Arktik, adını antik Yunanca’da ayı anlamına gelen “Arktos” kelimesinden aldığı bilinmektedir. Arktika, Kuzey Kutup Bölgesi, Kuzey Denizi, Arktik Okyanusu, Yüksek Kuzey, Kuzey Kutbu gibi birçok isimle anılmakta olup literatürde daha çok Kuzey Kutup Dairesi olarak ifade edilen 66°33′ kuzey enleminin üstünde kalan bölge olarak ifade edilmektedir.
Arktik bölgesi, 9 milyon km2 sini karaların oluşturduğu toplam yaklaşık 27 milyon km2 genişliğindedir. Bu alanın 1980-2010 yılları arasında ortalama maksimum deniz buzu genişliği yaklaşık 15.6 milyon km2 iken ortalama minumum deniz buzu genişliği ise yaklaşık 6.500 milyon km2 ‘dir. Türkiye’nin yüz ölçümünün neredeyse 12 katına tekabül eden kısım her yıl erimekte ve tekrar donmaktadır.
Küresel iklim değişikliği ile birlikte, Kuzey Kutbu’ndaki sıcaklıklar, diğer bölgelerin ortalamasına göre yaklaşık 2 katı seviyede artış göstermiş ve deniz buz örtüsünün yok olma hızında artışlar meydana gelmiştir. Arktik, küresel ısınma ile beraber daha erişilebilir hale gelmiştir.
1959 Antarktika Antlaşması’na göre; Antarktika “sadece barışçıl amaçlarla” korunacak olan küresel ortakbir bölge olarak kabul edilir. Bu anlaşma ile bölgede “askeri nitelikte herhangi bir faaliyet” yasaklandı ve kıtaya yönelik tüm bölgesel talepler süresiz olarak askıya alındı. Hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Çin, bu anlaşmanın en önemli eki olan maden çıkarma faaliyetlerini kalıcı olarak yasaklayan kararları kabul etti.
ABD ve Çin madencilik yasası haricinde; kıtanın eşsiz flora ve faunasını koruyan ve Antarktika’yı tüm ülkelere fayda sağlayan bilimsel araştırmalar için korumayı amaçlayan 1991 Madrid Protokolü’nün de imzacılarıdır.
Anne-Marie Brady’nin 2017’de yayımlanan Kutup Büyük Gücü Olarak Çin adlı kitabında belirttiği gibi Pekin, Antarktika üslerinden bazılarını uydu alıcı istasyonları ve yüksek güçlü teleskoplar için kullanıyor. Ve bu üslerde, yasak olmasına rağmen askeri uygulamalara sahiptir.
Dünya tarihi boyunca birçok ticari yol coğrafi ve siyasi nedenlere bağlı olarak değişim göstermiştir. Önemini yitiren bir yolun yerini doğrudan bir diğeri almıştır. Özellikle yüksek tonajlı yüklerin taşındığı deniz lojistiğinde küresel ticari yollar büyük bir öneme sahiptir.
Arktik İpek Yolu, küresel deniz taşımacılığı ve ticareti yeniden tanımlayabilecek çok önemli bir deniz rotası olarak giderek öne çıkıyor. Asya’yı Kuzey Buz Denizi üzerinden Avrupa’ya bağlayan bu küresel geçit, transit sürelerini kısaltma, nakliye maliyetlerini düşürme ve yeni ekonomik fırsatlar yaratma potansiyeli nedeniyle büyük ilgi görüyor.
Rus ve Çin çıkarları, Arktik petrol ve gaz kaynaklarını geliştirme ve Kuzey Denizi Rotası’nın nakliye potansiyelini geliştirme konusunda birleşiyor. Çin, Rusya’nın Uzak Doğu’sundaki Vladivostok limanını, Kuzeydoğu Çin’in ülkenin geri kalanına bağlanması için bir aktarma noktası haline getirmeye yatırım yapıyor. Çin ayrıca, Çin’in ekonomik büyüme ve Hint-Pasifik’te askeri-stratejik genişleme hedeflerine ulaşmak için ucuz Rus petrol ve gaz kaynaklarını kullanarak sert bir enerji pazarlığı da yürütüyor.
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Kuzey Buz Denizi sadece fiziksel olarak değil ticari olarak da çok ısınacak. Projenin Kuzey Avrupa Rotası Şanghay – Rotterdam denizyolu hattını çok büyük oranda kısaltıyor. Günümüzde Süveyş Kanalı üzerinden yapılan yolculuk 48 gün sürerken, yeni hattaki yolculuk süresi 19 gün olarak hesaplanıyor. Bu durum dünya ticaretinin yeniden şekillenmesini sağlayacak gelişmeleri de beraberinde getirecek.
Deniz lojistiği yapan şirketler için önemli yenilikler hayatımıza girecek. Özellikle Rusya’nın Çin desteği ile Finlandiya yakınlarında inşaa ettiği Arkhangelsk Limanı, Kuzey Avrupa limanları için büyük bir tehdit içeriyor. Konteynerlerin Şanghay Limanından hareket eden ana gemiler (Mother Vessel) ile Arkhangelsk Limanına kadar gelip buradan Feederlar aracılığı ile Rotterdam veya Hamburg Limanlarına taşınması yahut demiryolu bağlantısı ile direkt karadan teslim edilmesi bu iki limanın dağıtım noktası olma özelliğini yitirmesine neden olacaktır.
Kutup İpek Yolu yatırımının bir diğer ayağı da Çin’in ihtiyaç duyduğu enerjinin Rusya’nın doğal gaz ve petrol rezervleri ile giderilmesini içeriyor. Bu iş için iki devasa üretim tesisi kuruluyor. Yamal LNG doğal gaz, Payakha oilfield petrol üretimi için kurulan tesisiler. Buradan yapılacak üretim ile Çin enerji açığını gidermeyi planlıyor.
Bunun yanı sıra Rusya ile Çin arasındaki ticareti geliştirmek için sınır bölgesine yakın, Viladivostok civarına Zarubino Limanı inşaa ediliyor. Çin içerisinden bu bölgeye bağlantı için yeni demiryolu hatları yapılıyor. Kutup İpek Yolu sadece deniz taşımacılığı için yeni rotalar içermiyor. Birçok yeni demiryolu hattı da bu limanlara paralel olarak inşaa ediliyor.
Bütün bu yatırımlar neticesinde Çin ve yanına aldığı Rusya, Kuzey Buz Denizi üzerinde yeni bir ticaret hattı kurmak istiyor. Bu hatta ilham olan tarihi İpek Yolu boyunca onlarca zengin şehir ve medeniyet hayat bulmuştu. Benzer bir hayal Kutup İpek Yolu için kurulsa bile iklim koşulları nedeniyle sadece yeni yapılan tesislerde çalışan insanlar buralarda yaşamak isteyecektir.
Özellikle Çin’den gelen ürünler için denizyolu ile başlayan transfer süreci aktarmalar ile demiryoluna oradan da karayoluna geçecek. Anlaşma tipine göre İntermodal veya Multimodal denilen bu taşıma yöntemleri ile zaten karmaşık olan maliyet hesaplama ve rota planlama işleri daha da zorlaşacak.
Kaynak:
Gilbert Rozman, “Current Russia-China Partnership Dynamics,” in Regina Karp and Richard W. Maass, eds., Alliances and Partnerships in a Complex and Challenging Security Environment (Norfolk, VA: NATO Allied Command Transformation, 2024), p. 82.
GÜNDEM
28 gün önceGÜNDEM
18 Şubat 2025GÜNDEM
18 Şubat 2025GÜNDEM
18 Şubat 2025GÜNDEM
18 Şubat 2025GÜNDEM
18 Şubat 2025GÜNDEM
18 Şubat 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.