Recep Çınar
Ahlak: Huylar, seciyeler, mizaçlar, anlamında bir kavram. ‘Hulk, hulûk’ kelimelerinin çoğul şeklidir. Hulk veya hulûk insanın beden ve ruh bütünlüğü ile alâkalıdır. Ahlâk bu çerçeve içinde, “insanın bir amaca yönelik olarak kendi arzusu ile iyi davranışlarda bulunup kötülüklerden uzak olmasıdır” şeklinde tanımlanır.
İslâm ahlâkı Kur’an-ı Kerîm’e dayanır. Yani her yönüyle Cenâb-ı Allah tarafından vahiy yoluyla belirlenmiş bir davranışlar manzumesidir. İslâm ahlâkının diğer bir yönü de davranışlardaki niyet duygusudur. Zira Hz. Peygamber (sav), “Ameller niyetlere göredir” buyururken, İslâm’ın önemli bir prensibini belirlemiştir.
“Hiçbir anne baba, çocuklarına güzel ahlaktan daha güzel bir miras bırakmamıştır” diyen Peygamberimiz (sav), bu hadisi ile de aslında mutluluğun formülünü vermiştir. Dinimiz İslam kadar “güzel ahlak”a önem veren başka bir din/sistem yoktur. Güzel ahlak sahibi olmak, Müslüman olmanın en güzel bir tezahürüdür. Allah Resulü’nün güzel ahlakı teşvik eden pek çok güzel sözleri vardır.
Mesela, “Müminlerin imanca en olgun olanı, ahlakı en güzel olanıdır” sözü güzel ahlakın inanç üzerindeki önemini belirtir. Şu hadisi ile de kendisine yakın olmanın yolunun güzel ahlaktan geçtiğini bildirir, “İçinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde bana en yakın olanlarınız, ahlakı en güzel olanlarınızdır.”
Peki, niçin güzel ahlak sahibi olmalıyız?
* Çünkü dinimiz ibadetlerin yanı sıra özellikle de insanlar arası ilişkilere büyük önem vermiştir ve güzel ahlaka sahip olmayanların dinini tam olarak yaşamaları mümkün görülmemektedir.
* Çünkü güzel ahlakı Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) temsil ediyordu. Cennete ehil hale gelmek için O’nun ahlakı ile ahlaklanmak gerekir. Allah (cc), Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimizin bütün müminler için en güzel örnek olduğunu haber verir. “Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin” der. (Kalem suresi 4. Ayet).
* Çünkü mümin, güzel ahlak ile ibadette derinleşmiş insanların derecesine yükselebilir. Peygamberimiz (sav), “Kişi güzel ahlakı sayesinde gece ibadet eden ve kavurucu sıcakta susuzluk çeken oruçluların derecesine ulaşır” buyurur.
* Çünkü güzel ahlak, müminin Cennete girmesine vesiledir.
* Çünkü güzel ahlak, iman ve inancın olgun ve kâmil olduğunu gösterir.
* Güzel ahlak aynı zamanda Allah’a karşı yapılan bir kulluktur. Yani güzel ahlak sahibi olmak demek ibadet etmek demektir.
* Çünkü güzel ahlak Allah’ı ve O’nu, yani sevgili Peygamberimizi sevmenin bir alametidir.
* Çünkü güzel ahlak, güneşin buzu erittiği gibi günahları yok eder, bitirir. Su, nasıl buzu eritirse, güzel ahlak da günahları eritir. Efendimiz kötü ahlakın da sirkenin balı bozduğu gibi güzel amelleri bozacağını belirtir.
Ahlak konusunu Saadet Partisi’nden başka gündemine alan pek yok!
Geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, Ulusal bir TV kanalında yayınlanan konusu ve sahneleriyle kamuoyunun tepkisini çeken “İnci Taneleri Dizisi” hakkında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a soru önergesi verdi. Pavyon yaşantısını teşvik eden söz konusu dizide, genç kızların saplandığı ve bir daha kurtulamadığı illegal yaşamlar normalleştirilirken Şerafettin Kılıç, bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ne tür önlemler aldığını sordu.
Şunu bilelim ki, toplum olarak her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz güzel ahlak konusunda ebeveynlere ve yöneticilere ve de eğitimcilere büyük görevler düşmektedir. Eğitim deyice sadece “maddi” değil, beraberinde “manevi” eğitim olmalı. Ağaç nasıl ki yaş iken eğilirse, insan da çocuk yaşta hem maddi hem manevi eğitilerek şekil verilir. Malum, “tek kanatlı kuş uçamaz!”
Bir ülkede ilkokul çağındaki çocuklara gereği gibi din/ahlak eğitimi verilmez, buna mukabil televizyonlarda, sosyal medyada ve de çarşı pazarda her türlü ahlaksızlıkları seyrederek yetişirse kendilerini nasıl koruyacak ve güzel ahlaka nasıl sahip olacaklar? Ahlaki erozyonun her geçen gün hızla büyüdüğü ülkemizde ebeveynler ve ülkeyi yönetenler buna birlikte eğilmesi gerekir!
Ayrıca ahlak, hayatın belli kısımları için değil, siyasetinden ticaretine, eğitiminden insanlar arası ilişkilere, yeme içmeden çevre temizliğine… Velhasıl hayatın tamamını kuşatan bir değerdir.
Özgürlük, kişinin her istediğini yapması demek değildir! Herkes istediğini yaparsa, ne düzen, ne hak hukuk, ne huzur, ne de ahlak kalır. İslam âlimleri, “Edep, haddini bilmektir” der. Yani, insanın kendi konumunu, yetkisini bilmektir; “ben ne yapabilirim, ne konuşabilirim, nasıl hareket edebilirim…” her hususta hakkını haddini bilmektir. Bunun sınırını da, insanı yaratan Allah (cc) koymuştur. Buna inanmaya kimse zorlanamaz. Ama kimse de bir başkasının inanç ve özgürlüğünü hiçe sayamaz!
Özetle, Aileyi de Toplumu da korumak için çözüm de çare de belli; “önce ahlak ve maneviyat”.
Dostça kalın…
GÜNDEM
14 gün önceGÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024EKONOMİ
26 Aralık 2024