Recep Çınar
Gazze’de yaklaşık İki yıldır süren ve 61 milyondan fazla Müslüman’ı katleden İsrail’in katliamı dur durak bilmiyor. Çünkü durduracak yok!
Bunu fırsat bilen zalim, katil İsrail şimdi de Gazze’yi tamamen işgal planını onayladı. Bununla bir milyon kişi yeniden yerinden edilebilir!
İsrail Başbakanlık Ofisi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, söz konusu işgal planının Gazze’de yaklaşık bir milyon Filistinlinin yeniden yerinden edilmesine yol açabileceğini duyurdu. Bu karar, bölgede hâlihazırda devam eden insani krizi daha da derinleşeceği söyleniyor.
Bu arada, İsrail’in Gazze’yi işgal planına; Avustralya, Almanya, İtalya, Yeni Zelanda ve İngiltere’den sert tepki geldi! Tepki, “şiddetle reddediyoruz, ateşkes şart” şeklinde oldu.
İspanya ve AB tek taraflı ilhakı asla tanımayacak!
2 milyonluk Slovenya, İsrail’e silah ihracatı, ithalatı ve Slovenya topraklarından İsrail’e silah geçişini yasaklama kararı aldığını açıkladı. Filistin toprakları üzerine kurulu yasa dışı İsrail yerleşimlerinden ithalatı tamamen durdurduğunu duyurdu.
Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Tel Aviv yönetiminin “Gazze’yi işgal etme kararını en şiddetli şekilde kınadığını” duyurdu. Duyurdu ama diğer İslam ülkelerinin yaptığı gibi, “sadece” kınıyor!
Ardından İşgalci, soykırımcı, Siyonist İsrail ile Mısır arasında büyük hem de oldukça büyük bir ekonomik anlaşma imzalandı! Siyonist İsrail ile Mısır arasında 35 milyar dolarlık doğalgaz anlaşması gerçekleştirildi! Bu mantıkla zulmün önüne nasıl geçilir?
Eski İsrail Meclis Başkanı Avraham Burg bile, dünyanın dört bir yanındaki Yahudilere Gazze Şeridi’nde savaş suçları işleyen İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) ortak dava açmaları çağrısında bulundu.
Dünyada Birleşmiş Milletlere kayıtlı 208 ülke bulunmaktadır. Bunun 50 tanesi Müslüman ülke! Peki, nerede bunlar?
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Senegal Başbakanı Ousmane Sonko ile ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Gazze’de soykırım son bulana dek, masum çocukları açlığa ve ölüme mahkûm edenler hesap verene kadar mücadelemiz sürecektir” dedi. Dedi de şimdiye kadar ne yaptık, ne kadar yaptık? “şeker, şeker” demekle ağız tatlılanmıyor! Her şey söylemle başlar, eylemle sonuca varılır! İsrail güçten anlar. Ne kadar güç sarf ettik? İsrail’e bomba mı yağdırdık? ABD’nin üslerini mi kapattık? Ticareti mi kestik? İsrail, 208 devletin gözü önünde bu zulmü yaparken Birleşmiş Milletler ve çeşitli Dünya Kuruluşları niye bu zulme mani olmuyor? BM’ler İsrail’in Avukatlık Teşkilatıdır! Şimdi Türkiye’nin İsrail’e bomba yağdırması vacip olmaz mı? Bu durum, “Biz kimin yanındayız?” Sorusunu akla getiriyor! Müslüman ülkeleri Filistinlilere yapılan bu zulme mani olmamanın hesabını veremez!
Saadet Partisi’nden TBMM’ye acil Gazze toplantısı çağrısı!
Saadet Partisi Başkanlık Divanı, terörist İsrail’in Gazze’yi işgal planını ve Gazze’deki son gelişmeleri değerlendirmek üzere olağanüstü gündemle toplandı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, TBMM’ye olağanüstü toplantı çağrısı yapılarak, “TBMM’de ortaya konacak ortak irade ile İncirlik Üssü ve Kürecik Radar Üssü kapatılmalıdır” denildi.
Saadet Partisi Başkanlık Divanı toplantısı sonrası yapılan açıklama şöyle:
“Terörist İsrail’in Gazze’yi tamamen işgal planı, artık hiç kimsenin ‘en güçlü biçimde kınama’ ile geçiştiremeyeceği bir evreye gelmiştir. Sadece güçten anlayan İsrail’e, güç ile karşılık vermeyen, Askeri müdahale için adım atmayan, İsrail ile tüm ilişkilerini kesmeyen her uluslararası kurum, her ülke, her lider; Soykırım Suçunun Ortağıdır.
Bu çerçevede ilk adım olarak;
Saadet Partisi bu noktada atılacak her adıma destek vermeye, her türlü insani ve siyasi girişimi yapmaya hazırdır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” Daha ne desinler! Başka çözüm mü var!
GAZZELİ DOKTORDAN ERDOĞAN’A MEKTUP! :
“Sayın Cumhurbaşkanı, sizi sevdik, sizin için hep zafer diledik, hakkın bayrağını yükseltmenizi istedik, sizi mazlumların yanında bildik, ama… Ancak, tüm bu katliam, tehcir ve açlıktan sonra, Gazze’nin en zor anında -en azından sessizlikle ya da eylemsizlikle- Türkiye’nin geri çekildiğini, dünyanın en acımasız ve en vahşi ordusu olan Nazi İsrail ordusunun karşısında yalnız bırakıldığımızı görmek bizi şaşırttı ve derince üzdü.
Sayın Cumhurbaşkanı, uluslararası kurumlar nezdindeki diplomatik girişimlerinizi bir kenara bırakın; zira geçmişten bugüne ne kanı durdurabildiler ne de katliamları engelleyebildiler. Siz uluslararası hukuka saygı gösterdiniz, peki Allah’ın hukuku nerede? Peygamberinin (s.a.v.) sünneti nerede?
Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) şu sözünü işitmediniz mi?:
“Her kim, bir Müslüman’ın haysiyetinin ayaklar altına alındığı ve onurunun çiğnendiği bir yerde onu yüzüstü bırakırsa, Allah da onu, yardım beklediği bir günde yalnız bırakır. Kim de bir Müslümansın onurunun çiğnendiği bir yerde yardımına koşarsa, Allah da ona yardım etmek istediği bir günde yardım eder.”
Gazze’de altı yüz günü aşkın süredir süren katliam, yıkım ve kuşatma altında binlerce şehit, on binlerce yaralı verildi. Bir halk, dünyanın gözleri önünde bir yandan ateşle, diğer yandan açlık ve kuşatmayla yok ediliyor. Bunu görmüyor musunuz? Bu zulmün sürmesi sizin bize sırt çevirmeniz değil midir?
Allah’ın emrettiği iman kardeşliği nerede? Konuşmada dile getirdiğiniz kardeşlik görevi nerede? Mescid-i Aksa ve mukaddes topraklarla ilgili üzerinize farz olan sorumluluğunuz nerede?
Vallahi Sayın Cumhurbaşkanı, sizden askerî bir destek istemedik –ki o da bir haktır– sadece su, gıda ve zalimi engelleyip mazlumu kurtaracak gerçek bir yardım koridoru ve adımları istedik. Oysa zalimler, tüm silah ve destek unsurlarını suçluya ve zalime ulaştırırken, siz bize bir şişe su, bir parça ekmek bile ulaştıramadınız.!
Allah katında sizi neyle sorgulayacağız? Çocuklarımızın kanıyla mı? Katliamlarla mı? Yoksa gerçek anlamda sessizliğinizle mi?
Bir zamanlar Netanyahu’ya şöyle demiştiniz: ‘Kaç kişinin daha ölmesini istiyorsun ki bu savaşı durdurasın?’
Bugün ben size soruyorum: Kaç şehit daha vermemiz gerekiyor ki siz Sultan Abdülhamid gibi bir duruş sergileyesiniz?
Tarih şunu yazacak: ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde, Gazze katledildi ve buna engel olunmadı.’
Bu sözler, size güvenmiş, sizden yardım beklemiş bir sevenin sitem dolu sözleridir. Biz sevmediğimizden hesap sormayız. Sana olan sevgimiz Allah içindi, fakat bugün sen de diğer Arap ve İslam dünyasındaki diğer liderler gibisin artık.
Biz uluslararası arenada ve dünya hesaplarına göre zayıfız olabilir; ama Allah katında ve O’nun yardımıyla çok ama çok güçlüyüz. Buluşma yerimiz, hakların kaybolmadığı yerdir… Allah’ın huzurudur…
Şahit olsun ki Allah, sen bizi yüzüstü bıraktın ve biz seni, Allah katında hasmımız ilan ediyoruz.
Tüm sevgimize rağmen, senin döneminde Gazze yok edildi. 60 binden fazla insan öldürüldü, sen ise sadece izliyorsun… Zafer Allah’tandır, insanlardan değil. Sözleriniz ve tüm nutuklar boğazlardan öteye geçmedi…
Maalesef, kandırıldık…
Son olarak, sevgili kardeşim; seni Allah’ın şu ayetinde adı geçenlerden olmaktan sakınırım: ‘Allah, savaşa çıkmalarını istemediği kimseleri geride bıraktı ve onları caydırdı…’
Ve seni Peygamberimizin ümmetine dair söylediği şu sözde geçenlerden olmaktan da sakınırım:
‘Sayınız çok olacak ama sel köpüğü gibi dağınık olacaksınız’.
Allah sizi bu imtihanda yardımcısız bırakmasın. Selam ve dua ile…”
Dr. Sahr Hamad / Kemal Advan Hastanesi Müdürü (Alıntı .)
Dostça kalın…
GÜNDEM
14 Ağustos 2025GÜNDEM
14 Ağustos 2025GÜNDEM
14 Ağustos 2025GÜNDEM
14 Ağustos 2025GÜNDEM
14 Ağustos 2025GÜNDEM
14 Ağustos 2025GÜNDEM
14 Ağustos 2025