evden eve nakliyat
DOLAR 34,3743 0.02%
EURO 36,3870 0.16%
ALTIN 2.826,05-0,59
BITCOIN 31335114,29%
Edirne

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

BİR ZAMANLAR ENDÜLÜS’TE ”REFAH DEVLETİ” VARDI! (2)

BİR ZAMANLAR ENDÜLÜS’TE ”REFAH DEVLETİ” VARDI! (2)

ABONE OL
27 Ekim 2024 03:25
BİR ZAMANLAR ENDÜLÜS’TE ”REFAH DEVLETİ” VARDI! (2)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

1. Abdurrahman, Tarihte “Kureyş Şahin’i” olarak geçiyor!

1. Abdurrahman, meşhur Kurtuba Camii’nin yapımını da başlatmış fakat ömrü yetmemiş, daha sonra gelen Melikler devrinde tamamlanmıştır. 788 yılında vefat ettiği bildirilen 1. Abdurrahman’ın saltanat süresi 34 yıldır. 9’u kız olmak üzere 20 evladı vardı. Ölümünden önce, Devletin başına geçecek olan oğluna şöyle nasihatte bulunmuştu; “Ey mülkün sahibi Allah’ım! Sen dilediğine mülkü (hükümranlığı) verirsin, dilediğinden mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin; hayır yalnız senin elindedir. Muhakkak ki sen, her şeye kadirsin.” (Al’i İmran:26) ayeti kerimesinin çok yararlı hükümlerini asla hatırından çıkarma ey oğlum! Şu ana kadar erişmiş olduğumuz mülk ve saltanattan dolayı Hakk Teala’ya hamd’ü sena et.”            beylikdüzü escort

 Büyük başarılarından dolayı tarihe “Kureyş Şahini” diye geçmiştir.

1. Hişam ve 1. Hakem Devirleri;

1. Abdurrahman’ın vefatından sonra yerine oğlu 1. Hişam geçti (788 – 796). Adaletli, Âlicenap, dindar ve faziletli bir zat idi. Babasının yolunu takip ederek imar faaliyetlerini genişletti. Sarayın ve babası zamanında başlatılan meşhur Kurtuba Camii’nin yapımını tamamladı. İmam Malik’e derin hürmet beslediğinden İspanya’ya O’nun mezhebinin yayılmasını sağladı.

8 Yıl devletin başında hizmet ettikten sonra vefat eden 1. Hişam’ın yerine oğlu 1. Hakem geçti (796-822). Akıllı ve cesur bir kimse olmakla beraber, Endülüs Hükümdarları arasında debdebeli bir yaşayış biçimine yönelen ilk kişi olmuştu. Bu tutumu halk arasında “gösterişe ve ihtişama kaçıyor” izlenimini uyandırdı.  Diğer taraftan fukaha ile de arası pek hoş sayılmazdı.  Başlangıçta yumuşak ve iyi bir idare ile ülkeyi zapt-u rapt altında tutmayı başaran 1. Hakem, daha sonra sert bir çehre ile görünmeye başladı. Bundan dolayı da zamanında “Müvelledün” meselesi (İspanyol asıllı Müslümanları) ile hendek olayı (toplu katliam) ve Kurtuba’da karşılıklı (Müvelledün gurunun fukaha ile işbirliği yaparak hükümdar aleyhine harekete geçmeleri) ile olaylar meydana gelmiştir.

1. Hakem 26 yıllık saltanattan sonra 822 yılında vefat etti. Endülüs tarihinde ilk defa sürekli müstakil ordu ve muhafız kıtası oluşturdu. Endülüs’te teşkilat açısından saltanatı temellerine oturtan da 1. Hakem’dir.

2. Abdurrahman, huzur ve refah devri!

1. Hakem’in ölümünden sonra yerine oğlu 2. Abdurrahman geçti (822 – 852). Babasının aksine bu şahsın saltanatında (Frenkler’in ardı arkası kesilmeyen hücumları dışında) içte, genellikle huzur ve ediblere saygı duyulmuştur. Ayrıca Doğu/İslam dünyasında yetişen pek çok alim Kurtuba’ya davet edilmiştir.

2. Abdurrahman, Bağdat Abbasi Sarayı ile yarışırcasına Kurtuba Sarayını (geçmiş hükümdarlar devrine göre) hayli şaşaalı ve debdebeli bir şekle dönüştürmüştür. Dâhilde ilim, fen, mimari ve musiki alanında atılımlar yapan 2. Abdurrahman iç ve dış tehlikeleri önlemekle de uğraştı. Endülüs tarihinde 2. Abdurrahman, büyük devlet adamları arasında yerini almıştır. 2. Abdurahman’ın bir başka büyüklüğü de, eski Arap örfünü yansıtan tavırlar sergilemesi ve (tarihi düşmanlıkları da olsa) Abbasiler’deki ilmi ekonomik gelişmeleri adım adım takip etmesi, hususi elemanlar göndererek bu yenilikleri ülkesine getirip orada da uygulamasıdır. 2. Abdurrahman 30 yıllık saltanattan sonra 852 yılında vefat etmiştir.

İç ve dış isyanlara rağmen ayakta kalabilen Endülüs!

2. Abdurrahman’ın vefatından sonra (852-912) sırasıyla; Muhammed b. Abdurrahman, Münzir b. Muhammed ve Abdullah b. Muhammed hükümdar olmuşlar, ancak bunların devirleri ilk Endülüs hükümdarlarının devirleri kadar parlak olmamıştır. Bu devirde ülkenin içten ve dıştan isyan ve saldırıların büyük boyutlara ulaştığı halde Endülüs Emevi Devleti’nin nasıl ayakta durduğuna tarihçiler hayret ederler.

3. Abdurrahman ve yeniden zaferden zafere koşuş!

912 yılında 3. Abdurrahman hükümdar oldu. (912-961). Henüz 22 yaşında olan 3. Abdurrahman, zeki, tedbirli, cesur ve sabırlı idi. Farklı bir yöntem uygulayarak bir genelge yayınladı. Devlet otoritesine ve hukuka saygılı olanlarla, hükümete itaat edenlerin geçmişteki hatalarından dolayı hiçbir kınamaya, eleştiriye uğramayacaklarını, bu yola yönelmeyip de eskiden olduğu gibi isyanı sürdürenlerin ise devletin otorite ve ordusunu karşılarında en sert şekilde göreceklerinden şüphe etmemelerini duyurdu. Bu çağrı asiler üzerinde olumlu tesir meydana getirdi. Başkumandan sıfatıyla ordunun başına geçmiş olması münasebetiyle de ordunun Kuvve-i maneviyesi artmış, isyanda devam eden bölgelerde zaferden zafere koşulmuştu.

Kuzeydeki Hıristiyanlarla, Fatimilerle ve Leon Kırallığı ile de zaman zaman mücadele vermiş olan 3. Adurrahman devri, Endülüs’ün en parlak sayfalarını meydana getirir. O’nun zamanında İlim, Ticaret, Ziraat ve Sanat son derece ilerlemişti. Açılan su kanallarında takip edilen Teknolojik sistem, seyyahların hayretini celbetmişti.  3. Adurrahman’ın hayatı, şan ve şöhret getiren büyük mücadelelerle geçtiği halde, ölümünden sonra kendi el yazısı ile yazılmış bir kağıtta şöyle diyordu; “Elli yıl boyunca saltanatta tam bir adalet ve hakkaniyetle memleket ve millet idaresinde gayret gösterdim. Bütün Tab’ama kendimi babaları gibi sevdirdim. Gerek ittifak daireme giren düşmanlarımdan gerekse çağdaşlarım olan diğer büyük hükümdarlardan daima saygı gördüm. Hâsılı şu âlemde istediğimden fazla saltanat ile ömür sürmüş iken gamsız, kedersiz geçen günlerimi saydığımda ancak 14 güne ulaşabildiğini gördüm.”

İsyanından dolayı idama mahkûm edilen oğlu için ayaklarına kapanılarak af istenildiğinde Halife Abdurrahman şu cevabı verir; “Bir baba sıfatıyla bütün hayatım boyunca kanlı yaşlar dökmeye mahkûm olacağımı biliyordum. Fakat bir devlet başkanı olarak düşünüyorum ki, meseleye müdahale edecek olursam, devlet yüz parçaya ayrılacaktır.” Bir yanda devlete isyan eden bir evlat, diğer yanda o devletin başındaki en yüksek derecede sorumlu bir baba. Devlet mi? Evlat mı? 3. Abdurrahman “Devlet” diyor!Acaba “Evlat” deseydi “Devlet” ortada kalır mıydı?

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.