0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Uzman Psikolog Nergis ÖZDİNÇ

“Anne olmaya hazırlanmak” (!!!) ne kadar büyük anlamlar içeren bir cümle! Fiziksel hazırlık, psikolojik hazırlık…nereden başlasam daha iyi anlatabilirim diye düşünüyorum.

“Anneliğe hazırlanmak” denildiğinde aklımıza önce fiziksel hazırlık geldiğini tahmin edebiliyorum. Gebe kalmadan önce fiziksel muayeneye gitme, kilo verme, diş yaptırma, saç boyatma, çocuk odasını planlama gibi pek çok fiziksel hazırlığı herkes kendi ölçüsünde yapıyor. Peki psikolojik hazırlığı yapan kaç kişiyiz?

Anne olmaya psikolojik olarak hazır mıyım? Annelikle ilgili kaygılarımın kaynağı ne? Annemle olan ilişkim kendi annelik sürecime nasıl yansıyabilir? Annelikle ilgili algılarım gebelik sürecimi ve doğumumu nasıl etkiler? gibi sorulara cevap arayan kaç kadın var çevremizde?

ANNE olmaya hazırlık için 9 koca ay var değil mi? Bebeğimiz karnımızda büyürken, onu hissederek anne olmaya hazırlandığımız düşünülüyor. Bu yanlış bir bilgi değil ancak, fazlaca eksik diyebilirim. Anne olmaya hem psikolojik hem fizyolojik olarak ilk kez kendi annemizin karnındayken hazırlanmaya başlıyoruz. Annemizin bizimle ilgili ilk düşünceleri, duyguları, kaygıları, hatta kendi annesi ile olan ilişki dinamiği daha anne karnındayken bize aktarılıyor.

Doğum şeklimiz, doğduktan sonraki ilk bakım verene olan bağlanma sürecimiz, ilk çocukluktaki evcilik oyunlarında aldığımız anne, bebek rolleri ile aslında kendi anneliğimize psikolojik hazırlık yapıyoruz. Çevremizdeki kadınlardan annelik rolleri ile ilgili bilgiler topluyoruz. Zihin bu süreçte her şey, ama her şeyi kaydediyor.  O kaydedilenler önce çocukluk oyunlarımızda annelik rolü ile çıkıyor, sonra bir gün gerçek annelik kimliğimizde tekrar yüzeye çıkmak için bekliyor.

Gebelik öncesi çok önemsemediğimiz kaygılar, genelde gebe kaldığımızda ortaya çıkabiliyor. Annelikle ilgili kaygılar, korkular, doğumla ilgili olumlu veya olumsuz bilgiler, gebelik döneminde zihnimizde ve bedenimizde kendini fark ettirmeye başlıyor. Bu bilgiler öyle bilgiler oluyor ki, doğum şeklimizden bebeğimizle ilk bağlanma süreci ve sonrasına kadar hayatımızı, seçimlerimizi, rollerimizi etkiliyor. İşte bu nedenle mümkünse gebelik öncesi, değilse gebelik sürecindeki 9 aylık yolculukta anne olmaya psikolojik olarak hazırlanıyor olmak, sonrasındaki uzun yıllar sürecek olan annelik rolümüze önemli katkı sağlamış oluyor.

Özellikle lohusa dönemindeki duygusal değişiklikler ile baş etmek için psikolojik destek almak isteyen annelerden en çok duyduğum söz; “Keşke doğumdan önce bunları bilseydim!” oluyor.  Fiziksel sağlığımıza psikolojik sağlıktan daha çok önem veren toplumumuzda bunları maalesef çok sık duyuyoruz.

Anne olmak, tüm yaşamınızı etkileyecek bir olgu. Çocukluğunuzdan çocuğunuza aktaracaklarınızın farkında olmak, annelik rolünüzdeki duygu, düşünce ve davranış kalıplarını ciddi düzeyde etkileyecektir. Anne olmaya fiziksel hazırlık kadar psikolojik hazırlık sürecine de önem verdiğimizde, anne çocuk ilişki dinamiklerini sağlıklı kılabilmek, çocuğunuzun geleceğini şekillendirirken en önemli psikolojik sermaye olacaktır. Çocuğunuza vereceğiniz en güzel hediye, doğuma hazırlık partilerinden arta kalan fotolar yerine, psikolojik açıdan sağlıklı bir anne olmalı!