0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İnsan sosyal bir varlıktır. Bir aile içine doğarız. Aile, okul, iş gibi sosyal ortamlarımız zamanla değişse de rol, statü, başarı gibi sosyal ihtiyaçlarımızı buralardan karşılarız.

Sosyal bir varlık olarak içinde bulunduğumuz topluma kayıtsız kalmamız zordur. Toplumdan kendimizi soyutlamamız mümkün görünmez çünkü sosyal ihtiyaçlarımızı tek başımıza karşılayamayız. İyi bir eş, güvenilir bir dost, çalışkan bir işçi veya işveren kimliklerimizi bu sosyal yapılardan kazanırız.

İnsan sadece sosyal değil aynı zamanda psikolojik bir varlıktır. Çünkü insan düşünür, hisseder ve sorgular.  İçinde bulunduğu toplumu etkileyen her durum bizi psikolojik boyutta etkileyecektir. Dolayısıyla bizi ilgilendiren konularda tarafsız olunması beklenemez. Tarafsızmış gibi görünüyor olsak da sosyal ve psikolojik acıdan bizi etkileyen unsurlar olacaktır. Bir düşüncesi, görüşü, hissi olmayan kişiler ise genellikle başka insanların tercih ettikleri tarafta olmak zorunda kalacaklardır.

Taraf olma sürecinde bizi etkileyen bazı temel unsurlar bulunur; Bunlardan biri Bilgi ve Güven etkisidir, gruptaki insanların bilgi düzeylerinin kendinden daha fazla olduğunu düşünen ve gruba güven duyan biri, tarafını güven duyduğu gruptan yana gösterecektir.  

Diğer bir unsur ise, ters düşme korkusu, hemen hemen tüm toplumsal durumlarda taraf olmada etkilidir. Diğerlerinden farklı biri olarak dışarıda kalmak ve dışlanmak istemeyiz.

Grupta söz birliği olduğunda da taraf olma ortaya çıkar. Bir kişi, herkesin üzerinde anlaştığı bir grup kararıyla karşılaştığında, kendini taraf olma yönünde zorlayan büyük bir baskı altında hissedebilir.

Bir diğer unsur ise grup büyüklüğüdür. Grup ne kadar büyükse taraf olma davranışının o kadar artacağı düşünülmektedir. Grup üyelerinin, bu üyelikten kazanma beklentileri arttıkça, taraf olma da buna paralel olarak artacaktır.

Bireyin kendine güveni ve kendine inancı ne kadar artarsa taraf olmayı kendisi belirleyecektir. Başkalarını seçtiklerini değil kendi hür iradesi, düşünceleri, inançları referansıyla bir taraf olacaktır. Aksi halde kim ne derse o tarafta olma hali zamanla hem sosyolojik hem de psikolojik açıdan zarar verecektir.

Uzun vadede neye ihtiyacımız var sorusunu sorabilmek, iyi bir vatandaş olabilmek, taraf olarak kendimize ve topluma nasıl katkı sağlayacağımızı bilmenin önemli bir görev olduğunu hatırlatmak isterim. Bunlar için ise en temel şey yine önce kendimizi tanımaktan geçiyor. Her açıdan sağlıklı birey, sağlıklı toplumları oluşturur cümlesi burada yine çok anlam kazanıyor.