Duygularını yönetebiliyor musun? Yoksa onlar mı seni yönetiyor? Duygu yönetimi, ruh sağlığını koruyan en temel iç beceridir. Duygularımız düşmanımız değil aksine bize yol gösteren içsel işaretlerdir. Duygulara rağmen değil, duygular aracılığı ile iyileşiyoruz. Duyguları rehber olarak kabul ettiğimizde, hayatımızda nelerin değişeceğine şaşıracaksınız.
Duygular, davranışlarımızı yönlendiren en temel içsel sistemdir. Bir duyguyu bastırmak ya da yok saymak o duygunun ortadan kalkmasını sağlamaz. Yalnızca farklı bir biçimde geri dönmesine neden olur. Bu bazen öfke patlaması, kaygı artışı veya psikosomatik belirtiler olarak karşımıza çıkar.
Duygu, bir olay, durum veya düşünce karşısında bedenin ve beynin birlikte verdiği tepki sistemidir. Yani duygu nörobiyolojik bir süreçtir. Bedenin alarm ve bilgi sistemi de denilebilir.
Duygu mu? His mi?
His, yaşadığımız duyguyu tanımlama, adlandırma ve farkına varma sürecidir. His, duyguyu etiketleyen bilinçli kısmımızdır. Örneğin, kızgınım, kırıldım, heyecanlandım dediğimizde duyguyu yaşarız ama bunu his ile ifade ederiz. Hisler, duyguların söze dökülmüş halidir denilebilir. Mesela, öfke bir duygudur, sinirlenmek bir histir.
Duygu- His- Düşünce Farkı
Duygu bedensel bir tepki iken, his bu tepkiye verilen isimdir. Düşünce ise bu hisle ilgili yorumdur. Duygu gerçektir, düşünce ise yorum. Yaşanılan duygu ve hissin sonunda, “Bana haksızlık yapıldı” demek düşüncedir. Duygu, his ve düşünce arasındaki farkı bilmek kendimizi tanıma sürecinde önemlidir. Çünkü duyguya değil, duygu hakkındaki yorumlara tepki veririz. Bizi zorlayan duygularımız değil, düşünce, yanlış yorum ve otomatik inançlardır.
Duygularımız bilgidir, hislerimiz farkındalık ve düşüncelerimiz anlamlandırmadır. Hepsi birlikte ele alındığında öz düzenleme sağlar. Duygu yönetimi, duyguyu yok etmek değil, duygunun verdiği mesajı duymayı öğrenmektir. “Neyi hissediyorum”, “Bu duygu bana ne söylüyor?”, “Bu his hangi ihtiyacın sesi?” gibi sorulara vereceğimiz cevaplar ile duygularımızı yönetmeye adım atabiliriz.
Duygu yönetimi pek çok alanda bize fayda sağlar. Öncelikle kendimizi anlamamıza yardımcı olur. Duygularımızı fark ettikçe kendimizi daha iyi tanırız. İlişkilerde sağlıklı iletişime destek olur. Öfke gibi duygular ifade edilmeyi bekler. Yönetilememiş duygu ilişkilerde uzaklaşmalara ve yanlış anlaşılmalara sebep olabilir. Duyguların yönetilmesi, kaygı ve stres döngüsünü azaltır. Baskılanan duygular fizyolojik stres tepkisi yaratır. Bu yüzden duygu yönetimi sadece zihinsel değil aynı zamanda bedensel bir regülasyon işidir. Aynı zamanda duyguların yönetilmesi tepkiselliği azaltarak bilinçli seçimler yapmaya olanak tanır. Öz şefkat sürecini güçlendirir. Kişi bu sayede duygusuna anlayışla yaklaşabildiğinde kendine bakım verme, kendisi ile olumlu diyalog kurması da artacaktır. Son olarak tüm bunlarla birlikte duygu yönetimi, psikolojik sağlamlığın önemli bir parçasıdır. Duyguları ile başa çıkabilen birey, yaşamsal olaylara karşı daha dayanıklı olur.
Son söz olarak; Duygularımızı yönetebilmek için önce onları anlamaya ihtiyacımız var. Çünkü iyileşme duygularımızı bastırma ile değil onlara temas ederek başlayacak. Duygularınıza temas etmek sizi korkutuyor olabilir ancak onları bastırmak ve yok saymak daha tehlikelidir.
GÜNDEM
12 Aralık 2025GÜNDEM
12 Aralık 2025GÜNDEM
12 Aralık 2025GÜNDEM
12 Aralık 2025GÜNDEM
12 Aralık 2025GÜNDEM
12 Aralık 2025GÜNDEM
12 Aralık 2025