0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Recep Çınar

Günümüz Dünyasında, acaba gerçekte insan hakları olduğuna inanılıyor da mı her yıl 10 Aralık’ta ‘insan hakları’ kutlanıyor, yoksa eskilerin tabiriyle “lâf olsun, adet yerini bulsun” diye mi? 

Önce şunu soralım; Dünyada açlıktan ne kadar insan ölüyor? Ne kadarı ülkesini terk etmek zorunda kalıyor?  Emperyalistler daha fazla sömürmek için ne kadar insanı katlediyor veya birbirine kırdırıyor? Zengin – fakir arasındaki denge, fakirin lehine mi yoksa aleyhine mi değişiyor? Sömürü mü azaldı? Zulüm mü kalktı? … Bu soruları çoğaltabilirsiniz.

Durum, her geçen gün sömürülenlerin, ezilenlerin, haksız yere katledilenlerin aleyhine değiştiğine göre peki, biz neyi kutluyoruz? Hangi insan haklarını? Emperyalistler, Siyonistler kutlayabilir! Sömürü ve zulümde kırdıkları rekorlarını!

Günümüz Dünyasında her Allah’ın günü sadece açlıktan 25 bin insan ölüyor!

Son 2 ayda sadece Gazze’de 17 bin insan katlettiler! Birçok konuda olduğu gibi ‘insan hakları’ konusunda da güç elinde olanlar kendilerine göre yorum yapar, ölçüler, kurallar koyarlar, kutlama günleri oluştururlar! Ama unutmasınlar ki, bir de Allah (cc)’ın koyduğu değişmeyen gerçek ölçüler, kurallar var!

Kâinatın yegâne yaratıcısı Allah (cc)’ın, dünyaya gelişte ayırım yapmaksızın her insana vermiş olduğu “temel insan hakları” var. İnsan hakları savunucuları(!) onlardan bahsetmez. Çünkü hesaplarına gelmez!

PEKİ, O GERÇEK TEMEL İNSAN HAKLARI NEDİR?: 1. CAN,  2. MAL,  3. AKIL, 4. NESİL,  5. DİN/İnanç  hürriyeti!

  Allah (cc), bu  temel hakları tüm insanlara vermiş, devletlere/yöneticilere de bunların korunması görevini yüklemiştir. Peygamberimizin (sav),  veda hutbesi, ilk insan hakları evrensel beyannamesidir!

İnsan, kâinattaki yaratıkların en üstünüdür, şereflisidir. Allah (cc) insana zekâ, muhakeme kabiliyeti, inanma, düşünme, irade ve ünsiyet (diğer insanlarla birlikte yaşama), iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, faydalıyı zararlıdan, adaleti zulümden…ayırma yeteneklerini vermiştir.

Bu yeteneklerden kaynaklanan ihtiyaçları karşılamak için de insanı doğumla elde edilen ‘doğuştan haklarla’donatmıştır. Hayatını koruma, girişim ve mülk edinme, düşünme ve düşündüğünü ifade etme, soyunu/neslini koruma ve haysiyetini savunma, inanma hakları gibi temel haklar insanların doğal haklarıdır. Bu hakları veren İlah sadece Allah’ (cc) tır. Müslüman, İlah olarak sadece Allah’a inanır ve O’na kulluk eder. Rabbimiz, Fatiha Suresi 5. Ayette; “Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet/yardım umarız” der!

İslam’a girişin temel şartı olan ‘Tevhid’, kâinatı yaratan, idare eden, doğal hakları veren ve alan tek İlah’ın Allah (cc)  olduğuna inanmaktır.

Bütün Peygamberler insanları ‘Tevhid’ inancına (tek Allah’a) davet etmişlerdir. İnsanların doğal haklarının ihlali bir tür “şirk”tir, Allah’a ortak koşmaktır.  Devletler hak dağıtmaz, yaratıcı tarafından verilen  temel hakları korurlar.Evren’i (Kainat‘ı) yaratan  Allah (cc) „Evrensel kurlları“ da koymuştur!

İslam, bu temel değerlerin (insan hakları) yalnızca korunmasını istemekle kalmamış, nasıl kazanılıp korunacaklarını da açıklamıştır:

1. CAN (hayat)’ın korunması: Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüş gibidir, (Maide Suresi.:32).  Kürtaj serbest bırakılır, kısas (kasden adam öldürenin ölüm cezası) kaldırılırsa „Can,/hayat“ korunamaz.  Emperyalist güçler zulüm ve katliamları devam ettirmek için her yıl bütçelerine yüz milyarlarca dolar ödenek koyuyor. Anarşi ve sömürüye dayalı haksız savaşlar sürdürüldükçe de can/hayat korunamaz.

2.MAL’IN korunması için Kumar, Faiz, karşılıksız para, haksız vergiler, enflasyon, rüşvet, gasp  ve  diğer bütün haksız kazanç yolları kapatılması gerekir.

3. AKLIN korunması için içki ve uyuşturucunun…  yangınlaşmasının önlenmesi, akıl ve ruh sağlığı için gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Ülkemizde nerdeyse toplumun ¼’ü  alkol kullanır hale geldi. Bağımlı sayısı ise 3 milyonu aştı! Avrupa, Uyuşturucu ve Bağımlılık İzleme Merkezi (EMCDDA) tarafından yayımlanan 2023 Avrupa Uyuşturucu Raporu, Türkiye’nin uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımı konusunda Avrupa’da ‘lider ülke’ olduğunu açıkladı!

4. NESLİ korumak, evliliğin teşvik edilip,  kolaylaştırılması ve kendi medeniyet değerlerimize göre aile kurulması ile mümkündür. Ülkemizde 2022 yılında 574 bin 358 evlilik olurken, boşanan çiftlerin sayısı da 180 bin 954 olduğu tespit edilmiştir.  Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) hazırladığı “Hayatsız Kadınlar” Dosyası’na göre, Türkiye’de yaklaşık 100 bin hayat kadını var! Türkiye’de hayat kadınlığı yaşı 15’e kadar düşmüş! ‘Zina’ serbest edilmekle, ‘kondom’ dağıtılmakla mı nesil korunacak? 

5. DİN’i korumak, içi boşaltılarak değil yaşanarak olur. Bir şeyin parçası onun aslı değildir. İslam bir bütündür! Sadece Namaz, Oruç, Hac… gibi ibadetlerden ibaret değildir. İslam, aynı zamanda insan hayatını kuşatan, tanzim eden bir “düzen”, bir “sistem” dir. Bugün Müslümanlar, bir zamanlar tarihte Yahudilerin yaptıklarına benzer bir durum ortaya koyuyor! Rabbimiz; “… Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılır. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir” şeklinde bizleri uyarır. (Bakara Suresi 85. Ayet).  Ayet, bugün Müslümanların düştüğü/düşürüldüğü rezaleti binlerce yıl önceden haber veriyor!

İslam Medeniyeti ile bin yıl üç kıtada Hakkı, Adaleti,  Ahlak ve Barışı hâkim kılan ve gerçek manada insan haklarının korunmasını sağlayan bir milletin bugün içine düştüğü/düşürüldüğü durum gerçekten içler acısı!

Onun için, hesaba çekilmezden önce kendimizi mutlaka hesaba çekmeli ve düzeltmeliyiz. Aksi halde Dünyamız da Ahretimiz de  (Allah vermesin) “berbat” olur! 

Dostça kalın…