Edirne’de Kültür ve Sanat/
Müslümanlar tarafından on bir ayın sultanı olarak tanımlanan Ramazan ayı ile birlikte kentimiz her yıl ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Türk Ansiklopedisinin 27. cildinin 216. sayfasında yer alan “Ramazan ve Ramazan Bayramı” maddesinde Ramazan şöyle tanımlanmaktadır;
“Ramazan, Arapça kökünden mastar olup, “çok sıcak olmak” anlamına gelmektedir. Özel anlamı ile “Esmâ-ı Hüsnâ” “en güzel isimler” anlamında yüce Allah’ın isimleri olarak kullanılan terimdir. Yaygın anlamı ile mevcut ayların dokuzuncusunun adıdır. Allah’ın adı ile karıştırılmamak için, “Şehr-i Ramadân” biçiminde tamlamalı olarak kullanılması gerekir.”
Tarihi süreç içerisinde İslam tarihini incelediğimizde de Ramazan ayında birçok önemli olayların gerçekleştiğini bilmekteyiz. Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak; 10 Ramazan Hazreti Hatice’nin ölüm günü, 17 Ramazan’ın Bedir savaşı günü, 19 Ramazan’ın Mekke’nin fethi, 22 Ramazan Hazret-i Ali ile İmam Ali Rıza’nın ölüm günleri, 6 Ramazan’ın Karbela olayının gerçekleştiğini görmekteyiz.
Merhamet ve bağışlama ayı olan Ramazan’ın en kutsal gecesi de “Kadir Gecesi” dir. Eski Ramazan gecelerinin nasıl gerçekleştirildiğini incelediğimizde, Ramazan ayı ile birlikte camilerin mahyalarla süslendiğini evlerde Kur’ânların (Hatimlerin) okunduğunu, teravih namazından sonra da insanların kahvehanelerde ve evlerde toplanarak sahura kadar süren çeşitli eğlencelerin gerçekleştirildiğini tespit ediyoruz.
Günümüzde ise hayatımıza televizyon, bilgisayar ve akıllı telefonların girmesiyle birlikte bu Ramazan gelenekleri unutulur hale gelmiştir. Edirne Belediyesi’nin kültürel faaliyetleri kapsamında bir dönem düzenlediği “Ramazan Eğlenceleri” geleneksel kültürümüzü yaşatılması anlamında çok değerliydi.
Tarihi süreç içerisinde var olan ve sürdürülmesi gereken kültürel geleneklerin korunması ve gelecek nesillerle buluşturulması kentimizin kültürel kimliğinin korunması, kent kültürü ve kentlilik bilincinin geliştirilmesi açısından da önemli ve değerlidir.
Geçmiş dönemlerde mübarek Ramazan ayında tutulan oruçların sonunda gerçekleşen bayramlarda büyükler ziyaret edilir büyüklerimizin hazırladıkları bayram yemekleri lezzetle yenirdi. Günümüzde artık bayramlar, tatil günü olarak değerlendirilmektedir. Gelişen teknolojiler ile birlikte kutlamalar da telefonla veya akıllı telefonların Whatsapp, mesaj vb. uygulamalarıyla gerçekleştirilmektedir. Yüz yüze iletişimi ortadan kaldıran bu teknolojiler aynı zamanda bayram kutlamalarının da gelenekselliğini ortadan kaldırmaktadır.
Çocukluğumuzda bayram kıyafetlerimizi giymeyi heyecanla bekler ve evdeki bayramlaşmanın ardından mahalle büyüklerimiz ziyaret edilerek bayramlaşma geleneğimizi sürdürürdük. Komşularımız bütçelerine göre şeker, para veya mendil vererek bizlerin bu ziyaretini de ödüllendirirlerdi. Topladığımız paralarla Selimiye Camii yanında kurulan bayram yerine gidip eğlenirdik. Tarihi süreç içinde bu bayram eğlenceleri ortadan kalktı. Bu geleneksel bayram eğlencelerinin yerini AVM’ler aldı. Bütçe durumu iyi olanlar da bayram günlerini tatil günlerine dönüştürerek deniz kenarlarına, yazlıklarına koşuşur oldular.
Selimiye Cami’nin restorasyon da oluşu nedeniyle de bayram ve özel günlerin bir geleneği olan mahya kurma gerçekleştirilemedi. Camilerimiz bu özel aylar ve günlerde karanlıkta kalmaktadır. Aslında kentimizin tarih yapraklarını karıştırdığımızda Edirne’de diğer camilerde de mahya kurulduğunu görmekteyiz. Selimiye Camii restorasyon da olması diğer camilerde gelişen teknolojilerle mahya kurulmasına engel olmaması gerekmez miydi?
Aslında Ramazan ayı kentimizin “İnanç Turizmi” için çok önemli bir aydır. Cami, Müze ve tarihi eser ziyaretlerinin yoğun gerçekleştiği bu ayda kentimizin kamu ve özel kuruluşlarının da her türlü hazırlığı yapmış olması gerekmektedir. Ne yazık ki, kentimiz bu tür özel günlerde gerekli düzenlemeleri yapabilme başarısını gösterememektedir. Başta otopark sorunu ve trafiğin düzenli bir hale getirilemeyişi nedeniyle Edirne bu günlerde gezilmez hale gelmektedir. Dünya’nın hiçbir kültür ve turizm kentinde tur otobüsleri şehrin içine kadar alınmamaktadır. Şehir girişinde belirlenen alana kadar gelen otobüsler burada park edilmekte ve oradan yolcular taşınmaktadır.
Kentimizi ziyaret amacıyla gelen misafirlerin karşılaştığı en büyük sorunlarından birisi de ziyaret için geldikleri mekânlarda doğru dürüst bir fotoğraf çekme imkânına sahip olamamalarıdır. Tarihi mekânlar önüne park edilen araçlar kentimizin simgesi olan bu kültür miraslarının fotoğraflanmalarına engel olmaktadır. Kültür miraslarımızın tabela ve yönlendirme levhalarının da yeterli olduğu söylenemez. Bunların ivedilikle düzenlenmesi, bilgi ve yönlendirme levhalarının elden geçirilmesi, güncellenmesi gerekmektedir. Ziyaret ettiğim camilerde gördüğüm en büyük kargaşa, Vakıflar Bölge Müdürlüğünün koyduğu cami ile ilgili bilgi levhası ile Diyanet Başkanlığı’nın koyduğu bilgi levhasının birbirini tutmamasıdır. Bir cami de belgeler ışığında hazırlanmış kısa bir bilgi levhasının olması yeterlidir. Aslında Camii ve Müzeler ile Kültür Miraslarımızı tanıtan yabancı dilde hazırlanmış broşürlerin de olması gerekmektedir.
Bu bağlam da, kentimize kendi araçlarıyla gelen yerli ve yabancı turistlerin kent halkıyla ilk karşılaştığı yer otoparklardır. Otoparklarda çalışan görevlilerin misafirleri güler yüzle karşılamaları çok önemlidir. Kent ile ilgili ilk iletişim buralarda kurulmaktadır. Umarım bu bayram nedeniyle kentimize gelecek olan misafirlerimiz kentimizden olumlu izlenimlerle ayrılırlar.
Tüm İslam dünyası ile birlikte kent halkımızın “Ramazan Bayramı”nı kutlarım. Sağlıklı, mutlu ve sevgi dolu bir bayram dileğiyle…
GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024EKONOMİ
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.