eşya depolama
DOLAR 34,9651 0.04%
EURO 36,7150 -0.04%
ALTIN 2.986,280,38
BITCOIN 36550091,95%
Edirne

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

KOMŞUMUZ SURİYE-SİYASAL İLİŞKİLER (1)

KOMŞUMUZ SURİYE-SİYASAL İLİŞKİLER (1)

ABONE OL
14 Aralık 2024 14:05
KOMŞUMUZ SURİYE-SİYASAL İLİŞKİLER (1)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Suriye 1516’dan sonra Osmanlı egemenliğine geçmiş, bölge 1918 yılına kadar kesintisiz olarak 402 yıl boyunca Türklerin hâkimiyeti altında kalmıştır. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’nda “Hicaz, Suriye, Yemen ve Irak’taki bütün garnizonlardan ” Osmanlı ordusu çekilmek zorunda kalmıştı. Bu süreçten sonra Suriye Fransa’nın sömürge toprağı olmuştu. Hatay, Misâk-ı Millî sınırları içinde kabul edilmesine rağmen, Millî Mücadele döneminin olağanüstü şartları içinde Fransa ile savaşın durdurulması pahasına 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara İtilâfnamesi ile millî sınırlar dışın da bırakılmak zorunda kalınmıştır. Ancak, TBMM Hükümeti, bu antlaşmaya Hatay Türklerinin menfaatlerini koruyacak ve bölgeye özerklik verilmesi için gerekli zemini hazırlayacak özel hüküm koydurmayı ihmal etmemişti.

Avrupa’da değişmeye başlayan siyasal gelişmeler (Nazilerin iktidara gelmesi) Fransa’nın bu bölgeden ayrılmasına neden oldu. Türkiye,  Fransa’nın Suriye’ye bağımsızlık vermeye hazırlandığı 1936’da Hatay konusunu iç ve dış kamuoyunda plânlı bir şekilde gündeme getirmiştir.  Türkiye’nin şartlarını kabul etmek zorunda kalan Fransa, 23 Haziran 1939 tarihinde Hatay’ın Türkiye’ye bırakılmasına ilişkin antlaşmayı imzalamıştı. Suriye, 1936’da Fransa’dan ayrılarak bağımsızlığını kazanmasına rağmen devlet yapısını tam olarak oluşturamamıştı. Suriye 1936 yılından 1954 yılına kadar iç çekişmeler sonucu; 3 hükümet darbesi, 21 kabine değişikliği, 3 kez askeri diktatörlük dönemleri yaşamıştır.

                     HAFIZ ESAD’IN ASKERİ DARBESİ, KENAN EVREN ASKERİ DARBESİNE BENZİYORDU.

Suriye, Arap sosyalist rejimle (BAAS PARTİSİ) tarafından yönetilmekteydi. Hafız Esad, 13 Kasım 1970’  de kansız askerî darbeyle iktidarı ele geçirdi. Suriye 4. Kez askeri yönetimle buluşmuştu. Hafız Esad, aynı zamanda Baas Partisinin başkanı olmuştu. Mart 1971’de yapılan halk oylamasıyla çok büyük bir oy çokluğuyla devlet başkanı seçildi. Tıpkı; 1980 askeri darbesiyle iktidara gelen Kenan Evren ve arkadaşları gibi. Hafız Esad, uzun süre Orta Doğu’nun en etkili aktörlerinden birisi olmayı başarmıştı. Ülkesinin siyasi yakınlık kurduğu SSCB ile ilişkilerine önem vermeye devam etti. Siyasi, askeri, ekonomik ilişkilerini Sovyetlerle sürekli sıcak tuttu.  Dış politikada Sovyet yanlısı tutum izledi. Esad, ülkesinde bulunan farklı, etnik kimliklerin dilsel, dinsel/mezhepsel farklılıklarını inşa ettiği rejim sayesinde tutabilmişti.  Bu başarısını kendisine tamamen bağlı, sadakatine güvendiği askerler ve bürokratlardan oluşturduğu kişiler sayesinde olmuştur. Bu örnek çok sayıda monarşi yönetiminde görülen bir uygulamadır. 2. Abdülhamid bile 33 yıllık Osmanlı iktidarında ülkeyi istibdat politikasıyla yönetmişti. Ancak devrilmekten kurtulamamıştı.

                                       TÜRKİYE –SURİYE PKK SORUNU

Hatay’ın Türkiye’ye bağlanmasını hazmedemeyen Suriye, Hatay’ın kendi toprağı olduğu iddialarını sürdürdü. Fırat ve Dicle ırmaklarının suları su problemi yanında sınır güvenliği sorunları çıkarmaya başlamıştı. Suriye’nin PKK silahlı terör örgütünün ülkesinde kamplar kurmasına ve örgütlenmesine izin vermesi, iki ülkeyi savaşın eşiğine kadar gelmesine neden olmuştur. Şam yönetimi, diplomatik yoldan yapılan bütün ihtar ve uyarılara kulak tıkamıştı. Milli Güvenlik Kurulu’nda önemli bir karar alınmış ve Suriye’yi yola getirme görevi askere havale edilmişti. Bu çerçevede dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş 16 Eylül 1998’de Hatay’a gitti. Suriye sınırının sıfır noktasında tarihe not düşen bir konuşmasının sonunda; ‘sabrımız tükenmiştir’ sözü diplomatik çevrelerde heyecan ve tedirginlikle karşılanmıştı.

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, paşanın sözlerine sahip çıktı, ’kararlıyız’ mesajını vermişti. Başta Arap ülkeleri olmak üzere derin bir savaş korkusu sarmıştı. Bu gelişmelerden sonra Suriye, Abdullah Öcalan’ın barındığı Bekava Vadisi’nden çıkarmak zorunda kalmıştı. Öcalan Rusya’ya gitmişti. Türkiye’nin kararlı tutumunu gören Suriye, 1998 yılında Adana Mutabakatı’nı imzalamak zorunda kalmıştır. Mutabakat;  başta PKK olmak üzere her iki devlet de kendilerini tehdit eden terör örgütlerine karşı önlemler alacak ve onların kendi toprağındaki tüm faaliyetlerine engel olacaktı. Adana Mutabakatı Suriye tarafından yeterince uygulanmamakla birlikte, PKK’nın yuvalandığı Suriye topraklarında Türk Ordusunun sınır operasyonları yapmasının uluslararası zeminde kabulü anlamına gelmekteydi.

Hafız Esad, 10 Haziran 2000 tarihinde vefat etmesiyle yerine oğlu Beşar Esad, devlet başkanı oldu. Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın iktidara gelmesinden hemen sonra Suriye’de demokratikleşme, insan hakları ve ifade özgürlüğü alanlarında kısa süren nispi bir açılım dönemi yaşanmıştır. “Şam Baharı” olarak adlandırılan bu dönemde, Ulusal İlerici Cephe içinde yer almayan grup ve partilerin kamuya açık toplantılar düzenlemelerine ve farklı görüşler seslendirmelerine imkân tanınmıştır. Bu olumlu gelişmeler 2001 yılında sona erdi.

2002’de Türkiye-Suriye ile ilişkileri iyileştirilmiş, ortak bakanlar kurulu yapılacak düzeye kadar gelmişti. Liderler arasındaki yakın dostluk ağabey-kardeş durumuna kadar varmıştı. Hatta iki ülke arasındaki sınırların kaldırılması bile planlanmıştı. Bu planlar, Suriye’de 2011 yılında Arap Baharı’nın etkisiyle Esad rejimine karşı bir direniş başlamış ve bu iç savaşla bozulmuştur. Türkiye’nin Suriye politikası değişmiş, karşı muhalifler güçleri desteklemeye başlamıştı. Bu sürecin Türkiye’nin de içinde olduğu Büyük Ortadoğu Projesi “BOP” olduğu yönünde çok sayıda yazılar mevcuttur. Zaten Cumhurbaşkanı da bunu doğrulayan sözleri bulunmaktadır.

2011’de Suriye’de başlayan iç ve dış desteli isyanlar, milyonlarca Suriyeliyi başta Türkiye olmak üzere Avrupa ülkelerine sığınmak zorunda kalmışlardı. Suriye, İslami cihatçılar ve farklı terör yapılanmalarının eline geçti. 2011 yılından beri saldırılara direnin Esad rejimi 08 Aralık 2024 tarihinde tamamen çöktü.  Suriye’de 61 yıldır BAAS Partisi ve 54 yıllık “Esad” dönemi tarihe karışmış oldu. Şimdilerde ailesi ile birlikte Rusya’da. Unutmamak gerekir;  her lider yabancı ülkeye kaçışında yanında yüklü miktarda altın ve nakit para götürür. Beşar Esad’ da aynı yöntemi kullanmıştır.

Dünya tarihinde diktatörlerin devrilmesi sonrasında önce kamu binaları, zenginlerin evleri yağmalanır. Seçkin askerler diktatörün yaşadığı saraya girer, rejimin sarayda yarattığı zenginliğin, lüks şatafatın izlerini görürler. Halkının çok büyük bir çoğunluğu yoksul olan Suriye’de saray lüks ve şatafat içinde yaşadığının kanıtları ortaya çıktı. Rejimin gizli resmi hapislerde bulunuyordu. Basında çıkan haberlere göre; Esad’ın hapishanelerinde 157 bin mahkumun olduğu, 72 çeşit işkence uygulandığı haberleri yaygınlaşmaya başladı. İşkence odaları, toplu mezarlar, kimin neden öldürüldüğü sayılara belli olmayan insanlar. Hapishanelerde bulanan cesetler rejimin inşa ettiği uygulamalarının açık belgesidir. Suriye hapishanelerinde basit suçlara dayalı Türk mahkûmların varlığı fazla dillendirilmese de veya dillendirilmesi istenmese de hep vardı. Suriye hapishanelerinde yıllarca tutuklu bulunanlar arasında Kilisli Mehmet Ertürk’te vardı. Rejimin çökmesiyle o da özgürlüğüne kavuştu. Türk Dışişleri Bakanlığı, Suriye hapishanelerinde tutuklu bulunan Türklerin serbest kalması için bir girişimde bulunmamış mıydı? Suriye hapishanelerinde tutuklu Türklerin durumları hiç mi haber olarak kamuoyuna yansımadı?

                              21 YIL HAPİSHANEDE TUTULAN TÜRK VATANDAŞI

Tarih 11 Haziran 2019 -‘İndependent Türkçe’ adlı haber portalında Cihat Arpacık imzalı bir haber yayımlandı. Haberin başlığı: “Suriye’de savaşın ortasındaki kaçakçı Türk mahkûmdan yıllardır haber yok” şeklindeydi. Haberin özü; 2004’de Suriye’de kaçakçılık yaparken Suriye polisi tarafından yakalanan ve cezaevine konulan Mehmet Ertürk’ün 2013 yılında Halep cezaevi muhalifler tarafından basıldıktan sonra Şam’da bir yeraltı hapishanesine nakledilmişti.

Ertürk’ün yeğeni Ümit Öztürk, Suriye ile Türkiye arasında iyi ilişkilerin yaşandığı yıllarda zaman zaman Kilis’ten Halep’e giderek amcasını ziyaret edebildiklerini ve bazı ihtiyaçlarını karşılayabildiklerini söylüyordu. Ümit Ertürk, amcasıyla en son üç yıl önce temas kurabildiklerini anlamıştı: “Beni telefonla aradı, yer altında bir cezaevinde kaldıklarını ve durumunun kötü olduğunu söyledi. Bir daha da hiçbir şekilde izini bulamadık” demişti. Ertürk ailesi, 2011 yılında Şam’a giderek Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı ziyaret eden CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’a da ulaşan ve Eryılmaz’dan yardım istemiş, bu girişimden de bir sonuç alamamış. Dışişleri Bakanlığı’na da başvuran aile, Şam yönetimiyle herhangi bir diplomatik ilişkinin bulunmadığını gerekçe göstererek kendilerine bir yanıt verilmemiş.  

Esad rejiminin çökmesiyle Suriye hapishanelerinden çıkarılanların arasında Mehmet Ertürk isimli bir Türk’ün olduğunu da öğreniyoruz. Başka kimlerin olduğu şimdilik belli değil. Mehmet Ertürk.  Gazetecilere şu açıklamayı yapmıştı: “O cezaevine girenlerin yüzde 99’u ölür. Cezaevinde af çıkarıldı, tüm yabancıları bıraktılar ancak Türkleri bırakmadılar. Cezam bitmesine rağmen beni ve diğer Türkleri bırakmadılar. Çok işkence gördüm, düşmanım dahi öyle işkence görmesin. Yemekler çok kötüydü. Bir gün pirinç, bir gün bulgur pilavı veriyorlardı. Bize ‘yiyin eşekler’ diye hitap ederlerdi.” Suriye’de 21 yıl cezaevinde kaçakçılık suçlamasıyla hapse atılan Kilisli Türk vatandaşının en dikkat çekici sözleri; “Cezaevinde af çıkarıldı, tüm yabancıları bıraktılar ancak Türkleri bırakmadılar” cümlesi tarihsel bir kinin ifadesi olduğu açıktır.

DEVAM EDECEK.

KAYNAKLAR:

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/416667
https://tr.euronews.com/2019/01/24/erdoganin-yeniden-canlandirmak-istedigi-adana-mutabakati-nedir-suriye-pyd-ypg-ocalan-1998
https://arsiv.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/suriyeye-tankla-girecektik-15842

www.ntv.com.tr/galeri/dunya/esadin-hapishanelerinde-neler-yasandi-157-bin-mahkum-72-cesit-iskence,7xaWYiDuDkSvMBQ4O6rYFg/1HDigu706EOa6suOpfqUqQ

www.indyturk.com/node/40456/dünya/suriye’de-savaşın-ortasındaki-kaçakçı-türk-mahkumdan-yıllardır-haber-yok

https://www.haber7.com/guncel/haber/3486132-suriyede-21-yil-cezaevinde-kalan-kilisli-adam-ailesine-kavustu-cok-iskence-gordum

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.