleyebiliriz. Bu başarıda Atatürk’ün payı büyüktür. Atatürk’ün Osmanlıdan devraldığı miras, borç batağında çökmüş bir devletti. Atatürk’ün elindeki tek kaynak Türk Milletinin derin tarihsel deneyimi, bu deneyim ile yoğrulmuş ileriye dönük başarma azim ve iradesi idi. Atatürk’ün, milletinin bu tarihsel birikimine inanan ve ona güvenen liderliğiyle XX.yüzyılın Türk Mucizesi yaratıldı. Tarih sahnesinden silinmek istenen ülke bu müthiş insanın yöntemiyle 15 yıl gibi çok kısa bir sürede; kendi silahını, gemisini, uçağını yapabilen, geleceğe güvenle bakan mutlu insanların yaşadığı, uluslar arasında saygın bir düzeye erişmiş, kimseye borcu olmayan, dostluğu aranan, düşmanlığından korkulan bir ülke durumuna gelmiştir.

     Cumhuriyet Bayramı’nın tüm Türk milletine kutlu olması dilek ve temennisiyle bizlere bu günleri armağan eden başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehit, gazi ve kahramanlarımıza şükran ve minnetlerimi sunuyorum.

Kaynaklar. 

*Kara Harp Akademisi Dergileri.

*Mustafa Kemal Atatürk. Nutuk.

*Dr. Ülkü Varlık Arşivi

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Marsbahis
deneme bonusu veren siteler