Recep Çınar
Son günlerde gündemde oturan konulardan biri, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ilan ettiği “2025 Aile Yılı”.Peki, Aile deyince ne anlıyoruz? Aile, “Neseb (soy) veya evlilikle bir araya gelmiş, ana-baba ve çocuklardan oluşan topluluk” olarak tarif edilir. Büyük baba, Nine, Torunlar da aile tanımı içine girdiğinden, onlar da ailenin bir parçasıdırlar. Kadın ve erkeğin birbirlerine karşı duydukları his, arzu, duygu ve meyiller Sünnetüllah (Allah’ın kâinat ve dünyada yarattığı düzen) gereğidir.Aile, ana-baba, çocuklar, biraz daha geniş anlamıyla karı-kocanın akrabasından oluşur.
Rabbimiz (Âl-i İmrân, 3/14). Ayette); “İnsanlara, kadınlardan, oğullardan, kantarlarca altın ve gümüşten, alâmetli atlardan, hayvanlardan, ekinlerden (ileri gelen) şehvetler sevgisi tezyin edilmiştir. Bu, dünya hayatının menfaatidir. Hâlbuki güzel, dönüp gidilecek yer, Allah Teâlâ’nın nezdindedir” diyor.
Allah Teâlâ insana, yaratılışındaki fıtrata uygun olarak bu duyguları vermiş, yalnız bu meyillerin tatmin yolunu da belli prensiplerle sınırlamıştır. Bu sınırlar, sünnete uygun evlenmelerdir. İslâm’a uygun olmayan evlenme ve ilişkilerle meyiller yasaklanmıştır. Evlilikle ilgili Kur’an-ı Kerim’de ve Hadis-i Şeriflerde bir Müslüman’ın kimlerle evlenip, kimlerle evleneceği bildirilmiştir.
Evlilik, eşler arasında maddî ve manevi tatmini sağladığından, sükûnet ve rahatlık unsurudur. Neslin devamı ve gelişebilmesi için evlilik müessesesine ihtiyaç vardır. Ancak, Kur’an-ı Kerîm ve Sünnette belirlendiği şekilde olmadıkça, bir aile yuvası kurulmasından söz edilemeyeceği gibi, doğan çocukların da meşru olacağı düşünülemez. İlk aileyiilk insan Hz. Âdem (a.s.) ile Hz. Havva kurmuştur! O zamandan beri aile müessesesi olgunlaşmış ve gelişmiştir. Bununla beraber, toplumların, ekonomik durumun, iklimin etkisiyle çeşitli aile tipleri meydana gelmiştir. Ailenin huzurlu olması için, her şeyden önce aileyi oluşturan bireylerin birbirlerine karşı görevlerini yerine getirmeleri gerekir. Aile konusunda yazılacak çok şey var, şimdilik bunlarla yetinelim.
Gelelim “2025 Aile Yılı”na!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her evlilikten en az 3 çocuk beklediğini söylüyor. TÜİK ise 2001’de 2,38 çocuk olan doğurganlık hızının 2023’te 1,51’e düştüğünü ve bunun tarihin en düşük değeri olduğunu açıkladı. 3 çocuk beklerken “dibi” gördük! Sayın Cumhurbaşkanı şimdi de evlenecek gençlere 150 bin TL faizsiz kredi vereceğini söylüyor. Güzel bir teşvik, uygulama. Ancak bugün evlenmek isteyenler sıradan bir ev düzse ve en ucuzundan düğün yapmaya kalksa 500 bin TL’ye ihtiyacı var! Lüks değil, sıradan! Asgari ücretle ay sonunu bile getiremeyen bir insan borcunu nasıl ödeyecek? Borçlanacak bir insanda borcu ödemenin bir karşılığı olması gerekir!
Kendileri sanki bu ülkede yaşamıyorlar! Ekonomik durumlardan haberleri yok gibi konuşuyorlar. Halk şunu teklif ediyor: Halkın içine inin ve bir ay birlikte olun. Yanınıza ister Emekli maaşı kadar para alın, isterseniz asgari ücretli maaşı kadar! Ay’ı onunla geçirmeye çalışın, bakalım ne göreceksiniz!
Asgari ücretli bu günkü maaşının en az yarısını en ucuz olan konut kirasına ödüyor. Bunun elektriği, suyu, gazı, yeme içmesi… var. Yani geçler, evlenme imkanına sahip değil!
Sayın Erdoğan ayrıca doğum yardımı yapacaklarını açıkladı.
İlk Doğum: İlk çocuğu olan ailelere bir defaya mahsus 5.000 TL nakdi yardım yapılacak.
İkinci Çocuk: için aileye aylık 1.500 TL düzenli ödeme yapılacak.
Üçüncü Çocuk ve Sonrası: çocuklar için aylık 5.000 TL düzenli ödeme sağlanacak. Üçüncü çocuktan sonraki her doğumda da aynı miktarda yardım 5 yıl boyunca devam edecek. Güzel de, çocukların esas yüklü masrafları 5 yaşından sonra (okula başlayınca) başlar! Sonrası? Günümüzde 4-5 kişilik bir aile için ayda en az 50 bin TL gerekir!
Ülkenin içinde bulunduğu bu girdaptan çıkmanın yolu, önce “düzen, düzen, düzen!” Mevcut sömürü düzenini söküp atmadan, kendi medeniyet değerlerimize dönmeden ülke bu “girdap” tan kurtarılamaz!
TV dizileri ile Sosyal Medya ile… bu ülkede ahlak dip yaptı! Dolandırıcılık, soygunculuk arttı. Zina suç olmaktan çıkarıldı, fuhuş zirveye çıktı! İdam cezası kaldırıldı, tavşan avlar gibi insan katledilir oldu!
Türkiye’de yılın 2024 yılı 10 ayında 90 bin 317 ruhsatsız silah ele geçirildiği haberleri yayınlandı! Sadece kadın cinayet sayısına baktığımızda; 2021’in ilk 6 ayında 131, 2022’nin ilk 6 ayında 164, 2023’ün ilk 6 ayında 147, 2024 yılı tamamında ise 394 kadın öldürülmüş! Hani Cennet anaların ayağı altında idi!
Edirne’mizin meşhur bir “Atasözü” olmuş hikâyesi var; “Lafla peynir gemisi yürümez”!
Yani,yalnız konuşarak, yaparım diyerek bir yere varılmaz ve hiçbir iş gerçekleştirilemez.
Rivayete göre bir zamanlar İstanbul’da Edirneli Aksi Yusuf adında bir tüccar varmış. Peynir ticareti yapan bu tüccar Trakya’dan aldığı peynirleri fiyat durumuna göre İstanbul ya da İzmir’de satıyormuş.
Malını gemilerle taşıtan tüccar navlun parasını peşin vermek istemediğinden her seferinde Gemi Kaptanlarını oyalayıp; “Hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı fazla fazla veririm” diye vaatlerde bulunurmuş.
Madrabaz (toptan satış yapan) ve cimri olan bu tüccarın vaatlerine birkaç kez aldanan gemi kaptanlarından birisi, peynirleri yükleyip İzmir’e doğru yola çıkmak üzere iken diklenmiş: “Efendi, tayfalarıma para ödeyeceğim. Geminin kalkması için masraflarım var. Navlunu (yük taşıma ücreti) peşin ödemezsen Sarayburnu’nu bile dönmem” diye diretmiş!
Aksi Yusuf her zamanki gibi; “Hele peynirler salimen yerlerine varsın… demeye başlar başlamaz gemi kaptanı;
“Efendiii, lafla peynir gemisi yürümez, buna kömür lazım, yağ lazım” demiş.
Aksi Yusuf parayı ödemiş. O gün akşama kadar şu cümleyi sayıklayıp durmuş; Lafla peynir gemisi yürümez ha!…
İşte böyle! Lafla Peynir gemisi de yürümez, Ekonomi de düzelmez, gençler evlenip mutlu Aileler de kurulamaz! Her İl’e, İlçe’ye Üniversite açmak, gerekli, gereksiz hava alanları yapmak, 1 değerindeki Hastane, Hava limanları, Otobanları, Köprüleri… 10 katı değere yaptırıp sonrada geçiş ücretlerini yüzde 300, 400 yapmakla da sorunlar çözülemez bilakis artar, “Aileler yılı” nın da bir hükmü olmaz!
Çözüm; Önce Ahlak ve Maneviyat! Bununla beraber üretim ve istihdama yönelik yatırımlar yapmak. En düşük maaşı bile “asgari ücret” değil, “insanca yaşama ücreti” yaparak olur. Bakın o zaman gençler nasıl evlenir!
Dostça kalın…
GÜNDEM
15 gün önceGÜNDEM
29 gün önceGÜNDEM
05 Şubat 2025GÜNDEM
05 Şubat 2025GÜNDEM
05 Şubat 2025GÜNDEM
05 Şubat 2025GÜNDEM
05 Şubat 2025