Uzman Psikolog Nergis ÖZDİNÇ
Toksik kelimesini günlük hayatta çok sık kullanmaya başladık. Çoğunlukla zehirli ve zararlı demenin daha sempatik hali olsa gerek. Bir ilişkiye, bir davranış kalıbına zehirli ve zararlı demek ile toksik demek aslında aynı şeyler. Tek fark sanırım kelimeye yüklenen anlamla birlikte daha kabul edilebilir olması. Böylece daha kolay konuşabilme gücü elde edebiliriz. Bir insana sen zehirlisin, zararlısın demek yerine toksiksin demek daha kolay olabilir. Bu anlaşılabilirdir.
Toksik iyilik, her durumda olumlu olmayı zorunlu kılan bir iyilik halidir. Olumsuz duyguları bastırarak gerçekçi olmayan bir iyilik hali sunar. Doğal olarak yaşanması gereken öfke, korku, üzüntü, hayal kırıklığı gibi olumsuz duyguları yok saymaya yol açar.
Toksik iyiliği ayırt edebilmek kendi adımıza önemli bir farkındalık yaratacaktır. Gerçekten iyi bir insan mıyız yoksa bu durum toksik bir iyilik mi? Aşağıda bahsedeceğim düşünce ve davranış kalıplarından ne kadarı bize ait?
Zorla Pozitif Kalmaya Çalışma: Günlük akışta başımıza gelen her olayın iyi tarafına bakmaya kendimizi zorluyor muyuz?
Başkalarının Duygularını Küçümseme: Üzülecek bir durum yok, senden daha kötü durumda olanlar var gibi cümleleri yakınlarınıza sıklıkla kuruyor muyuz?
Gerçek Problemleri Yok Sayma: Gerçekte var olan sorunlara başka anlamlar yükleyerek onları geçersiz kılmaya çalışıyor muyuz?
Başkalarının Acılarını Göz Ardı Etme: İnsanların öfkelenmeye veya üzülmeye hakkı yokmuş gibi onların her zaman güçlü olması gerektiği düşüncesine sahip miyiz?
Bu düşünce kalıplarının çoğunluğuna evet cevabı verdiyseniz, üzgünüm yaptığınız iyilik toksik diyebiliriz. Toksik iyilik zararlıdır. Çünkü hissettiğimiz duyguları bastırma, içsel çatışmalar yaşamamıza yol açar. Uzun vadede bastırılan duygular kaygı, depresyon gibi ruh sağlığı problemlerine zemin hazırlar. Karşımızdaki kişinin duygularını yok saymak ve anlamamak empati becerilerimizi yok eder. Dolayısıyla ilişki kurma dinamiklerimiz zarar görür. Sosyal, duygusal ve psikolojik açıdan olumsuz etkileniriz.
Toksik iyilikten kaçınmak için öncelikle olumsuz duygularımızı kabul etmeliyiz. Ancak kabul edilen duyguları yönetebiliriz. Gerçekçi bir iyimserlik anlayışı benimsemeliyiz. Böylece daha çözüm odaklı düşünebiliriz. Son olarak başkalarının ne hissettiğini değiştirmeye çalışmak yerine, onları dinleyerek desteklemeyi tercih edebiliriz. Sadece dinlemek bile empatik bir davranıştır. Karşımızdaki kişinin yaşadığı soruna mutlaka bir çözüm sunmak gerekmez. Dinlemek ve anlamak tek başına bir iyiliktir.
Çevremizdeki toksik iyilikleri fark etmek kendimize yapacağımız en büyük iyilik olacaktır. Önce kendimize iyi olmayı ve iyilik yapmayı deneyelim. Bu gerçekçi iyilik, bizden başkalarına doğru akacaktır. Toksik İyilikten uzaklaştığımızda, gerçek iyiliklerle karşılaşabiliriz.
News
