Kime ait olduğu bilinmeyen, herhalde “Anonim” olsa gerek “Sabır” ile ilgili bir söz var!
Öyle diyor, “Sabret! Belki bir günde olmaz ama bir gün mutlaka olur” şeklinde.
Peygamberimiz (sav), bir hadislerinde öyle diyor; “Sabır, güzeldir ama sonuçta onun mükâfatı da güzeldir.” (Buhari)
Diğer bir hadislerinde ise, “Sabır üçtür: 1. Musibetlere karşı sabır, 2 Kullukta sabır, 3 Günah işlememekte sabır…” (Süyûtî, II, 42; Deylemî, II, 416)
İki hafta kadar önce Edirne Valiliğinden yapılan basın açıklamasında, uzun yıllar bekleyen ve kentin kültürel dokusunda önemli yeri olan en gözde çarşımız Saraçlar Caddesinin proje kapsamında ihya edilerek kısa sürede şehrimize kazandırılacağı bildirildi. Bu haber, tüm halkımızı sevindirdi.
Muhakkak ki caddenin ihya edilmesi hem bazı şikâyetleri giderme, hem de ihtiyaçlara cevap verme bakımından geç de olsa güzel olacaktır.
Bu konuda esnaf da sabırsızlıkla bekliyor. Saraçlar Caddesinde en rahatsız edici durum, Fotoğraflarda da görüldüğü gibi bu güzelim caddenin önemli bölümü bazı Gastronomi ve Kafeteryalar ile işgal edilmiş durumda! Çoğu zaman yayalar caddede rahatça yürüyemiyor! Ayni durum Kapalı Çarşılarda da var! Belli bir miktar dükkân dışına çıkılabilir ama bazı dükkânlarda aşırı şekilde dışarı taşmalar var! Bir diğer konu ise son zamanlarda sayıları oldukça artan motosikletlerin çarşı-Pazar adeta kediler gibi dolaşması!
Caddelerde yeme-içme de ayrı bir zaaf konusu! Bizim kültürümüzde dışarıda (cadde ve sokaklarda) bir şeyler yemek uygun görülmez. Hatta şahitliği kabul edilmeyenlerle ilgili 16 maddeden biri, “sokakta bir şey yemek ve yol üzerine abdest bozanların şahitliği kabul olmaz” denir!
Caddede, sokakta yürürken dışarıda yemek yiyenleri gören nice insanlar vardır ki, asgari ücret veya emekli ücreti ile hayatını sürdürmeye çalışırken dışarılarda yeme içmeye maddi gücü yetmez! Caddelerde yemek yiyen insanların yanından geçen ve aç oldukları halde yeme imkânları olmayan insanlar yiyeceklerin kokusunu aldıklarında mutlaka bir özenti duyar. Bu da açıkta yemek yiyenler için vebaldir!
Tabii bunu ülkeyi yönetenler “sucuk ızgarası, parti ızgarası” adı altında “çevir yanmasın” diyerek adeta kendilerini reklam edercesine yaparlarsa, “halka ne kalmış” diyenlerimiz olabilir! Unutmayalım ki, herkes kendi yaptığının veya yapmadığının hesabını verecektir! Yazıma “sabır” ile başladım, “sucuk ızgarasına” kadar geldim! “Sabrın sonu selamettir” şeklinde bir atasözümüz var. Bunun anlamı;“karşılaştığı güçlükleri sabırla yenmeye çalışan kimse, sonunda başarıya ulaşır” şeklinde izah edilir.
İkinci bir tarihi caddemiz, “Çilingirler Çarşısı”!
Bilindiği gibi Çilingirler Çarşısı da önde gelen hareketli alış veriş mekânlarından biri. Burasının da Saraçlar Caddesi gibi ele alınıp Edirne’ye ve günümüze yakışır bir hale getirilmesi gerekir. Bu konu da halk arasında konuşuluyor. Bu caddemiz de herhalde Valiliğimizin gündeminde vardır!
Bazı esnaflarımızın bu konuyla da ilgili teklifleri de var! Saraçlar caddesine göre dar olan Çilingirler Çarşısı da bir proje ile ihya edilmeyi bekliyor! Yalnız burada bir fark konuşuluyor! Fotoğrafta da görüldüğü gibi Bursa şehrindeki Uzun Çarşının üzeri kapanmış, yazın Güneş’ten/sıcaktan, Kışın Kar’dan/Yağmur’dan koruyucu bir örtü/çatı var! Bunun diğer bazı illerde de örnekleri var. Bu da yapılırsa Çilingirler Çarşısı için bir farklılık ve güzellik olacağı konuşuluyor.
Şehirler Sultanı Edirne’mizin sorunları bir köşe yazısına değil, kitaba dahi sığmaz! Valiliğimizin yaptığı gibi Belediyemiz de Edirne’nin sorunlarını gidermede harekete geçerse, Edirne yeniden “Şehirler Sultanı” hüviyetine kavuşabilir. Sabırla bekleniyor! Hareket, Bereket getirirmiş! Edirne, maalesef uzun yıllar hareketsiz bırakıldı!
News
