eşya depolama
hoşgeldin bonusu yeni bonus veren siteler casino siteleri
bandstanddiaries.com
Önce AHLAK ve Maneviyat!

Önce AHLAK ve Maneviyat!

ABONE OL
26 Nisan 2025 15:09
Önce AHLAK ve Maneviyat!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Recep Çınar 

Ahlâk, “Huylar, seciyeler, mizaçlar” anlamında bir kavram.  “insanın bir amaca yönelik olarak kendi arzusu ile iyi davranışlarda bulunup kötülüklerden uzak olmasıdır” şeklinde tanımlanır. İslâm ahlâkı Kur’an-ı Kerîm’e dayanır. Yani her yönüyle Cenâb-ı Allah tarafından vahiy yoluyla belirlenmiş bir davranışlar manzumesidir (tertip, düzeni).

Günümüzde yaşanan en büyük sorunlarımızdan biri de toplumda ahlaksızlığın artması! Çocuklar, anne ve babanın rehberliğinde ahlaki olarak temel ilkeleri edinirler. Ahlâk hem toplumu hem de ferdi ayakta tutan bir dinamiktir ve inanç, bilgi, davranış boyutunda devam eder. Ahlâki ilkeler kişilik binasının tuğlalarıdır. Ahlak’ın temeli ise ailede atılır! 

Ahlak, toplumda uyum ve adaleti sağlamak için kullanılan bir değer sistemidir. İnsanların doğru ve yanlış arasındaki farkı anlamalarını sağlar. 

Eğer binanın temeli zayıflarsa yıkılmaya mahkûm olur. Ailede neyin iyi neyin kötü olduğunu öğrenen çocuk toplumun inanç ve değerlerinden beslenerek kendini oluşturur. Yani, anne babanın rehberliğinde çocuklar ahlaki olarak temel ilkeleri edinirler. Ahlâki yapılanma oluşurken neyin ahlaki, neyin de ahlâk dışı olduğu belirlenmeli ve çocuklara sağlam bir kişilik kazandırılmalıdır.

Bu konuda Rabbimiz bizi uyarıyor;  “Ey iman edenler, kendinizi düzeltmek üzerinize borçtur. Siz düzelip, doğru yolda bulunduktan sonra, yolunu şaşıranlar size zarar veremez.” (Maide/105)

İnsanlar Çeşitli Kategorilerde Ele Alınabilir.  Mesela;

Duyarsız İnsan: Bu kimseler ne kendileriyle ilgili ne de çevrelerindeki sorunlarla ilgili duyarlılığa sahip değillerdir. Bir boşluk ve anlamsızlık içinde yaşarlar ve hayatı sadece nefes alıp vermekten ibaret sanırlar.    Bencil İnsan: Bu insanlar kendilerini dünyanın merkezinde görürler. İnsanların ne düşündüğünün ne hissettiğinin neler yaşadığının pek önemi yoktur. Sadece kendi keyiflerini düşünür ve bencilliğin esiri olurlar. Bu konuda Rabbimiz (cc); “İnsanlara yüzünün yanını çevirme ve yeryüzünde çalımla yürüme. Çünkü Allah büyüklük taslayanları sevmez” ( Lokman :18) der. 

Nefsinin Kölesi Olan İnsan: Dünyayı sadece, zevk ve sefanın hüküm sürdüğü bir toprak parçası olarak görürler. Onlar için yaşamın yegâne gayesi nefsin isteklerine tabi olmaktır.

İkiyüzlü İnsan: Bu insanlar çıkarlarına göre değişirler ve hiç bir zaman kendileri olamazlar. Çıkarları hangi tarafta ise o tarafın rengini alırlar.

Görevimiz, Allah’a Hakkıyla İman Etmek!

*  “İnsanlardan öyle kimseler vardır ki, kendileri iman etmiş olmadıkları halde, ‘Allah’a ve ahret gününe inandık’ derler. Hâlbuki onlar inanıcı kimseler değildir.” (BakaraSuresi:8) 

* “Allah’ı da, iman edenleri de güya aldatırlar! Hâlbuki onlar kendilerinden başkasını aldatmazlar da yine farkına varamazlar.” (Bakara:9)* “Kalplerinde bir maraz (hastalık) vardır onların. Allah da marazlarını artırdı. Yalan söylemekte oldukları için de onlara acıklı bir azap vardır.” (Bakara:10)

* “Kendilerine, ‘yeryüzünde fesat (bozgunculuk) çıkartmayın’ denildiği zaman ‘biz ancak ıslah edicileriz’ derler.” (Bakara:11)

* “Gözünü aç, onlar muhakkak ki, fesatçıların ta kendileridir. Fakat şuurlarını işletmezler.” (Bakara:12) 

 İman, İnsanı İnsan Eder!

– Müslüman önce Allah’tan korkar ve haramlardan uzak durur. 

– Her işinde doğru sözlüdür, vaat edilen şey ne olursa olsun doğrudan ayrılmaz.

– Söz ve eylemlerinde Allah’ın rızasını gözetir, ahlâk ve terbiye üzere hareket eder. 

 – Gösterişten uzak, riyadan ve üstünlük taslamaktan vazgeçer. 

– İçinde yaşadığı toplumun huzur ve saadeti için elinden geleni yapar. 

 – Büyüklerin tecrübelerinden faydalanır, insanlara yol gösterir.  

 – Öfkesine esir olmaz, sabırlı ve anlayışlıdır. 

– Yumuşak huylu ve iyimserdir. 

– Allah’tan gelen imtihanlara sabırla karşılık verir. 

– Komşu hakkını gözetir. 

– Akraba ilişkilerini kesmez ve akrabalarına ikramda bulunur. 

– Şirk ve şirk barındıran eylemlerden uzak durur. 

– Dünya için çalıştığı gibi ahret için de çalışır. 

– İnfak etmekten kaçınmaz ve verdiği her şeyin kendisi için manevi bir yatırım olduğunu bilir.     

– Namazlarına riayet eder ve Allah’ın emirlerini yerine getirir. 

– Yalan konuşmaz, ihanet etmez kötü söz söylemez. 

– Emanete riayet eder ve kulluk vazifelerini aksatmaz.

Özetle,  Müslüman her işinde Peygamberini örnek alır, Kur’an ve Sünnet çizgisinde hareket eder.  Peygamberimiz (sav) ; “Ben, güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” diyor! Ahlâk konusunda ayrıca; “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle değiştirme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir” diye uyarır!

Bu ne demek? Yöneticiler Eli ile, Âlimler Dili ile, Halk da Kalbi ile buğzederek kötülükleri değiştirmeye çalışacak.  (Biz de Kalp ve Kalemimizle gayret ediyoruz)! Ancak mevcut düzende, el ile değiştirme konusunda kısmen de olsa halka da sorumluluk düşmez mi? Zira toplumu yönetenler, halkın elleriyle sandığa atılan oy pusulaları ile belirleniyor! İnsan oy verme konusunda bir defa yanılabilir. Ama peş peşe 3-5 defa yanılmaz! Aksi halde ahlak ve adaletin gereği gibi işlemediği bir düzene oy verenler de vebal altında kalmazlar mı!?  

Dostça kalın…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
Marsbahis
deneme bonusu veren siteler