Recep Çınar
Dün, bugün değil yıllardır gündemden düşmeyen konulardan biri de ekonomi!
Ekonominin tanımı yıllarca iktisatçılar tarafından peşinden koştukları akımlara göre yapılmıştır. Kimisi talep yönlü kimisi arz yönlü yorum yapmıştır. Kimisi insan ihtiyaçlarını ele almış kimisi üretim üzerine odaklanmıştır.
Ekonomi, toplulukların ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli kaynakların kullanılması yolunu inceleyen bilim olarak tarif edilir.
Eski Yunan’da ise ekonomi sözcüğünün kelime anlamı, bir evin mal varlığını yönetme sanatı olduğu kitaplarda belirtilir. O dönemde ilgi veya etki alanı bir evden ibaret olan ekonomi, bugün bütün dünyayı ilgilendirmekte ve etkisi altına almaktadır!
Günümüzde hâkim olan faiz ve insafsız vergilere dayalı Kapitalist Ekonomi, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir sistem! Ülkemizde yaşadığımız son yıllardan bir örnek verecek olursak;
2010 – 2024 yılları arası devlet hedeflediği vergi gelirini kat be kat aştı! Toplam 106 milyar dolar daha fazla vergi toplandı. Bu para ile 30 tane Marmaray, 26500 Km. hızlı tren hattı (mevcut hat 1205 Km.), 5 tane Akkuyu Nükleer Santrali, 14 tane Atatürk Barajı, 10 tane İstanbul Hava limanı, Emeklilere 45 kez 5 bin lira bayram ikramiyesi verilebilir olduğu ulusal basında yer aldı.
Türkiye’de 2023 yılında 1 milyon 233 bin araç satıldı. Volkswagen grubu yaklaşık 10 milyon araç üretti. VW, Audi, Seat, Bugotti, Man, Lomborghini, Berltley, Skoda. Bunların kârları yaklaşık 18 milyar Euro.
Maliye’nin bu taşıtlardan 10 milyar 600 milyar dolar ÖTV aldığını yine basında gördük!
Geçtiğimiz günlerde açıklanan bir haberde ise iktidar, 100 milyar TL’lik tasarruf paketi ile bütçedeki deliği kapatmaya çalışırken, on milyarlarca lira harcanan İstanbul Finans Merkezi’nden tahliyeler başladığını okuduk! Yapımına 2017 yılında başlanan ve maliyeti bütçeye 67 milyar TL’ye mal olan İstanbul Finans Merkezi, açılışının üzerinden daha bir yıl geçmeden bomboş kalmış! İşte bunlar, sömürü düzenini anlatmak için bazı örnekler!
Türkiye’nin borcu 500 milyar dolar!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılı Haziran ayı Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri’ni açıkladı. Buna göre Haziran sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2023 yılsonuna göre yüzde 2,5 oranında artışla 180,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.
TBMM’de kabul edilen bütçeye göre hükümet 2024 yılında 11 trilyon 89 milyar lira harcama yapacak! Bunun 1 trilyon 254 milyarı faiz harcamasına gidecek. Yani bütçeden harcanacak her 100 liranın 11,3 lirası faize gidecek. Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi!
Üretim ve istihdama yönelik yatırım yapma, “borç yiğidin kamçısıdır”, “itibardan tasarruf olmaz” diyerek bu sistemle yola devam et! Bunun altından kim nasıl kalkabilir?
TOBB verilerine göre, geçtiğiz Temmuz ayında 2 bin 889 şirket kapandı. Bu rakam, bir önceki aya göre yüzde 42,9, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 39,8 oranında artış anlamına geliyor.
Peki, Çözüm?
Evreni yaratanın koyduğu Evrensel kurallara uymak! Yani, “Adil Düzen”! Adil Düzen’de ne var?
- Ticaret Helaldir, Faizcilik Yasaktır!
- Başkalarının Malını Haksız Yollarla almayın!
- Aldatmak Yasaktır!
- “Yazıklar olsun, ölçüde ve tartıda hile yapanlara” der!
- İsraf Yasaktır!
- Kumar Yasaktır!
- Piyasaya Müdahale Etmemek Asıldır!
- Zenginleşmek Meşrudur; Ancak Zenginlik Allah Vergisidir! Mülkün tamamı Allah’a aittir.
- Servet Stoklanmamalıdır!
- Cimrilik Yasaktır!
- Yasaklanmamışlar Serbesttir!
- Yasak, Zaruret ve İhtiyaç Halinde Kısmen Düşer!
- Kolaylaştırmak Esastır!
- Hüküm Amaca Tabidir!
Bunlar, bazılarımızın hoşuna gitmeyebilir! Ama şunu unutmayalım ki, her şeye ölçü ve kural koyan Kâinatın yaratıcısı ve sahibi Allah (cc), Ekonominin de kurallarını koymuştur! Müslüman’a düşen Siyasette de, Ekonomide de… her şeyde O’nun kurallarına uymaktır, eğer Müslüman’ım deyip teslim olduysak!
İslam ekonomisi ya da İslamî ekonomi, Müslüman bilim insanları tarafından “İslam din ve gelenekleri ile uyumlu bir ekonomik düzeni teşvik olarak” tanımlanır. İslam’da insan mutlak anlamda özgür değildir. Dolayısıyla insan, diğer alanlarda olduğu gibi ekonomiyle ilgili faaliyetlerinde de Allah’ın koyduğu sınırlara uymak zorundadır. Allah (cc), insanın fıtratına yani yaratılış gereği sahip olduğu bedensel ve ruhsal öze aykırı her fiili yasaklamıştır. Bu açıdan bakıldığında fıtrat ile din arasında mükemmel bir uyum vardır. Din, insanın fıtratına aykırı bir emir ve yasak içermez.
Dostça kalın.
News
