eşya depolama
DOLAR 35,9729 0.09%
EURO 37,4152 0.08%
ALTIN 3.299,670,42
BITCOIN 3530120-2,73%
Edirne

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

BİRLİK VE BERABERLİK

BİRLİK VE BERABERLİK

ABONE OL
16 Ocak 2025 15:27
BİRLİK VE BERABERLİK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kıymetli Okurlarım! En kalbi duygularımla   Muhabbetle saygı ile  özlemle  sizleri selamlıyorum Cumanız  Mübarek  olsun. Cuma Günü Gazetemizin  köşesinden sizlere seslenmek sizlerle beraber olmak güzel bir duygu güzel  bir haslet.

    Toplumları sağlıklı bir şekilde ayakta tutan faktörlerin başında birlik ve bütünlük yer alır. Bu önemli faktörün zıddı olan tefrika yani bölücülük hastalığına müptela olmak ise, toplumları temelden çökertmeye neden olur.

Girmeden tefrika bir millete; düşman giremez.

Toplu vurdukça sineler; onu top sindiremez.

    İslam dini gönderiliş gayesine uygun olarak hak ve sorumluluklarımızı belirlemiş, toplum için lazım olan prensipleri ortaya koymuş ve mutlu olabilmemiz için bunlara sarılmamız gerektiğini belirtmiştir. Dünyada mevcut canlı türleri, dağınık bir halde değil de, topluluklar halinde bir yaşam mücadelesi vermektedirler. Bütün canlılarca uygulanan bu yaşam tarzı, toplumsal hayat olarak isimlendirilmiştir. Özellikle insan fıtratına en uygun yaşam şekli de budur.

    Dinimiz, fert ve cemiyeti zarara uğratacak her çeşit fiil ve davranıştan bizleri men etmiştir.

Onun bildirdiği, huzur ve saadetimiz için uyulmasını gerekli gördüğü esaslardan birisi de, gönüllerimizi birleştirip, iyiliklerde birbirimizle daima yardımlaşmaktır. Böyle olunca; birlik ve beraberlik içinde olmamız, birbirimizle iyiliklerde yardımlaşmamız dini ve milli bir vazifedir.

Hep birlikte Allah’ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.” (Al-i İmran, 3/103)

 “Allah ve Resulüne itaat edin, birbirinizle (ihtilafa düşüp) çekişmeyin. Sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider.”  (Enfal – 46)

   Rasulüllah (sav) şöyle buyurmuştur:

 “Sen müminleri, birbirini sevmekte ve birbirine merhamet etmekte, bir bedenin uzvu gibi görürsün ki, o bedenin herhangi bir uzvu rahatsız olduğunda, diğer bütün uzuvları da rahatsız olur.” buyurmuşlardır. Bir başka hadis-i şerifte ise müminleri: “parçaları birbiriyle kenetlenmiş sağlam bir bina” ya benzetmiştir. (Nesâî, Zekât 66)

       Vücudu meydana getiren organlar, tam bir ahenk içinde çalıştığı zaman vücut sıhhatli olduğu gibi, cemiyetin birer üyesi olan fertler de, şuurlu ve düzenli çalışırlarsa, o toplumda huzur ve barış kendiliğinden oluşur. Çünkü insanlar daima birbirlerine muhtaçtırlar.  

Birlik ve beraberliği korumanın en pratik yolu, onu bozan davranışlardan kaçınmak suretiyle olur ki yukarıdaki ayetler ve hadislerde zikredildi.

    Kalplerinde iman ve Allah için sevgisi olan ve bu duygulara sahip her fert, gerekli olan bütünleştirici davranışlarda bulunmaktan kaçınmaz.

   Bu görevleri hasbi olarak ve insanlığın iyiliği için yapmakla mesut olacağını bilir.

   Fertleri kavga  içinde boğuşan; kin, nefret, haset duygularıyla kavrulan toplumlar huzursuzdur.

Tarihin her devresinde ancak “birlik beraberlik, kardeşlik ruhu içinde, iyilik ve hayırda yarışan ve yardımlaşan toplumların huzura kavuştukları” görülmüştür. Aksi vaki değildir.

Gerek tarihte ve gerekse günümüzde bu hususu doğrulayan sayısız örnek görülmüştür.

  Kendileriyle ve bize miras bıraktıkları muhteşem eserleriyle öğündüğümüz ecdadımız da birlik, kardeşlik ve iyiliklerde yardımlaşma gibi üstün meziyetleriyle dünyaya örnek olmuşlardır.

   Hizmet için hiçbir şart koşmadan çalışan bu gibiler sayesinde İslam galip gelmiş ve dünya huzur bulmuştur.

Cepheye taşıdığı mühimmatın ıslanmaması için kendi örtüsüyle cephaneyi örtüp yavrusunu feda eden Kara Fatma’ları unutmamak gerekir.

İstiklal savaşımızda; Sakarya’da, Çanakkale’de, Dumlupınar’da ve yavru vatan Kıbrıs’ta bize ışık tutan, gücümüze güç katan, yurdumuzdan düşmanları kovan, vatanı ve vatan sevgisini yaşatan ruh işte bu ruhtur; bu anlayıştır.

Yeri gelmişken söylemeliyiz ki, birlik ve beraberliğimizden, dirlik ve düzenimizden, kardeşler olarak yaşamamızdan rahatsız olanlar her zaman vardı, var olmaya devam da edecektir.

   Bize düşen, çeşitli maskelere bürünerek iftira ve suikastlar, sabotajlar düzenleyerek millet beyninde ayrılık mefhumunu yerleştirmek isteyenlere karşı uyanık olmak, tuzaklarına düşmemek, akl-ı selimden ve sağduyudan ayrılmamaktır. Rabbimiz bize:

“Ey iman edenler! Eğer fasığın biri size bir haber getirirsen onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman olursunuz.” (Hucurat, 49/6)

     Bu ayeti Kerime, her habere, her dedikoduya veya söylenen her söze hemen inanmamamız gerektiğini, bir şeyin aslını  astarını bilmeden hareket etmenin sakıncalarını belirtiyor ve haber veriyor.

    İstiklal Marşımızın şairi Akif birlik ve beraberliğin önemini vurguladığı dizelerinde bakın ne diyor:

Girmeden tefrika bir millete; düşman giremez.

Toplu vurdukça sineler; onu top sindiremez.

‘Sen-ben’ desin efrad, aradan vahdeti kaldır,

Milletler için işte kıyamet o zamandır.

    Samimi mümin, içinde yaşadığı toplumun birlik ve beraberliğini bozacak, huzurunu kaçıracak, mutluluğunu sarsacak, dedikodudan, yalandan, gıybetten, iftiradan, hasetten, fesattan, dargınlıktan, içkiden, kumardan, rüşvetten, fuhuş ve zinadan,  başkasına haksızlık etmekten şiddetle kaçınan, etrafındakilere iyilik yapmak isteyen, hayır ve fazilet yarışında devamlı önde giden ve başkalarını da teşvik eden, vatanını-milletini seven, onların yücelmesi, güzelliklere ulaşması için çalışan, kendi varlık ve şöhretini başkasını zararında aramayan, herkesle iyi geçinen ve kendisi ile iyi geçinilen kimsedir.

   Birlik ve beraberlik bir milletin can damarı gibidir. Onsuz beden ayakta duramayacağı gibi toplumlarda yok olmaya mahkum olur.

Müslüman bir toplumda yer alan her fert, millî bünyenin en yararlı bir üyesi olmak, yerine getireceği önemli görevleri bulunduğunu bilmek ve gereğini yapmak zorundadır.

 Farklı görüş ve davranışları tahammülle karşılama, önemli olmayan hata ve kusurları bağışlama anlamına gelen bir terimdir.

Bizden olmayan veya bizim gibi olmayan başkalarına karşı güçlük çıkarmama ,onlara müdahale ve baskıda bulunmama ve onların ufak farklılık ve kusurlarını görmezden gelme demektir. Günümüz dünyasında cereyan eden politik ve ekonomik kıskaca alma ve rakiplerine karşı fitne-fesat yuvaları oluşturma gibi olumsuz girişimlere karşı, birlik ve dayanışma halinde olmanın önemini tartışmaya gerek bile yoktur.

Hatta zaman zaman millî, dinî ve kültürel değerler gibi halkımızın oldukça hassas olduğu konuların bile gündeme taşınarak, kavga malzemeleri yapılmalarını anlamak mümkün değildir.

Oysa bu değerler, birlik ve dayanışmanın temel ve şaşmaz unsurlarıdır.

Binaenaleyh millî bütünlüğün korunması ve toplumsal dayanışmanın canlı tutulması hususlarında duyarlı olmamız, dinî ve millî bir görevdir.

    Rabbim birliğimizi,dirliğimizi daim eylesin. Bağımsızlığımızın simgesi şehit kanları ile oluşmuş ay yıldızlı bayrağımızın altında, şu minarelerimizdeki ezanı Muhammedi ile , mabetlerimizle,hayır kurumlarımızla kıyamete kadar bizleri bu topraklarda ilelebed payidar eylesin.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP