Recep Çınar
Geçtiğimiz hafta (14 Ağustos 2024) AK Parti, 23. Kuruluş yıldönümünü kutladı. 27 Mart 1994 Yerel Seçimlerinde Refah Partisi’nden (RP) İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, CHP’li Belediye‘den teslim aldığı İstanbul Şehri için “3 Ç” teslim aldığını söylemişti.
Peki, neydi bu “3Ç”? “Çöp – Çamur – Çukur”! İstanbul’un o zamanki Belediyenin durumunu böyle ifade etmişti. Bunun birçok detayları var da, 3Ç’nin neyi ifade ettiği herhalde anlaşılıyordur. Erdoğan, bu durum karşısında Belediye Başkanı seçilmesinden adeta pişman olur gibi olmuştu. Refah Partisi İstanbul İl Teşkilatı mensupları kolları sıvayarak iflas noktasına getirilmiş, temizlik işçilerinin maaşlarını dahi ödeyemeyen CHP’li İstanbul Belediyesinin bıraktığı pislikleri temizledi ve kısa bir zaman diliminde İstanbul’un Çöpünü, Çamurunu ve Çukurunu ortadan kaldırdılar! Ardından maaşlarını alamayan personele maaşları ödendi ve kısa zamanda her şey normale döndü. Ama bu, onun bunun değil; “Milli Görüş ruhu” ile yapıldı.
İki binli yıllara gelindiğinde sayın Erdoğan, Refah Partisine (Erbakan Hoca’ya) sırt çevirerek partiden ayrıldı ve 14 Ağustos 2001 tarihinde AK Partiyi kurdu. 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde de tek başına iktidara geldi. Geldi de ne oldu? 22 yıldır ülkemizin ne hale getirildiğini 7’den 70’e herkes yaşadı, gördü! 3 “Ç”, adeta 3”Y”ye dönüştü”!
Yani; Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklarla mücadele sözü veren AKP iktidarında bunlar, aksine artarak tavan yaptı. Küresel Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre, Türkiye 180 ülke içerisinde 115. sırada. Yoksulluk tablosu ise çok daha acı. Bugün tüm olumsuz ekonomik göstergelerde dünyada rekor üstüne rekor kırmaktayız.
Ülkede “tuzu kuru” belirli bir azınlığın dışında her kesim derin bir yoksulluk ile karşı karşıya. Çiftçi bugün yollara dökülüyor. Çünkü emek verdiği ve masraf ederek aldığı ürün, girdi maliyetlerini bile karşılamıyor. Milyonlarca asgari ücretlisi, emeklisi adeta sürünüyor! Milletimizin bu kötü ekonomi yönetimine ses çıkarmadığını zannediyorlarsa, yanılıyorlar. Saraydan duyulmayan sesleri, duyanlar var. Saraydan görülmeyeni, görenler var. Sarayda bilinmek istenmeyenleri bilenler var!
22 yıllık AK Parti döneminde ekonomi ve iç politikada yaşanan olumsuzluklar dış politikada da yaşandı. Sayın Erdoğan 14 Ağustos 2001’deki konuşmasında “bir avuç huzur ve refah, işte bunun için Avrupa Birliği üyeliğine evet diyoruz” demişti. O gün Avrupa Birliği’ne, Kopenhag Kriterleri’ne ve Büyük Ortadoğu Projesi’ne (BOP) alkışlarla evet demenin bedeli, 22 yıl sonra İsrail’le ticareti kesememek oldu! Gazze’yi vuran uçakların yakıtını kesememek oldu! İncirlik ve Kürecik üslerini kapatamamak oldu! Tüm dünyaya örnek olmuş medeniyetimizi, yüzlerce yıldır bütün mazlumlara el uzatmış devletimizi, ne yazık ki zalime destek verir hâle getirdiler!
22 yıl önce;
– Dolar kuru 1.6 – 1.7 TL’ydi, bugün 33 TL.
– Euro Kuru 1.5 – 1.6 TL’ydi, bugün 37 TL.
– Asgari ücret: 184,3 TL’ydi, çeyrek altın 27 TL’ydi ve 7 çeyrek altın alınıyordu.
– 2024’te asgari ücret 17 bin TL, çeyrek altın 4.360 TL ve 4 çeyrek altın alınabiliyor.
– Dış borçlar her gün artıyor! 500 milyar dolarlardan söz ediliyor!
AK Parti iktidara geldiği 2002 yılından 2021 yılsonuna kadar 273 özelleştirme yapıldı. Yapılan satışlar 63 milyar doları buldu. Peki, bu paralar nereye harcandı? Ülkemizde 5 saray yapıldı! ABD’de ise (Washington) onlarca milyon dolar harcanarak iki bina yapıldı. Yine milyonlarca dolar verilerek “çiftlik” satın alındı! Bunlar niye yapıldı? Dünya’da buna benzer iktidarlar var mı?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti’nin 23’üncü kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmada, İktidarları döneminde birçok hata yaptıklarını kabul ederek, “Ancak milletimize ihanetimiz söz konusu değildir” diyor. Peki, yanlış politikalarda ısrar ederek ülkemizin ekonomide, Tarım ve Hayvancılık, İşsizlik, ahlakta, dış ilişkilerde, borçlanmada… bu duruma getirilmiş olması hata mı, ihanet mi? Ülkenin kalkınmasında, barış, huzur ve refahın sağlanmasında ülkenin tek ümidi olan Milli Görüş hareketini bölerek ülkenin çıkmaza girmesine sebep olmak hata mı, yoksa ihanet mi? D-8 İslam Birliğini Pasifize edip gündemlerine bile almamak, Hıristiyan Birliği AB, BOP … gibi kuruluşlara meyletmek hata mı, ihanet mi?
Şunu unutmayalım ki, bugün ülkemizde ve İslam âleminde yaşanan sorunlar ancak “Milli Görüş” projeleri, mesela D-8 ile, Adil Düzen ile çözülür! Ecdadımız, bin yıl 3 kıtada barış, huzur ve refahı Milli Görüş ruhu ile sağlamıştır!
Günümüz Türkiye’sinin ve de İslam âleminin içinde bulunduğu bu karamsar tablodan çıkış yolunun da “Milli Görüş” ruhu ile saadete ulaşacağından kimsenin şüphesi olmasın! Ama AK Parti iktidarı “D-8 İslam Birliği” yerine “BOP” (Büyük Ortadoğu Projesini), “AB” (Avrupa Birliği) gibi Hıristiyan kuruluşlarına katılmayı tercih etti! Bunlar ise Siyonistlerin İslam Ülkelerini karıştırıp yeniden dizayn etme, birbirlerine düşürüp kolayca sömürme, yutma projeleridir!
Milli Görüş’ün kurucusu ve Lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın aziz milletimizin refahı için kısa sürelerde ve kıt imkânlarla yaptığı hizmetler bugün hâlâ konuşuluyor. Milli Görüş partilerinin bu hizmetleri yapabilmesinin sırrı, inançlı kadroların el ele, omuz omuza vermesidir. Başlangıcından bugüne yarım asrı aşkın zaman diliminde Milli Görüşçüler pek çok badireler atlattı. Partileri kapatıldı, hapis cezasına maruz kaldılar. Bu gün ülkemizin ve bölgemizin içerisinde bulunduğu “zor günler” (Allah’ın yardımıyla) , yine Milli Görüş iktidarı atlatacağı bir gerçektir.
Milli Görüş, “Hak”kın savunucusudur, “Hak” ise tektir ve her zaman, her yerde, her türlü şartlarda doğru olandır.
Dostça kalın…
GÜNDEM
24 gün önceGÜNDEM
19 Temmuz 2025GÜNDEM
19 Temmuz 2025GÜNDEM
19 Temmuz 2025GÜNDEM
19 Temmuz 2025GÜNDEM
19 Temmuz 2025GÜNDEM
19 Temmuz 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.