0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Recep Çınar

Gazze’de 10 aydır soykırım devam ederken, Avrupalı 26 Temmuz’da başlayan ve 11 Ağustosta sona eren 2 hafta ahlaksız “Paris Olimpiyatları” ile eğlenildi!

Dünyanın en popüler(!) spor etkinliği olarak kabul edilen Olimpiyat Oyunları, dört yılda bir değişik ülkelerde düzenleniyor ve çeşitli spor dallarında yarışmak üzere dünyanın dört bir yanından sporcular ağırlanıyor.

Bu olimpiyatlara katılan ülkelerin birçoğu sömürge ülkeler. Ya Fransa’nın, ya İtalya’nın, ya İngiltere’nin, ya Hollanda’nın, ya Avusturya’nın, ya Belçika’nın… ya da bir başka sömürgeci ülkenin sömürdüğü ülkeler.

Fransa, kendisini dünyaya o kadar sempatik gösteriyor ki, zannedersiniz bütün insani vasıflar Fransa’nın üzerinde toplanmış! Gösterideki bazı sahnelerdeki kilise müziği ise kulakları tırmalarcasına çalınmış.

32 branjda gerçekleştirilen Paris 2024 Olimpiyatları’nda toplam 329 etkinlik gerçekleştirilmiş.
Bu arada Devlet kanalımız olan ve milletin vergileri ile yayın yapan TRT Spor, Paris Olimpiyatları 2024 törenlerini yayınlarken LGBT içerikli ahlaksız gösterilere bile engel olamadı! Tam bir skandal görüntülerdi. Öpüşen erkekler, travestiler, kadın elbiseleri içinde dans eden erkekler, lezbiyenler…  sansürsüz olarak ekranlarda yerlerini aldılar. Drag Queen’lik yapan translara meşale verilmesi ise büyük tepki çekti!

Milli Gazete, Paris 2024 Olimpiyatları açılışındaki rezil gösterileri, “Özgürlüğünüz Batsın!” manşetiyle duyurmuştu.

Kadın mı erkek mi olduğu anlaşılmayan iki karakter ve bir erkek arasında yaşananları ekrana taşıyan Fransız rejisi, milyonlarca çocuk ve gencin izlediği törenlerde sapkınlığın propagandasını yaptı. Ülkemizde de çoluk çocuğa bu görüntüler izletildi! Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, o günlerde partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Paris 2024 Olimpiyatları’nın açılış seremonisine tepki göstererek, “Olimpiyatlar; insan tabiatını bozan, aileyi ifsat eden, nesillerin emniyetini ve bekasını tehdit eden sapkınlığa alet edilmiştir” dedi. Evet, doğru. Doğru ne yaptı?

Tarihi bir gerçektir ki, Kanuni Sultan Süleyman, Fransa Kralı Fransuva’ya bir mektup yazar. Kanuni, mektubunda şöyle diyordu: “Ben ki, kırk sekiz krallığın Hakanı Sultan Süleyman Han’ım. Sefirimden (elçimden) aldığım habere göre, memleketinizde “dans” namı altında kadın-erkek birbirine sarılmak suretiyle, alamele-innas (herkesin gözü önünde) icra-i lağviyyat (faydasız işler) işlenmekte olduğu mesmuu şahanem olmuştur (işitmişimdir). İş bu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali muvacehesinde name-i hümayunum (mektubum)  yed’inize (elinize) vusulünden (ulaşmasından) itibaren derhal son verilmediği takdirde, bizzat ordu-yu hümayunumla gelip men’e (yasaklamaya)  muktedirim!” diyor.

Sultan Süleyman, mektubunda dansın kendi ülkesine sirayet etmesinden endişe duyduğunu ve bu vesileyle bu rezil şeyin derhal kaldırılmasını istediğini buyuruyordu.

Ve final: Fransa’da, bu mektuptan 100 yıl sonrasına kadar dans yapılmıyor

Günümüzde ise, Paris 2024 Olimpiyatları açılış törenlerine damga vuran skandal sahne: “Avrupa dans ediyor!” Hem de en rezil sahnelerle!

Biz, Müslüman bir ülke olarak bazı Hıristiyan ülkelerin bile kabullenmediği LBGT, İstanbul Sözleşmesi gibi ahlaksızlıklara da izin verdik!

57 Müslüman ülke arasında sadece 6 ülkede LBGT yasak değil! Bunlar; Türkiye, Kırgızistan, Kazakistan, Bosna-Hersek, Azerbaycan). Bunların Bosna-Hersek hariç 5 tanesi Türk!

Gelelim Gayri Müslim Ülkelere!;BULGARİSTAN: Geçtiğimiz günlerde Bulgaristan Parlamentosu, okullarda sapkınların (LGBT) propagandasını yasaklayan yasal düzenlemeyi kabul etti.

MACARİSTAN Başbakanı Viktor Orban, Avrupa Birliği Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’nun, LGBT sapkınlarına izin verilmesi talebi üzerine, tavrını sert ve net bir dille gösterdi, “Asla izin vermeyeceğiz”! 

POLONYA Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, LGBT sapkınlarını eleştirerek, seçilirse sapkınlara geçit vermeyeceğini vaad etti… Yine Polonya, İstanbul Sözleşmesi’nden çekileceğini duyurdu. Polonya Adalet Bakanı Zbigniew Ziobro, düzenlediği basın toplantısında, sözleşmenin “ebeveyn haklarını ihlal ettiğini” ifade etti.

RUSYA: Devlet Başkanı PutIn, eşcinsellik adı verilen insan fıtratına aykırı ilişkileri “yıkıcı değerler sistemi” içine alan kararname imzaladı. Putin’in imzaladığı, geleneksel manevi ve ahlaki değerlerin korunması ile güçlendirilmesi için devlet politikasının temellerini içeren kararname, Rusya Devlet Yasal Enformasyon Portalı’nda yayımlandı.

Diğer bir beyanatında ise Putin, Batıyı tüm dünyada toplumun temel taşı olan aile yapısını ifsat eden cinsiyetsizlik propagandası yaptığı için iğrençlikle tanımladı.

SLOVENYA: Anayasa Mahkemesi, sapkınların fıtrata aykırı birlikteliklerinin ‘evlilik’ sayılmasını ve sapıkların evlat edinebilmesinin kabul edilmezliğini onayladı.  Bunlar, bazı örnekler. Daha niceleri var! 

Ayni tavrı acaba biz niye koyamıyoruz? Boşuna dememişler; “borç alan, emir alır” diye!                                                                     

Şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim; Olimpiyat, Spor… gibi etkinliklere karşı olduğumuz anlaşılmasın. Ama her şeyin bir Ahlakı var! Önemli olan genel ahlak kurallarını çiğnememek! Paris Olimpiyatlarındaki durumumuz, ülkemizde enflasyon arttıkça, sporda da düşüş yaşanmış olduğudur!

Başlıkta, “Gazze’de Soykırım, Paris’te Olimpiyat”dedim!

10 aydır Gazze’de sürdürülen zulüm, “son bir asırda böylesi pek görülmemiş bir zulüm” desek yeri var. Gazze’de yaşananlar için herkes bir şeyler söylüyor. Söylüyor da, Edirne’nin peyniri gibi meşhur bir de sözü var; “Lafla peynir gemisi yürümez” şeklinde. Çünkü geminin yürümesi için Kaptan lazım, yakıt lazım, para lazım! Bir insan oturup sabahtan akşama kadar “şeker, şeker, şeker…” dese, ağzında tatlanma olur mu? Ama nohut tanesi kadar bir şekeri ağzına attığında anında ağzı tatlılaşır! Bu bakımdan Gazze için artık konuşma dönemi çoktan bit-miş-tir!

Eylem gerek, eylem! İsrail güçten, hareketten anlar! İslam ülkelerindeki bu hareketsizlik,  bu vurdumduymazlık… Siyonistlerin planlarını hedeflerine ulaştırmalarında adeta önünü açmak değil de nedir? Zaten coğrafyada karıştırmadıkları kaç Müslüman ülke kaldı ki!

Geçtiğimiz hafta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Karadağ Dışişleri Bakanı Ervin İbrahimovic ile İstanbul’da bir araya geldiler. Bakan Fidan ne dedi? “İsrail’i destekleyenler katliamın ortağıdır!”   Evet, öyle, çok doğru!  Öyle de, Jerusalem Post’un haberine göre  Zorlu Holding, soykırımcı İsrail Ordusuna elektrik sağlıyormuş!  Zorlu Holding de, “Dorad Energy” ile ortaklıklarını bizzat açıkladı!

Yine, ayni gazetenin  haberine göre İsrail Savunma Bakanlığı, yüzde 25’i “Zorlu Holding”e ait olan, IDF üslerine elektrik sağlayan “Dorad Energy” adlı elektrik santraliyle olan sözleşmesini uzatmış!

İsrail rejiminin askeri üslerinde Türk şirketten alınan enerji kaynağı kullanılıyor. İsrail’e yapılan akaryakıt akışı hala kesilmedi! “Özgürlük Filosu” ABD ve İsrail baskısıyla engellendi. İncirlik ve Kürecik Üslerinin faaliyetleri devam ediyor! AKP Mersin eski İl Başkanı, (Star Grup, Salt Grup) salt, kurşun geçirmez camları İsrail’e yolluyor, İsrail’i korumak için! Bunlar, İsrail’e yapılan onlarca destekten bazıları! Demek ki, bu yardımları yapanlar İsrail’in suç ortağı, Bakan Fidan’ın ifadesine göre! O halde niye engellemiyorsunuz?

Türk Askeri Gazze’ye çıkamaz mı?

Hukukçular,“Türkiye ile Libya arasında imzalanan anlaşmaların aynısının Filistin’le de imzalanması halinde Mehmetçik’in Gazze’de konuşlanmasının önünde bir engel kalmaz” diyor! Türk askeri Gazze’de fiilen bulunsa, İsrail’in  soykırıma devam etmesi mümkün olur mu? Elbette olmaz! Türkiye ile Filistin arasında “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması” ile “Güvenlik ve Askeri İşbirliği” anlaşmalarının imzalanmasının birçok faydası olacağı söyleniyor! Daha ne duruyoruz, ne bekliyoruz ki?  Hani, “bir gece ansızın” gidecektik!

Dostça kalın…