0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Recep Çınar

“Siyonizm” konusunda yazılmış birçok yazılar, kitaplar var. Bu günkü yazımın konusu, “Siyonizm, Kukla ve Kuklacı!”

8 aydır Siyonist İsrail Filistin/Gazze’de insanlık tarihinin en ağır zulmünü işliyor.

Peki, nedir bu “Siyonizm”? Önce O’nu iyi anlamamız ve tanımamız lazım! Kitaplara sığmayan “Siyonizm”  konusunu özetle anlatmaya çalışayım!  Bu konuda en tutarlı tanımlamayı yapanlardan biri, sonradan Müslüman olan Fransız asıllı Roger Garaudy’nin olduğu görülür. 20. Asrın Filozofu olarak da bilinen Garaudy, eserlerinde Siyonizm‘i, Dini ve Siyasi olmak üzere iki ana kategoriye ayırdıktan sonra; Siyonizm‘i Siyonist kaynaklara dayanarak, siyasi, ulusal ve sömürgeci bir doktrin olarak tanımlamaktadır, şöyle ki;

1- ‘Siyasî Bir Doktrindir‘: “1896‘dan itibaren Siyonizm, Theodor Herzl tarafından kurulmuş olan siyasî hareketin adıdır.”

2- ‘Milliyetçi Bir Doktrindir‘; Theodor Herzl, “Yahudi meselesi benim için ne sosyal, ne de dinî bir meseledir… sadece millî bir meseledir” der.

3. ‘Sömürgeci Bir Doktrindir‘: Theodor Herzl, Kendi sözleşmeli şirketinden bir Güney Afrika ülkesi (Rhodezya) çıkarmasını bilmiş olan Cecil Rodes‘e 11 Ocak 1902‘de yazdığı mektupta Siyonizm‘in sömürgeci bir doktrin olduğunu ifade etmektedir.

Siyonizm’in tarihi yaklaşık 5800 yıl önce yazılan sihir kitabı “Kabbala”ya dayandırılır. Bu kitapta Ben-i İsrail ırkı yüceltilir ve methedilir. Yani, “biz üstün ırkız, diğer insanlar bize kul – köle olarak yaratılmıştır” diyor, Siyonistler. İnançlarının merkezinde bu var. Bu topluluk geçmişte başta Zekeriya ve Yahya (as)’lar olmak üzere nice Peygamberleri katlettiler.

 Siyonistlerin son 500 yıllık plan ve çalışmaları ise özetle şöyle;

1400’lü yılların sonlarında İspanya’dan kovulan Yahudilere, merhamet sahibi Osmanlı, ülkesine sığınmalarına izin verdi.

A) İspanya’dan Çıkarılmaları Ve (Osmanlı Beldesi) Selanik’e Yerleşmeleri – Yıl:1492. Bunlar, 1. Yüzyılda (15.yy.):  Ticaretle meşgul oldular,   2. Yüzyılda (16.yy.):  Tercümanlık işlerine yöneldiler,  3. Yüzyılda (17.yy.):  Kâtiplik yapmaya başladılar (bürokrasiye hâkim oldular), 4. Yüzyılda (18.yy.):  Dışişlerinde- Elçiliklerde görev aldılar (bilhassa Sabataistler) . Nereden nereye?

B) Basel (İsviçre) Konferansı –Yıl: 1897 ve 100 yıllık plan, burada belirlendi;

Theodor Herzl, 26-29 Ağustos 1897 günleri arasında düzenlenen ilk Siyonist kongreden sadece birkaç gün sonra, 3 Eylül 1897’de günlüğüne aynen şu sözleri yazar: ”Kim ne derse desin, ben birkaç gün önce Basel’de Yahudi devletini kurdum bile! Bugün belki de tüm dünya bana gülüyordur. Ama belki 5 yıl sonra ya da belki 50 yıl sonra, bunun gerçekleştiğine tüm dünya şahit olacaktır” diyor.

Basel Konferasında alınan kararlar neydi?

1. Adım: Osmanlı’nın yıkılması, 2. Adım: İsrail Devletinin kurulması, 3. Adım: Büyük İsrail’in kurulması (Nil ile Fırat nehirleri arasındaki topraklar üzerinde), 4. Adım İse: İslam’ın ortadan kaldırılması!  Geçmişte yapılan 18 haçlı seferi de bunun içindi. Siyonizm, bunları yaparken hep Hıristiyanları kullandı. Bütün çabaları bu kararları fiiliyata geçirmek içindir. Kararda bunlar, 100 yıl içinde gerçekleşecek şeklinde. Bu gün gelinen noktada çeşitli sebeplerle bu plan henüz tamamlanmamış olsa da 3. Adımı gerçekleştirmeye çalışıyorlar! Gazze’de yapılan kıyım ve zulüm de bunun için! Filistin’i n hallettikten sonra sıra, bölgedeki diğer Müslüman ülkelere gelecek! Planları bu.

Tarih 3 Eylül 1994!

Milli Görüş Lideri, 54. Refahyol Hükümeti’nin Başbakanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca, 3 Eylül 1994 tarihinde  İsviçre’nin Basel şehrinde ve Theodor Herzl’in 1897’de  ilk kongreyi/toplantıyı yaptığı salonda “Siyonizm ve planları” konusunda Uluslar arası konferans vermişti. Bu konferansta bizzat ben de bulunmuştum.  Erbakan Hoca, Siyonizm’in geçmişte yaptıklarını ve daha neler yapmak istediklerini özetle anlatarak sadece Müslümanları değil tüm insanlığı uyarmıştı! Çünkü Siyonizm, başta Müslümanlar, tüm insanlığın düşmanı!

(İsviçre – Basel’de ilk Kongrenin yapıldığı bina)

İlki, Theodor Herzl’in 1897’de   İsviçre-Basel kentinde olmak üzere daha sonra çeşitli ülke ve şehirlerde 22 kongre yapıldı. Böylece, ikinci adım olan İsrail devleti 1948 yılında kuruldu.

30 Ağustos 1951’de ise 23. kongre, İsrail’in kurulmasından sonraki ilk kongredir ve Kudüs’te gerçekleştirilir.

Bu kongrede, İsrail devletinin ilk Başbakanı David Grün Ben-Gurion da bir konuşma yapar. Ben-Gurion, bu konuşmasında: ”Biz Yahudiler İsrail devletini kurmak için günde 24 saat çalıştık. Müslümanların bu devletimizi yıkmaları için günde 25 saat çalışmaları gerekir” der! Evet,  şimdi Müslümanlara düşen birbirleriye çatışma/kutuplaşma değil, günde 24 değil, 25 saat hep birlikte Siyonist zalimlere karşı mücadele etmektir!

Ve sonunda Kudüs İsrail’in başkenti ilan edildi!

Müslümanların birbirine düş(ürül)müş halinden yararlanan ABD (kukla)  ve İsrail (kuklacı), Müslümanların onuru, namusu ve ilk Kıblesi olan Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ettiler.

Rabbimiz Kuran’ı Kerim’de onlarca ayeti ile ehli kitap konusunda Müslümanları uyarır! Maide Suresi 51. Ayette “Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar (veliler/idareciler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez” der.

Siyonizm, bir terör ve ifsat hareketidir!

Siyonizm, makyavelist (hedefe ulaşmak için her yolu mubah sayan) bir hareket olup hiçbir ahlaki ölçüsü yoktur. Siyonizm, yalan ve aldatma eksenli bir psikolojik savaş makinesidir. Siyonizm, asrımızın Nazi hareketi olarak nitelendirilir. Siyonizm, bir zulüm makinesidir.

Bir Zulüm hareketi olduğu için de hızlı bir şekilde kendi sonunu hazırlamaktadır! Çünkü Allah zulmü sevmez, zalimi affetmez ve cezalandırır. Yeter ki, Müslümanlar üzerine düşen kulluk görevlerini gereği gibi yerine getirsinler.

Rabbimiz Kur’an-ı Keriminde; “Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılâba uğrayıp-devrileceklerini pek yakında bileceklerdir”  buyurur. (Şuara:227)

Bugün İsrail Gazze’de onca cana kıymasına rağmen bir avuç mücahide karşı istediği gibi başarılı olamadı! Başardığı tek şey öldürmek!

Geçtiğimiz hafta İsrail, Refah’ta yerlerinden edilmiş Gazzelilerin bulunduğu çadır kampını vurmuş ve 45 sivil çıkan yangınla birlikte katledilmişti. Zalim Netanyahu, katliamla ilgili “teknik bir hata” olduğunu söyledi! Bölgeyi “güvenli bölge” olarak ilan ediyorlar sonra da bombalıyorlar. Neymiş, teknik hataymış!

Müslüman ülke yöneticileri ise bunca katliama karşı günü kınamakla geçiştiriyor! 57 ülkeye gerek yok! Sadece D-8 ülkeleri İsrail canisini bombalayıp dersini verebilir! Sonra da, “teknik bir hata oldu” diyerek geçiştiremezler mi?

57 Müslüman ülkeyi bir araya getirecek ülke Türkiye’dir. Bunun için önce, ecdadımız Osmanlı’nın yaptığı gibi ağabeylik görevini layık-ı veçhile yaparak Müslümanları tek çatı altında (İslam Birliği)  toplamaktır. İsrail ile “dostluk ve stratejik müttefiklik bitmiştir” diye ilan edilmeli.  BOP, (mop) şu anlaşma, bu anlaşma ne varsa hepsi iptal edilmeli. Bütün ilişkiler kesilmeli!

Bu da Yetmez; başta İncirlik olmak üzere ülkemizdeki ABD/NATO’ya ait bütün ÜSler kapatılmalıdır. Filistinlilere sahip çıkmak, destek vermek her şeyden önce insanlık görevimizdir.                                    

İşte o yanlışlardan biri;

28 Haziran 2016 tarihinde, Türkiye ile İsrail İlişkilerini normalleştirme çabalarında eşzamanlı olarak Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu Ankara’da, İsrail Dışişleri Genel Direktörü Dore Gold’un ise mutabakata Kudüs’te imza atmasıyla, Türkiye tarafından İsrail’i başkenti Kudüs olarak resmen tanımış olmuştuk!

ANLAŞMADA YER ALAN CÜMLE ŞÖYLE;

Kuklacıİsrail, başta ABD omak üzere bir çok ülkeleri kukla olarak kullanarak “BOP,  Yeni Dünya Düzeni…” gibi adlar altında oynatıyor! Niçin? İsrail  için alan genişletmeye ve daha korunaklı hale getirmeye çalışıyor.

KUKLA; Bilindiği gibi bir tiyatro veya eğlence aracı olarak kullanılan, genellikle insan veya hayvan figürlerini temsil eden bir obje olarak tarif edilir.

KUKLACI ise; “Kukla oynatan kimse” olarak tarif edilir! Kukla’nın görevi, Kuklacı’nın talimatına göre hareket etmektir!

Günümüz dünyasında Kukla ve Kuklacılık SİYASET’e “sirayet” etmiştir!

ABD – AB … gibi birçok ülkeler, “Kuklacı” rolünü üstlenmiş, gelişmemiş güçsüz ülkelere yön veriyor, sömürüyor, istedikleri gibi oynatıyorlar!

Bu ülke halkları da siyasi iktidarlarını, yani Kuklaları suçluyor! Hal bu ki Dünya düzenini ele geçirip insanlığa yön veren, sömüren esas Kuklacı SİYONİZMDİR! Kuklacı, kuklasını istediği gibi oynatıyor, kullanıyor halklar bunun farkında değil! Bunu bilmezsek, kuklalarla oyalanırız! Onun için önce Siyonizmi/Kuklacıyı tanımamız lazım!

Dostça kalın…