0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Av. Sinan Tekin, 10 Aralık “Dünya İnsan Hakları Günü” dolayısıyla bir basın açıklaması yayımladı. Av. Tekin açıklamasında, “İkinci Dünya Savaşı sonrası, sözde hakları ihlal edilen insanları korumak maksadıyla kurulan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilan edilişinin üzerinden 75 yıl geçti. Her yıl 10 Aralık tarihinde de ‘Dünya İnsan Hakları Günü’ kutlanır. Peki, 75 yıldır toplumların yaşamlarında ne değişti? Söz konusu örgütün iddiasının aksine, bu örgüt tavrını mazlumlardan yana değil güçlü zorbalardan yana aldığını görmekteyiz. Hak ve Özgürlük kavramları ise ‘kamuflaj’ aracı olarak kullanılıyor” dedi.

İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından ilan edilen “İnsan Hakları Beyannamesi”nde, insan olmaktan kaynaklanan temel hakların yanı sıra, bir ülkenin vatandaşı olmaktan kaynaklanan siyasal haklara kadar onlarca kazanımın sıralanmış olduğuna dikkat çeken Av. Sinan Tekin, “Fakat demokrasi, özgürlük ve eşitlik çığırtkanlığı yapan şer zihniyeti söz konusu beyanname ile sadece yaptığı zulmün üzerini örtmeye, hakları gasp edilen insanların nezdinde kendini aklamaya çalıştı. İslam coğrafyasında yaşanan ağır hak ihlalleri ise reel politik nedenlerle hep göz ardı edildi. Bunu günümüzde Filistin/Gazze’de yaşıyoruz! ‘Yeni Dünya Düzeni’nin mimarlarının hedefi Müslümanları birbirlerine düşürerek onların maddi ve manevi kaynaklarını sömürebilmekti. Ne yazık ki İslam ülkeleri yönetimleri de onların hareket edebileceği alanı sonuna kadar açtı” dedi.

Evreni, dolayısıyla insanı yaratan Allah (cc)’ın Evrensel Kuralları da koyduğuna vurgu yapan Av. Tekin, “Hayat/Yaşama, Din/İnanç, Akıl, Mal ve Nesil” olmak üzere beş temel ‘HAK’ vardır. Yönetimlere düşen bunları korumaktır. Bunların korunmasında kimsenin ırkı, dini… sorulmaz! Ancak günümüz dünyasında güçlü olanlar adeta ‘ben güçlüyüm, istediğime hak verir, istediğimden de alırım’ diyorlar. Bunun en son örneği ise Filistin’de yaşananlardır. Milli Görüş Lideri merhum Erbakan Hoca’mız, yarım asır ‘Adil Düzen’ diye üzerinde durduğu işte bu idi. Bu haklar gereği gibi korunmadıkça ne adalet ne barış ne de huzur sağlanamaz” ifadesini kullandı.

Haber Merkezi