Recep Çınar
Son dönemlerde Türkiye’de olumsuz anlamda rekorların kırıldığını belirten Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Ak Parti Rekorlar Kitabını sizlerle paylaşacağım” dediği beyanatında şunları anlatıyor;
“MESELA AKP İKTİDARININ ÜLKEMİZDE KIRDIĞI REKORLARA BİR BAKALIM”!
Kur atakları rekoru, Yüksek faiz rekoru, Fahiş kira rekoru, Kadın cinayetleri rekoru, Çocuk istismarı rekoru, İcra ve iflas rekoru, İşsizlik rekoru, Enflasyon rekoru, Beyin göçü rekoru, Yolsuzluk ve rüşvet rekoru, Din istismarı, Deizm ve Ateizm rekoru, Mülteci rekoru, Genç işsizlik rekoru, Borçlanma rekoru, Zam furyası rekoru, Basın sansürü rekoru, Gıda fiyatları rekoru, İntihar vakaları rekoru, Akaryakıt zamları rekoru, Elektrik ve Doğalgaz zamları rekoru, Boşanma rekoru, Evlenemeyen gençler rekoru, Ayırmacılık ve torpil rekoru…
AKP iktidarı gerçekten yaklaşık çeyrek asırdır yorulmadan rekor üstüne rekorlar kırdı ve kırmaya da devam ediyor! İnsan bunları okurken bile yoruluyor, morali bozuluyor! Bu kadar rekor kıran acaba kaç ülke var?
İktidar bir taraftan da gündemi sürekli ve Jet hızıyla değiştirmeye çalışıyor. Gündem değişimi bizde adeta havaalanlarındaki uçak iniş/kalkış monitörleri gibi süratli oluyor. Hafta geçmiyor ki gündem değişmiş olmasın!
Gündemdeki yeni bir konu ise Aileler;
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilen 2025 Aile Yılı kapsamında Pazartesi ve Çarşamba günleri ailelerin sinemada filmleri yüzde 40 indirimli izleyebileceklerini açıkladı. Bakan Göktaş, yaptığı açıklamada, toplumsal yapının temeli olan ailenin önemine vurgu yaparak, Aile Yılı’nda çeşitli desteklerle ailelerin yanında olduklarını ifade etti.
Ne ala memleket! Eften püften vaatlerle milleti oyalamaya çalışıyorlar. Millet aç, bunlar ise sinemayı teşvik ediyor!
Bu bize şunu hatırlattı;
(Bazıları, Kraliçe Marie Antoinette’in bu sözü söylediğine dair bir kanıt olmadığını söylese de)
Fransa’da 1789 yılının Ekim ayında, fakir kadınlar, hükümetin değişmesi yönündeki taleplerini Kral’a duyurma adına Versailles sarayı önünde yürüyüş yapıyorlarmış. Söylentiye göre, yanındaki kişilere, ‘kadınların ne istediğini’ soran Kraliçe Marie Antoinette’e, “ekmek istiyorlar” dendi. O da “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” diyor! (Pasta ise, Fransızca’da “Makarna” demek!)
Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada, BDDK’nın (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) 21 Şubat 2025 tarihli haftalık verilerine göre, tüketici kredileri 2 trilyon 92 milyar TL’ye ulaşırken, bireysel kredi kartlarındaki borç 1 trilyon 875 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Tüketici kredileri geçtiğimiz yıl 23 Şubat haftasında toplam 1 trilyon 562 milyar TL iken, 2025 yılının 21 Şubat haftalık aynı dönemine kadar vatandaşın kredi yükünde bir yılda 530 milyar 828 milyon TL artış yaşanmış!
Bir insanın bir yatırım için borçlanması normal sayılır da, tüketim için borçlanması ne ile izah edilebilir?
Bir Moğol atasözünde öyle diyor; “Borcu olmayan zengindir, hasta olmadan yaşayan mutludur.”
1800’lü yıllarda yaşamış Fransız Şair-Romancı Victor Hugo ise; “Borç, köle olmanın başlangıcıdır” diyor!
Daha geçtiğimiz hafta (Edirne’de) ekmeğe yüzde 50 zam yapıldı! 1 yumurta 7 lira oldu! Gün geçmiyor ki, bir şeylere zam gelmesin. Bu gün Asgari ücretliye de, Emekliye de verilen aylık ücret değil harçlıktır, harçlık! Son anda 3 bin TL’den 4 bin TL’ye çıkarılan Bayram İkramiyesi farkı ise el öpen çocuklara bile yetmez!
Gördünüz mü rekorları!
Bu durumda olan topluluklara Rabbimiz (cc) Tekvir Suresi 26. Ayette öyle diyor; “Fe eyne tezhebun”!
“O halde nereye gidiyorsunuz”? Evet, nereye gidiyoruz?
Hucurat Suresi 16. Ayette; “ Resulüm Onlara Sor, “ Allahın, Dininde/düzeninde bir fazlalık, bir eksiklik mi var? Ya eksiltiyorsunuz, ya yapmayacağınız, yapamayacağınız, devam edemeyeceğiniz şeyleri ekliyorsunuz…?” diye soruyor!
Sad Suresi 26. Ayette ise; “(Resulüne, dolayısıyla tüm Müslüman yöneticilere)
“Biz seni ülkede hükümdar yaptık, sen de insanlar arasında adaletle hükmet, keyfine/nefsinin hevesine uyma ki seni Allah yolundan saptırmasın” diye uyarır!
İçinde yaşadığımız düzen öyle bir düzen ki, merhum N.F.K’in dediği gibi; “Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.” Bozdur, bozdur harca!
Dostça kalın…
News
