eşya depolama
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
bandstanddiaries.com
Şehir ve İnsan!

Şehir ve İnsan!

ABONE OL
28 Mayıs 2025 15:04
Şehir ve İnsan!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Recep Çınar

Şehirler;  İnsanların bir arada, her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde yaşamalarını temin edebilecekleri yerleşim mekanlarıdır/merkezleridir.

Medeniyet; Şehirlilik, şehre has yaşam tarzını ifade eden bir kavram. Arapça, “şehir” anlamındaki “Medine” kelimesinden türetilmiştir. Şehircilik bir başka ifade ile Medeniyet, yaşama ve yaşatma sanatıdır. Osmanlı medeniyeti bu temel üzerine kurulmuştur. Çünkü temelinde “İslam” vardı.

Aslında bizim medeniyet anlayışımıza göre, “Avrupa/Batı medeniyeti diye bir şey yok” demek daha doğru olur! Çünkü Avrupa medeniyeti tarih boyunca yok etme sanatını gerçekleştirmiştir. Bunu zaten günümüzde de net bir şekilde görüyoruz. Her girdikleri ülkeleri tarumar ediyorlar, “ben güçlüyüm, haklıyım” diyerek gittikleri yerlerin zenginliklerini sömürüyorlar. Ama bizim medeniyetimiz buna asla müsaade etmez, zira bin yıllık tarihimiz bunun şahididir.

İnsan ise; “Yaratılmışların en şereflisi olan varlıktır.” Kendisine mukaddes bir emanet tevdi edilmiştir. Rabbimiz, Enam Suresi 165. Ayette: ”O sizi yeryüzünün halifeleri (kendisi adına vekil) kıldı ve size verdikleriyle sizi denemek için kiminizi kiminize göre derecelerle yükseltti. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O, bağışlayan merhamet edendir” derken, Araf Suresi 10. Ayet te ise: “Andolsun, sizi yeryüzünde yerleşik kıldık ve orada size geçimlikler yarattık. Ne az şükrediyorsunuz?” diye ikaz eder!

Hud Suresi 61. ayette de;   İnsanoğlunun yaratılış gayesi şöyle açıklanır; “O sizi yeryüzünden (topraktan) yarattı ve sizden yeryüzünü imar (düzenleyip güzelleştirme)etmenizi istedi.”

Yani insanın görevi: yeryüzünü ihtiyaca göre imar etmektir. ” İfsat” etmek (bozgunculuk) değil; “Islah” etmek (düzenleyici) olmaktır. Yaşadığı şehir, kasaba, köy… İnsanların insanca yaşayabileceği yerler haline getirilerek huzur, barış, kardeşlik ve adaleti tesis etmektir. Günümüzdeki rant, talan ve çalma ile şehirler nasıl imar edilecek? Kanun ve Kurallar işletilmeden, gerçek manada kontrol yapılmadan, 2 katlı binanın bitişiğine 4-5 katlı bina yapılması nasıl önlenecek? Avrupa ülkelerinde var mı bunun bir örneği? İnsan katliamı nasıl önlenecek! Onun için her işte olduğu gibi, Belediyeyi yöneteceklerde de olmazsa olmaz şu vasıflara dikkat edilmelidir; İşin ehli ve dürüstlük! 

Adalet, Liyakat ve İstişare ile işleri yapma!

 Rabbimizin, diğer yaratıklardan farklı olarak insana verdiği meziyetler var. Bunlar;Doğruyu Yanlıştan,Güzeli Çirkinden, İyiyi Kötüden,Faydalıyı Zararlıdan,Adaleti Zulümden ayırma yetenekleridir. Buna karşılık da insana sorumluluklar yüklemiştir. O sorumluluk; “Allah’a kul, emirlerine teslim olmaktır!”  Kendisine verilen bu yetenekleri yerli yerinde kullanan insan, hem diğer insanların takdirini hem de Rabbinin rızasını kazanmış olur. Aksi halde şu kısa/geçici dünya hayatında maddeyi ön planda tutup rant ile, adam kayırmak ile, işi ehline vermemekle … ömür tüketilirse, ne dünyada ne de ahrette kurtuluşa erilemez!

İslam Medeniyetinin kendine has, insan fıtratına uygun özellikleri vardır. Bunların en önemlilerinden biri, kötülüklerin içinden çıkılarak kötülükleri defedip, iyilik ve güzellikleri hâkim kılmaktır. Bunun için de gaye, menfaat değil adil paylaşım olmalıdır, hizmet olmalıdır. Osmanlının kullandığı lisanda “Mesken” denilen evlerimizin adı bugün “konut” oldu.  Ancak “Mesken” çok farklı bir anlam ifade eder.  “Mesken”,  “sükûnet (huzur, rahat)  bulunan yer” anlamımdadır. Acaba toplum bu günkü 8-10 katlı  “konut”larda ne kadar “sükûnet” bulabilmektedir?   “Yabancı medeniyetlerden bir şey almayalım mı? “ denilebilir. İlim, teknik, teknoloji, İyi, güzel, faydalı… olan ne ise, nerede ve kimde olursa olsun insanlığın ortak malıdır, alınır ve paylaşılır.

Şehirleri insanlar kurar, ama insanları şehirler şekillendirir!

Osmanlı Medeniyeti bir  “Vakıf Medeniyeti” idi. Osmanlı şehirleri de vakıf şehirleri idi.  Şehirleri insanlar kurar ama insanları şehirler şekillendirir. Dolayısıyla şehirler insan şahsiyetini etkiler. Bunun için günümüzde insanımızın şehircilik bilinci geliştirilmeli, yani şehri sevmek, imar etmek, temiz tutmak ve korumak duygusu verilmelidir. Bu da yerel yönetimlerin görevidir!

Toplum olarak gerçekten huzur, barış ve saadet içinde bir yaşam istiyorsak, önce kaybettiğimiz manevi ve maddi değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor.  Aksi halde dünyada da ahrette de saadete ermek hayal olur!

Avrupa ülkeleri şehirleri bir tarafa, şehircilik hizmetleri konusunda 81 vilayetimiz içerisinde acaba Edirne kadar hizmetten mahrum, bakımsız bir şehir var mı? Yeni yerleşim semtlerimizde, yeterli olmasa da bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Ama sanki “yer kıtlığı” varmış gibi 8-10 katlı binalar yapılması neyin nesi? 

Eski semtler ise  tek kelime ile berbat! Bu mekânlarda insan rahat olabilir mi, sağlıklı olabilir mi, huzur bulabilir mi?

Belediye’nin bir ayıbı da başta Kaleiçi semti olmak üzere eski semtlere adeta “üvey evlat” muamelesi yapmasıdır! Sadece birkaç fotoğrafla bile bu semtlerin durumu görülüyor! Edirne’ye gelip de Çarşı – Pazar ile iç içe olan Kaleiçi semtine girmeyen turist yoktur. Peki, ne görüyorlar?  

 İşte Fotoğraflarda bazı örnekler!

Bunlar, yüzlerce manzaradan sadece bir kaçı! Eski semtlerde gün geçmiyor ki caddelerde, sokaklarda su patlamaları olmasın, Yağmur yağdığında ise göller oluşmasın! Dünya standartlarına uygun bir cadde, yaya kaldırımı gösterilebilir mi?  Birçok insan cadde ve sokaklarda yürükken ayağı takılıp düşüyor! Trafik sorunu da bir türlü çözülemiyor! 21. Asırda Mahalle içlerindeki caddelerde araç park edilecek yerler bile işaretlenemiyor! Tek yönlü yollar gidiş gelişli kullanılıyor, çözüm yok! Çevre yollarımız  da ayrı bir sorun, yazacak kelime bulamıyorum! 

Dostça kalın…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Marsbahis
deneme bonusu veren siteler