Recep Çınar
EDEB: “Güzel terbiye, iyi huy” olarak tarif edilir. Gerçek anlamda ise edeb, “insanın bütün iyilikleri ve ahlaki üstünlükleri-meziyetleri, faziletleri kendinde toplaması” şeklinde belirtilir. Böyle olan insanlara “edebli” kişi denir. Bu faziletlerden yoksun olup davranışlarında ahlak ölçülerine önem vermeyen kişilere de “edebsiz” denir. Müslüman, edebli ve hayalı insan olmaya çalışmalıdır. Çünkü edeb ve haya, iman’dan sonra insanı insan yapan en temel özelliklerdir.
Edep, insanın hataya düşüp utanılacak şeyler yapmasını önleyen, yerinde ve ölçülü davranmasını sağlayan meleke, söz ve davranışlardaki ölçülülük, her hususta haddini bilip sınırı aşmama, terbiye, nezaket, zarafete denir.
“Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras ve ilim gibi şeref olmaz” der, Hz. Ali (r.a).
Edebin temel kaynağı olan Allah (CC) kelâmı Kur’an-ı Kerim, beyan ettiği esasların yanı sıra, “Düşünmez misiniz, akletmez misiniz, anlamaz mısınız?” gibi ifadelerle de onu okuyanı tefekkür/düşünme âlemine sevk etmektedir.
En’am Suresi 32. Ayette Rabbimiz (cc); “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” diyerek bizi uyarır!
HAYA da: şöyle tarif edilir; “İnsanın mahiyetini gösteren gerçek bir alamettir (belirti/iz). O, insanın iman kıymetini ve edeb miktarını belirler. İnsanı, yapılması uygun olmayan şeylerde zorlanır bir durumda veya kendisine layık olmayan şeyleri işlerken yüzünün kızardığının farkına varırsan bil ki o diri vicdanlı, temiz madenli, zeki unsurlu birisidir.”
İslam Âlimleri, “birini utanmaz, şuursuz, alıp verdiğini umursamayan bir vaziyette görürsen bil ki o da kendisini günah ve kötülükten alıkoyacak hayâdan mahrum ve hayâsız biridir” der.
İslâm Dini, Müslümanlara “hayayı” emretmiş ve onu İslam’ın en bariz ve onu diğer dinlerden ayıran en büyük faziletlerden kabul etmiştir. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurur: “Her dinin (kendine mahsus) bir ahlâkı vardır, İslam’ın ahlâkı da hayâdır.”Müslüman bir toplum olarak bugün Edeb ve Haya konusunda geldiğimiz/getirildiğimiz duruma bir bakın! Şehrin merkezinde, kamusal alanda ve en işlek caddede, dükkânında kadın iç çamaşırları/malzemeleri pazarlayan bir esnaf, vücutlarının yaklaşık yüzde 90’ı çıplak olan kadınların fotoğraflarını dükkânının camına yapışırmış! Buradan, günde binlerce insan gelip geçiyor! Kimi 5, kimi 10 yaşında, kimi genç, kimi yaşlı, kimi kadın, kimi erkek! Böyle bir ahlaksızlık örneği birçok Hristiyan ülkelerde bile pek görülmez! T0plumu yönetme görevini üstlenmiş olan yöneticilerin de muhalefetin de vurdumduymazlığına bir bakın! Güven yok. İtimat yok. Edeb ve Haya tükenmiş. Ne iktidar iktidarlığını yapıyor, ne de muhalefet muhalefetliğini. Millet de şaşkın bir vaziyette olup bitenleri seyrediyor.
Bu konuda yeri gelmişken bir örnek vereyim!
26 Ekim 2010 tarihinde AA’nın verdiği ve Türk Gazetelerinin Avrupa baskılarında yayınlanan “İtalya’da mini etek ve dekolte yasağı” başlıklı haber şöyle;
“İtalya’da Napoli kentine bağlı ilçelerden Castellammare di Stabia’da, mini etek ve dekolte giysiyle dolaşmak yasaklandı. Yerel yönetimin yaptığı düzenleme, sayfiye beldesi olan Castellammare di Stabia’da mini etekle düşük belli kotla ya da dekolte giysilerle dolaşanlara, 25 ila 250 avro arasında para cezası kesilmesini öngörüyor.
Nüfusu 70 bin civarında olan ilçenin Belediye Başkanı Luigi Bobbio, 40 maddelik yeni yasal düzenlemenin gerekçesini, “kentte herkesin medenice bir arada yaşamasını özendirmek için kamu nizamını yeniden tesis etme” olarak özetledi.”
Belediye meclisinde güvenlik işlerinden sorumlu Emekli General Luigi Mamone tarafından kaleme alınan yasal düzenleme, ilçe sakinlerinin kılık kıyafetlerine kısıtlama getirmesinin yanı sıra sokakta küfürlü konuşmayı, dine ve mukaddesata sövmeyi de yasakladı.
İlçenin Katolik din adamlarından Papaz Paolo Cecere de Belediye Başkanı Bobbio’yu desteklediğini belirterek, “Düzenlemenin gayet yerinde olduğunu düşünüyorum. Bu sayede cinsel tacizin de azalacağına inanıyorum” dedi.
Peygamberimiz (sav) bir hadislerinde; “Aziz ve Celil olan Allah, bir insanı helak etmek istedi mi, ondan önce hayayı çeker alır. Hayası bir kere gitti mi sen ona artık herkesin nefretini kazanmış bir kimse olarak rastlarsın. Herkesin nefretini kazanmış olarak rastladığın kimseden emanet çekilip alınır (artık o, güvenilmeyen, kuşkulu kişidir). Kişiden emanet (güven) çekilip alınınca ona artık hep hain ve herkesçe hain bilinen biri olarak rastlarsın. Ona hep hain ve hıyanetle bilinen biri olarak rastladın mı, sıra ondan merhametin çekip çıkarılmasına gelmiştir. Ondan rahmetin çıkarıldığı vakit artık ona (Allah’ın rahmetinden) kovulmuş, lânetlenmiş olarak rastlarsın. Ona sen kovulmuş, lânetlenmiş olarak rastlayınca ondan İslâmiyet bağı çözülüp atılır” buyurmuşlardır.Müslüman’ın ölçüsü her zaman ve şeyde Kur’an ve Sünnet olmalı. Aksi halde dünyamızı da ahretimizi de mahvederiz, Allah korusun!
Dostça kalın…
Dükkânın vitrinine yapıştırılan ve caddeye bakan REZALET fotoğrafı!
GÜNDEM
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024EKONOMİ
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.