evden eve nakliyat
DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
BITCOIN 18372740,36%
Edirne
27°

AÇIK

05:01

İMSAK'A KALAN SÜRE

Değişmeyen Gündem Gazze/Filistin!

Değişmeyen Gündem Gazze/Filistin!

ABONE OL
17 Temmuz 2024 11:56
Değişmeyen Gündem Gazze/Filistin!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Recep Çınar

7 Ekim 2023 tarihinden beri yaklaşık 10 aylık bir süreç yaşanıyor. Katil İsrail, ABD’sini, AB’sini… de arkasına alarak Filistin’de işgal ve soy kırıma devam ediyor. Birçok Avrupa ülkesinde halk Filistin mağdurlarının yanında yer almasına rağmen birçok hükümetler onların mitinglerine, protestolarına engel oluyor. Her şeye rağmen Hamas ve direniş grupları tüm dünyanın dikkatini Filistin cihadına çekmeyi başardı. Müslümanlara yapılan bu kıyımda da Dünyadaki insan hakları savunucularının ikiyüzlülüğü, Müslüman liderlerin de kınamaktan öte bir şey yapamadıkları görüldü.

Peki, Müslümanlar ne yapmalıydı?  Dünya kamuoyunu sessiz kalmakla suçlayan Müslümanlar, “elimizden bir şey gelmiyor” diyerek ağlayan Müslümanl ülkeler, yumurta kapıya dayanmadan yapacaklarını yaptılar mı? Milli Görüş Camiası sadece Gazze’de bombalar patladığında, katliamlar yapıldığında değil, her zaman Kudüs Davasını gündeminde tutmuştur. Hatta bu uğurda 4 Partisi kapatılmıştır! Milli Görüş Lideri merhum Necmettin Erbakan onlarca yıl önce Müslümanların ilk hedefleri olarak Dünyada gerçekleştirmek zorunda olduklarını şöyle sıralamıştı; 1) İslam Birleşmiş Teşkilatı. 2) Müslüman ülkelerin kendi askeri teşkilatlarını kurması. 3) Müslüman ülkelerin kendi Ortak Pazar Teşkilatını kurması. 4) Müslüman ülkelerin kendi para birimine geçmesi. 5) Müslüman ülkeler arasında kültürel işbirliği teşkilatlarının kurulması. Bu sayılan maddeleri sadece teori alanında bırakmayıp pratik olarak uygulamak için de D-8’leri kurmuştu. 22 yıllık AKP iktidarında bunlar hiç gündeme getirilmedi!

Halbuki, Türkiye AB’ye “kuyruk” olmak yerine İslam ülkelerine “Baş” olacaktı, tarihte olduğu gibi. O zaman ne Gazze, ne Suriye, ne Irak…  katliamları yaşanır, ne de ülkemiz bugün içine düşürüldüğü başta ekonomi olmak üzere birçok sorunlarla karşılaşmazdı. Bizim inancımız Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyi ve onlara benzemeyi yasaklamışken, zamanında kulak kesileceğimiz noktaları nasıl oldu da her gün boykot paylaşımları yapıyoruz? Boykot paylaşımları yapıp içini rahatlatan bir kesimimizin İslam Birliği’nin kesinlikle kurulması gerektiğine dair inancı var mı? AKP iktidarı ile işbirliği yapılan destekte 2003 yılında İncirlik üssünden kalkan ABD/NATO uçakları 4990 sorti yaparak Irak’ta binlerce cana kıymıştı. Milli Görüş İktidarda olduğunda ise İncirlik dâhil bütün Üslere el konmuştu! 100 yıllık Cumhuriyet döneminde böyle babayiğit bir iktidar görüldü mü!?

Bugün gelinen noktada, gündemimizden düşmeyen diğer konular ise Ekonomi ’den Siyasete, Sağlıktan Eğitime,  Turizme… Bu da ayrı bir yazı konusu!

Acaba, Güneş’in Batı’dan doğma zamanı yaklaştı mı!?

Filistin meselesinde Müslümanlara, Müslümanlardan çok bazı Gayri Müslim topluluklar destek verdiler! Birçok Hıristiyan ülkede halkların İsrail’e karşı yaptıkları gösterilere 10 binler, 100 binler katıldı! Filistin taraftarı gösterilere katıldığından dolayı Colombia Üniversitesinden ihraç edilen bir öğrencinin babası: “Benim için bu karar, 10 doktora derecesinden daha iyi” diyor! Los Angeles’ta öğrenciler, Filistin ile dayanışma için kılınan namazda, Müslüman arkadaşlarına eşlik etti. Namaz kılanların yüzde 95’i Müslüman değildi!

İndiana Üniversitesi Dekan Yardımcısı Elizabeth Dunn, İsrail’i protestio eden öğrencilerin gözaltına alınmasının ardından gözyaşlarıyla protestocu talebelere katıldı. Elizabeth Dunn; burada olduğu için işini kaybedebileceğini ama oturup izleyemeyeceğini söyledi!

İngiliz Polisi Paul, 7 Ekim’den sonra Müslüman olduğunu, 5 ay içinde 2 kez Kur’an-ı Kerim’i hatmettiğini ve hiçbir namazı kaçırmadığını anlattı.

Son zamanlarda İslamiyetlin, Danimarka `da yükselen trend olduğu ortaya çıktı. Kopenhag Üniversitesi `nden Tina G. Jensen ve Kate Östergaard, İslamiyet `i kabul eden 300 genç arasında bir araştırma yaptı. Araştırma sonucu, ülkede, haftada 5 – 10 gencin Müslüman olduğu, son birkaç yılda Müslüman olan Danimarkalı sayısının da 5 bini bulduğu anlaşıldı.

 İngiltere’de 4 Temmuz 2024’te yapılan genel seçimler sonucunda, parlamentonun seçimle iş başına gelen alt kanadı Avam Kamarası’na, 25 milletvekiliyle rekor sayıda Müslüman girdi. Daha ilginç olanı ise  seçimlerin yapılması sonrasında milletvekilleri inançlarına göre yemin etti, Müslüman milletvekilleri ise Kur’an-ı Kerim üzerine yemin ettiler. Ne acı, değil mi? Yüzde 98’i Müslüman ülkede yapılamayan Hıristiyan bir ülkede yapılıyor! 

Norveç’te 1990’lı yıllarda Müslüman olan Norveçli sayısı 500 iken son yıllarda bu sayı 90’lı yıllara göre 6 kat artarak 3 bini buldu. Çeşitli Batılı ülkelerde benzeri nice müspet gelişmeler var. Bir rivayete göre kıyametin ilk alametlerinden biri, Güneş’in Batı’dan doğacağıdır! O günler herhalde uzak değil! 

Ya Müslüman Ülkeler!? Dünyanın farklı coğrafyalarında Filistin yanlısı eylemler çığ gibi büyürken, ülkemizdeki protestolara katılımlar yüksek düzeyde olmadı maalesef! Katılımların şiddeti arttığında coşan, sonra kendi hayatına koşan insanlar olduk!

Son günlerde basında yer alan haberlerde, İngiltere ve ABD’nin, İsrail’e destek için Kıbrıs Rum kesimindeki İngiliz üslerini kullanarak hem Ada’da askeri yığınak yaptığı hem de Tel Aviv yönetimine silah ve istihbarat desteği sağladığı ortaya çıktı. Peki, İslam ülkeleri daha neyi bekliyor? Sıranın kendilerine gelmesini mi?

 Prof. Dr. Mete Gündoğan bir yazısında; “Bugün bütün dünyanın gözü önünde, Filistin’de büyük bir zulüm icra ediliyor, bir soykırım yapılıyor. Buna seyirci kalan, seyirlik olur! Yardım eden helak olur! Öncelikle işin özü budur” diyor.                                                                                                                                                                                                 

Gazze için elbette takdire şayan eylemler de yapıldı!

Halkımızdan her gün Filistin nöbeti tutanlar, İsrail ile ticareti sonlandırmak için yaptıkları protestolardan göz altılara alınanlar, hatta tutuklanmalara rağmen geri durmayanlar, Üniversitelerde Gazze için açılan çadırlar, tek başına eylem yapan hanımlar vardı. Hatta içlerinden bir bayan, evini satıp  Gazzeli Müslümanlar için 150 çadır satın alarak kendisi de kiraya çıkmış!

Filistin/Gazze konusunda artık bizim söze değil, icraata ihtiyacımız var! Katil İsrail, “güvenli bölge” olan yerleri bile bombalıyor ve hemen her gün yüzlerce Müslümanı şehit ediyor. Bu durumda bizim icraatımız İsrail’e gıdasından silahına dolu gemiler göndermek olmamalı! İslam ülkeleri icraatta çok geç kaldı.  Bunun hesabını Dünya’da da Ahirette de kimse veremez!

Peygamberimiz (sav) öyle diyor; “Mü’minler, birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar” diyor.

Rabbimiz, Enfal Suresi 72. Ayette; “İman edip de hicret edenler, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler ve onları bağırlarına basıp yardım edenler birbirlerinin yâr ve yakınlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, göç edinceye kadar onlarla aranızdaki bağ (yakınlık) sebebiyle hiçbir sorumluluğunuz yoktur. Sizden, dinlerini korumak için yardım isterlerse, aranızda antlaşma bulunan bir topluluğa karşı olmamak üzere yardım etmeniz gerekir. Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir” diyor!

Şunu unutmayalım ki,  “Ölmek için doğduk. Yine başka âlemde doğmak için öleceğiz! Bu ikisinin arasında verdiğimiz imtihan esas doğumumuzun nereye olacağını belirleyecek!” diyor, Halime Ayşe Hastürk, Maaile Dergisi yazısında. 

Dostça kalın…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP