Recep Çınar
“Asrın felaketi” olarak anılan ve Kahramanmaraş merkezli,11 ilimizi etkileyen 6 Şubat depreminin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen acıları hala devam ediyor! 9 saat ara ile 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremde (resmi rakamlara göre) 54 bine yakın insanımız hayatını kaybetmişti. 6 Şubat depremi bir yılını doldurdu, ama acıları dinmedi! Dinmedi, çünkü deprem bölgesinde milyonlarca deprem mağduru insanlar hala çadırlarda, imkânsızlıklar içinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Allah (cc) yar ve yardımcıları olsun.
İkinci bir acımız da Filistin/Gazze! Buradaki acı ise dünün bugünün değil, bir asra yaklaşan ve bitmeyen acı. En son 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Gazze’deki çatışmalar bütün hızıyla devam ediyor. Katil İsrail, çocuk, kadın, yaşlı, hasta… bakmadan acımasızca Müslümanları katletmeye devam ediyor. Son katliamlarda şimdiye kadar katledilen insan sayısı 30 bine yaklaştı! Bu durumda Gazzeli Müslümanlara yardım etmek bir tarafa, İsrail’in ihtiyaçlarını karşılamak için gemilerimizin rotası İsrail’e çevrildi! Peygamberimiz (sav) bir Hadislerinde; “Müslümanların derdini kendine dert edinmeyen onlardan değildir” diyor! Hal böyle iken, 57 Müslüman ülke, 2 milyar Müslüman ne yapıyoruz, Gazze’deki zulüm karşısında? Merhum Erbakan Hoca, İsrail için bir defa olsun “İsrail Devleti” demedi! Sadece “İsrail” derdi.
Zannediyoruz ki, İsrail’e karşı susarsak ayni bela bize de gelmeyecek! Rabbimiz (cc), “… Sizden, dinlerini korumak için yardım isterlerse, aranızda antlaşma bulunan bir topluluğa karşı olmamak üzere yardım etmeniz gerekir. Allah bütün yaptıklarınızı görmektedi” diyor, (Enfal Suresi:72. Ayette). Müslüman ülkelerin İsrail ile aralarında acaba ne gibi anlaşmalar var da Gazze Müslümanlarına gereği gibi yardım yapamıyorlar?
Fatma Tuğba Soydoğan (Maaile Dergisi) “Onur sınavı kaybedilirken” başlıklı yazısında; “İsrail’e en büyük boykot AKP’ye oy vermemektir! Nitekim ne diyordu Erbakan Hocamız, AKP’ye oy vermek Siyonizm’e oy vermektir.” Filistin konusunda Güney Afrika ve Brezilya kadar bile olamadık!
Erbakan Hoca, “İsrail’in işgallerini üç tane lafla kınayarak milletin aldatılmasına müsamaha gösteremeyiz. İsrail’in bu topraklardan çekilmesi yetmez! İslam âleminin ortasında bir çıbanbaşı olmaktan çıkartılması gerekir. Eğer Amerika İsrail’e yardım etmek istiyorsa bu kadar sevdiği İsrail’e Güney Amerika’dan ülke versin. İsrail’in Müslüman topraklarında yeri yoktur!” demişti!
Yine “maaile” den Habibe Alpay Aydın, “Filistin, Erbakan” başlıklı uzunca yazısında, “Erbakan’a göre Filistin bir iman meselesi idi. İnsani meselesi ve Yahudi’nin bölge için ülkemiz için yayılması hedefleri açısından siyasi ömrünün tamamında her fırsatta anlatıp dile getirdiği siyasi ve stratejik meseleydi” diyor. Ayni yazının devamında ise “Erbakan’ın Başbakan olduğu 54. Hükümette, (20 Şubat 1997’de) TBMM’den tezkere çıkartılıp ay sonunda Mehmetçik El- Halil şehrine (Filistin) gönderilip konuşlandırıldı” hatırlatmasını yapıyor! Yani,”gücümüz yok! İsrail’e karşı çıkamayız! Asker gönderemeyiz! Amerika ne der” demedi! O, “bana ne Amerika’dan” dedi!
Yine, İçişleri Bakanı merhum Oğuzhan Asiltürk’ün de Türkiye’deki tüm Amerikan ve NATO üslerine el koyup Türk bayrağı çektirmesini acaba yeni nesil ne kadar biliyor? Şubat 1997’de Filistin’e, özelde ise El-Halil kentine, güvenliğimizi gerekçe göstererek asker göndermesi “Milli Görüş” yüreği ile oldu!
Bugün gelinen noktada İsrail ve ABD derin devleti, Gazze yüzünden birbirine düşmüş duruma geldi!. Netanyahu ABD’ye fırça şeklinde ültimatom veriyor. İslam ülkeleri liderlerine de “bulunduğunuz koltuktan oturmaya devam etmek istiyorsanız sesinizi kesip oturun” tehdidi savuruyor!
Müslüman ülkelerin yapılacakları, derhal İsrail ile bütün ilişkileri kesmeleridir. Tüm ABD ve NATO üslerine el konulmalı! Türkiye, İran ve Mısır birlik olarak İsrail’e Ültimatom vermeli! Nasıl mı? “Derhal savaşı durdurup savaşta verdikleri bütün zararı karşılamaları” şeklinde! Bu yapılmazsa, İsrail binlerce yıllık hedeflerine ulaşmak için kendisinden her şey beklenebilir! Aylardır basında yer alan haberlerin başında GAZZE geliyor! İsrail’in yaptığı zulüm geliyor! Gazze Müslümanlarının hangi şartlar altında yaşam mücadelesi verdikleri geliyor! Katil İsrail kana doymuyor! “Gazze’ye saldırılar ramazanda da devam edebilir” haberleri yayılıyor. Biz ise hala neyi bekliyoruz!
BİRKAÇ GÜN ÖNCEKİ HABERLERDE;
Mısır’dan İsrail’e net uyarı: “Ciddi yansımaları olur” şeklinde. ABD’nin BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield, Washington’un kararını dünyaya duyurdu. İsrail Refah saldırısı için geri adım atmamaya direnirken Mısır’dan çok net bir açıklama geldi. Mısır Dışişleri Bakanı “kırmızı çizgimiz” diyerek İsrail’e net bir uyarıda bulundu. (demek ki yavaş yavaş uyanıyorlar!)
“Konuşma zamanı geçti, Gazze’ye gideceğiz”
İHH’nın (İnsani Yardım Kuruluşu) geçtiğimiz günlerde düzenlediği ‘Diriliş Buluşmaları’nın 10’uncusu, Filistin gündemiyle İstanbul’da gerçekleştirildi. Sinan Erdem Spor Salonu’nu hıncahınç dolduran binlerce kişi, Filistin’e destek mesajı verdi. Programda konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “Konuşma zamanı geçti. Gazze’ye gideceğiz. Hem Mısır kapısını hem Gazze Limanı’nı açacağız. Kudüs Müslümanlar için bir izzet meselesidir” dedi.
“Zafer Günü, Aksa’da beraber namaz kılacağız”
Anadolu Gençlik Derneği’nin (AGD) Filistin ile ilgili çalışmaları aralıksız sürüyor. Bütün teşkilat, ‘Filistin Özel Gündemi’yle toplantı gerçekleştirdi. Ülkemizde Filistin konusunu başından beri sürekli gündemde tutan ve bu konuda yıllardır çalışmalar yürüten AGD’nin Genel Başkanı Salih Turhan, yürüttükleri çalışmalardan söz ederek, Ramazan ayında da gündemlerinin Filistin olacağını ifade etti. Turhan, zafer günü Aksa’da beraber namaz kılacaklarını kaydetti.
Ebu Ubeyde: “Allah’ın izniyle İslam ümmeti tarihinde bir dönüm noktası olacaktır”!
Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Siyonist İsrail’in Gazze’ye saldırılarının 133. gününde, “Mücadelemiz, son işgalci İsrail askeri Gazze’yi terk edene kadar sürecektir” dedi.
Zulüm ile abad olunmazmış! Aşağıdan yukarıdan yolun sonu görülüyor! Yeter ki Müslümanlar harekete geçsin!
Millet olarak Bu acıların bitmesini, beklerken üçüncü bir acı daha yaşadık!
13 Şubat 2024 tarihinde, tarihin en büyük facialarından biri Erzincan’ın İliç ilçesindeki madende büyük bir toprak kayması oldu ve çok büyük miktarda zehirli atığın doğaya karıştığı yaşandı. 9 madencimiz de milyonlarca ton toprağın altında kaldı. Bu konuda çok şeyler söylendi, yazıldı. Hala da söyleniyor ve yazılıyor.Rabbimiz Şura Suresi 30. Ayette; “Başınıza gelen bir bela, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. [Bununla beraber] Allah çoğunu affeder” diyor. Öyle ya, yeterli tedbir alınmış mıydı?
Ayetin açıklamasında; “Demek ki bela, günahlarımız yüzünden gönderiliyor; ama gönderen yine Allah’tır. Âyet-i kerimenin devamında, Allah çoğunu affeder deniyor. Demek ki, belayı gönderen O’dur, çoğunu da affediyor. Bazıları, kötülükleri nefsimizin yarattığını söylüyorlar. Hâşâ, Allah’tan başka yaratıcı yoktur.”Kul tedbirini alır, takdir ise Allah’tandır”! İşlerimizde acaba ne kadar tedbirliyiz? “Ben şahsen bilhassa Avrupa ülkelerinde şunu gördüm; İşlerinde bizden çok çok disiplinli, tertipli, düzenli ve tedbirliler!” Allah (cc) yar ve yardımcımız olsun.
Dostça kalın… 22.02.2024
GÜNDEM
14 gün önceGÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024EKONOMİ
26 Aralık 2024