Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şube Başkanı Celil Özcan’a, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için düzenlediği ön seçimde Ekrem İmamoğlu dayanışma sandığına destek verdiği gerekçesiyle, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası verildi. Aynı zamanda eğitim müfettişi olan Özcan, “ADD Genel merkezinin destek verme kararı vardı. Bir başkan olarak ‘yok ben gitmeyeceğim’ deme gibi bir durum olamaz. Bunun siyasetle de alakası yok. Bu bir anayasal haktır, ifade özgürlüğüdür. Ben de bu kararı kınıyorum” dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şube Başkanı Celil Özcan hakkında, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için düzenlediği ön seçimde Ekrem İmamoğlu dayanışma sandığına destek verdiği gerekçesiyle, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından soruşturma açıldı. Eğitim Müfettişi olarak da görev yapan Özcan’a bakanlık tarafından kınama cezası verildi.
Dayanışma sandığına ADD Edirne Şubesi yöneticileri ve üyeleri olarak destek verdiklerini, ancak fotoğrafının bazı kesimler tarafından kırpılarak bakanlığa şikayet edildiğini belirten Özcan, bunun üzerine bakanlığın kedisi hakkında soruşturma açtığını kaydetti.
‘BENİ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA ŞİKAYET ETMİŞLER’
Gazetemize konuşan Özcan, şunları kaydetti:
“Atatürkçü Düşünce Derneği genel merkezinin Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adayı olmasıyla ilgili dayanışma sandığına destek vermemiz kararı vardı. Bunu bize ilettiler. Bizde Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi yönetim kurulunda bunu değerlendirdik ve destek verme kararı aldık. Bu karara bağlı olarak da biz siyaset üstü Cumhurbaşkanı adayı olmuş olan Ekrem İmamoğlu’nun dayanışma sandığına destek verdik. Bu dayanışma sandığı ile ilgili bizim yönetimimizin ve üyelerimizin fotoğrafları oldu. Benim fotoğrafımı da kırpmışlar. Sanki ADD Dernek Başkanı kimliğiyle değil de sanki memur kimliğiyle gitmişim ve siyaset yapmışım gibi bilgiler yazarak beni Milli Eğitim Bakanlığı’na şikayet etmişler.
‘HEDEF SAPTIRMA UYGULANIYOR’
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan da müfettiş geldi. Konuyla alakalı soruşturma yaptı.
Bana kınama cezası vermişler. Kınama cezasında da diyor ki ‘hizmet içinde siyaset yapılmıştır’. Öyle bir şey yok. Ben dernek başkanıyım. Dayanışma sandığına siyaset üstü olmuş olan Ekrem İmamoğlu’na destek verdik. Bu da dernek kararıyla oluyor. Bizim Atatürkçü Düşünce Derneği kararıyla oluyor. Bu karara bağlı olarak sandığa gittik. Bir başkan olarak ‘yok ben gitmeyeceğim’ deme gibi bir durum olamaz. Bunun siyasetle de alakası yok. Hedef saptırma uygulanıyor. Bize de kınama cezası yazmışlar. Bu yapılan etkinlik memur kimliğiyle yapılmadı. 14-15 milyon insan sandıklara gitti. Bunların memuriyetlerine bir şey olmadı çünkü bu siyaset üstü bir olay.
‘BUNU KINIYORUM BÖYLE BİR ŞEY OLMAZ’
Tut ki Recep Tayyip Erdoğan böyle bir şeye girdi. Cumhurbaşkanı adayı oldu ya da başka birisi. Gidersin dayanışma için ona da oy kullanırsın. Bunun memurlukla bir alakası yok. Siyasetle alakalı değil Cumhurbaşkanlığı adaylığı. Herkesi ilgilendiren, herkesin adayıdır. Burada bizim dernek kararı var. Derneğe bağlı olarak yaptığımız bir etkinlik. Birçok etkinlik yapıyoruz bununla ilgili. Bu bir anayasal haktır, ifade özgürlüğüdür. Bu anayasal hakkın kullanılması ortadayken hedef saptırılarak sanki memur kimliğiyle kendiliğimden oraya gitmişim olarak gösteriliyor. Şikayet oluyor, üstüne bir de kınama cezası yazılıyor. Ben bunu kınıyorum böyle bir şey olmaz.” Haber Seyide Esen
GÜNDEM
16 Eylül 2025GÜNDEM
16 Eylül 2025GÜNDEM
16 Eylül 2025GÜNDEM
16 Eylül 2025GÜNDEM
16 Eylül 2025GÜNDEM
16 Eylül 2025GÜNDEM
16 Eylül 2025