eşya depolama
DOLAR 35,1787 -0.14%
EURO 36,7198 0.08%
ALTIN 2.979,760,57
BITCOIN 3368087-2,90%
Edirne

HAFİF KAR YAĞIŞLI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Zenginlik içinde fakirlik!

Zenginlik içinde fakirlik!

DSİ Emekli Bölge Müdür Yardımcısı Yüksek Makine Mühendisi Hüseyin Erkin, Edirne’nin su zengini bir şehir olduğuna dikkat çekerek, “Edirne’de kişi başı su payımız nüfusa göre 5 bin metreküpün üzerinde görünüyor. Ama biz maalesef bu önemli potansiyelden yeterince yararlanamıyoruz” dedi. Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinden yılda 7 milyar metreküp su taşındığını söyleyen Erkin, bu suyun sadece 1,5 milyar metreküpünün kullanıldığını ifade etti. Erkin, Tunca Nehri yatağının DSİ tarafından bir an önce ıslah edilmesi gerektiğini açıkladı.

ABONE OL
20 Mart 2024 16:30
Zenginlik içinde fakirlik!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

DSİ Emekli Bölge Müdür Yardımcısı Yüksek Makine Mühendisi Hüseyin Erkin, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle gazetemize yaptığı açıklamada Edirne’nin zengin su potansiyelini değerlendiremediğine dikkat çekti. Tunca Nehri kıyısında açıklama yapan Erkin, Türkiye’nin su fakiri olmasına karşın Edirne’nin yıllık kişi başı su payının nüfusa göre su zengini ülkelerle aynı oranda olduğunu kaydetti.

‘SU POTANSİYELİMİZDEN YETERİNCE YARARLANAMIYORUZ’

Erkin, “Maalesef ülkemizde yeterli su bilinci henüz oluşturulamadı. Gerek yönetimi gerek su verimliliği konusunda çok cılız çalışmalar yapılıyor. Ülkemizin su potansiyeline baktığımızda su fakiri bir ülke olduğu görülüyor. Yıllık kişi başı su tüketimimiz 1500 metreküp. Su zengini ülkelerde ise bu 4-5 bin metreküpün üzerinde tanımlanıyor. Ülkemizin bu durumunu Edirne ile kıyasladığımızda Edirne su zengini sayılan illerimizden birisi. Üç nehrimizin konuşlandığı Edirne’miz yıllarca nehirlerden faydalanarak bugünlere geldi. Edirne’nin su zenginliği buradan geliyor. Edirne’de kişi başı su payımız nüfusa göre 5 bin metreküpün üzerinde görünüyor. Ama biz maalesef bu önemli potansiyelden yeterince yararlanamıyoruz. Tunca Nehri yüzlerce yıl Edirne payitahtına hayat vermiş olan nehirlerden birisi. Ama maalesef şu andaki durumu çok parlak gözükmüyor ve Edirne bundan yeterince yararlanamıyor. Tunca Nehri’ni yarım ay şeklinde çevrelemiş olan seddeler aslında rekreasyon anlamında düzenlense Edirne için paha biçilmez bir rekreasyon alanına dönüştürülebilir. Ama ne yazık ki ceddimizin yaşadığı bu kadar güzel nimetleri günümüz teknolojik imkanları ilerlemesine rağmen maalesef yararlanamıyoruz” şeklinde konuştu.

‘NEHİRLERDEN TAŞINAN SUYUN 7’DE 1’İNİ KULLANIYORUZ’

Edirne’deki nehirlerden yılda 7 milyar metreküp su taşındığına dikkat çeken Erkin, “Edirne’nin Meriç, Tunca ve Arda Nehirleri dünyada belki de bu şekilde konuşlanmış bir şehir yok. Çok güzel bir yerde konuşlanmış. Yılda 7 milyar metreküp suyun taşındığı nehirden biz sadece yılda 1,5 milyar metreküpünü kullanabiliyoruz” dedi.

‘TÜRKİYE YARARLANAMADI’

Erkin açıklamasında şunları kaydetti:

 Yaklaşık 25 yıl önce yine suyun önemini vurgulayabilmek için sınır aşan su konumunda olan nehirler Birleşmiş Milletlerde tekrar ele alınarak su direktifi konulu yeni bir yönerge ortaya çıkarılmıştır. Bizim bu nehirlerimiz de sınır aşan su konumunda olduğu için Türkiye’yi, Yunanistan ve Bulgaristan’ı ilgilendiren üç nehir olduğu için bu nehirlerden su direktifi ortak paylaşım hedeflenmiştir. Nitekim üç ülke kendi aralarında bu nehirlerle ilgili anlaşmalar yaptı. Avrupa Birliği ülkeleri olarak sayılan Yunanistan ve Bulgaristan, 2004 yılından itibaren 2025 yılına kadar bu nehirlerden yararlanabilmek anlamında Avrupa Birliği fonlarından çok miktarda para alarak gerekli çalışmalarını tamamlamak üzeredir. Ama maalesef ülkemizden bundan yararlanmamıştır.

‘YARIM KALAN PROJE YENİDEN HAYATA GEÇİRİLMELİ’

 Dünya Su Günü’nde Edirne için vurgulamak istediğim en önemli konulardan birisi de; DSİ’nin himayesinde yapılmış olan seddeler ve nehir ıslahları 1934 yılında başlatılmış bir çalışmadır. Bunun tamamlanması da 1970’li yıllarda seddeler bitirilerek nehir ıslahı İpsala bölgesinde yarıda kalmıştır. Bu projenin yapılan su anlaşmaları neticesinde yeniden hayata geçirilecek çalışmalarını gerek yerelde gerekse merkezi anlamda bizim başlatmamız gerekiyor. Hem bu konuda Edirne çok yararlanacak hem de ülke ekonomisinin yararlanacağı bir proje haline dönüştürülmesi gerekiyor.

‘ÇEŞMEDEN SU İÇEMİYORUZ’

  Ayrıca su zengini Edirne, içme suyu anlamında da çok şanslı. Gerek Süloğlu ve Kayalıköy Barajlarından cazibe ile gelen suyun Edirne’de maalesef içilebilir vasfına ulaşmadığını görüyoruz. Bu imkan sayesinde Edirne’nin belki de şehirler içerisinde en ucuz ve en temiz su içilebilir imkanı olmasına rağmen bunu henüz daha başarmış durumda değiliz. Dünya Su Günü münasebetiyle ben su kaynağımızın Edirne’ye yakışır ve insanımızı daha mutlu edecek şekilde dönüştürülmesini ve en önemlisi de Yunanistan ile yapılmış olan geçmiş yıllardaki ortak projenin devamı anlamında gerek Yunanistan gerek Bulgaristan ile yapılmış olan su anlaşmaları içeriğinde yeniden bir an önce hayata geçirilecek projenin çalışmalarının başlatılmasını arzu ediyorum.

‘TUNCA YATAĞI ISLAH EDİLMELİ’

  Bulunduğumuz mekan anlamında Tunca’nın DSİ tarafından bir an önce yatağının ıslah edilerek, genişletilerek rekreasyon anlamında Edirne’nin geçmişinden almış olduğu feyzle yeniden güzel bir şehircilik anlayışıyla hayata geçirilmesini dillendirmek istiyorum.

 En önemlisi de geçmişten beri kullanılan Sinekli Suyu ve Mimar Sinan Su Kaynağının Edirne’deki yüzlerce tarihi çeşmelerden ayakta kalanlardakilerin bir kısmandan bu suların akıtılarak ambalajlı su tüketiminin de Edirne’de yavaş yavaş azaltılmasını diliyorum.

 Dünya Su Günü’nün özellikle okullarda biraz daha gündemde tutularak konuşulmasını arzu ediyorum.”

Haber Seyide Esen

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP